T24 - Hanefi Avcı'nın makam odasında bulunduğu öne sürülen ve 1995-98'de kaydedildiği tahmin edilen kasetlerde 28 Şubat sürecinin etkin ismi Çevik Bir'in telefon konuşmalarının da olduğu ortaya çıktı.
Yasadışı Devrimci Karargâh soruşturması çerçevesinde tutuklanan eski Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın eski makam orasında ele geçirildiği iddia edilen 24 kasette; gazeteciler Mehmet Ali Birand, Fatih Altaylı, eski MİT kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür ve eski Milletvekili Ahmet Özal’ın yanı sıra 28 Şubat’ın ‘şahin’ isimlerinden eski Genelkurmay 2. Başkanı Çevir Bir, dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya’nın da dinleme kayıtlarının olduğu öne sürüldü. Radikal gazetesinde yer alan habere göre; İddialara göre 28 Şubat sürecinin GATA komutanı Çetin Harmankaya, dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz, ülkücü mafya Sedat Peker ve Tuncay Güney’in de ses kaydı var.
Avcı, 28 Eylül’de Devrimci Karargâh soruşturması çerçevesinde Ankara’da gözaltına alınmış, aynı gün Eskişehir’deki polis lojmanı ve Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’ndeki eski makam odasında arama yapılmıştı. Avcı o gün tutuklanırken, delil torbaları 30 Eylül’de Hakim Rüstem Eryılmaz ile Avcı’nın avukatı Bahtiyar Kurt’un huzurunda açılmıştı. Tutanağa göre, Avcı’nın ‘28 gün önce boşaltmıştım’ dediği eski makam odasında arama yapılmıştı. Avcı’nın avukatının hazır bulunmadığı aramada, ele geçirildiği öne sürülen delillerden biri de ‘sarı bir zarf üzerinde 24 adet teyp kaseti’ydi.
Bu 24 kasetin ses kayıtlarını içerdiği, Kanal D Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Birand’ın 7 Ekim’de Savcı Kadir Altınışık’a ifade için İstanbul Adliyesi’ne gitmesiyle ortaya çıktı. Birand, şikâyetçi olmazken, ertesi gün Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı ifadeye çağrıldı. Altaylı, şikayette bulundu. Dün eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür ve eski milletvekili Ahmet Özal ifade verip şikayetçi oldu. Emekli General Veli Küçük’ün de ifade vermesi bekleniyor.
Tuncay Güney kaseti
Edinilen bilgiye göre, kasetlerde yer alan ses kayıtları bu isimlerden ibaret değil. İddiaya göre, kasetlerde şu isimlerin ses kayıtları yer alıyor: Dönemin başbakanlarından ve şu an DP Rize Milletvekili olan Mesut Yılmaz, eski Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevir Bir, 28 Şubat şahin isimlerinden eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya, Hurriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, işadamları Erol Aksoy ve Erol Evcil, eski GATA Komutanı Çetin Harmankaya, eski Başbakan Tansu Çiller’in eşi Özer Çiller, ülkücü mafya Sedat Peker ile Ergenekon operasyonunun başlangıcında açıklamaları kilit rol oyanayan Tuncay Güney.
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök (Neden ve kimler tarafından dinlenilmiş olabilirsiniz?) sorusu üzerine şunları söyledi: “Bilmiyorum ki, beni o kadar çok dinlediler ki... Devletin hangi tarafı dinledi, bilmiyorum. Neden dinlenmiş olduğuma dair bir soru yok kafamda. 25 yıldır dinleniyorum. Genelkurmay, MİT, Jandarma, hepsi dinledi beni. Avcı’yı tanımam. Telefonda dahi konuşmadım. Hatta Avcı’nın kitabı çıktığı zaman Sedat Ergin’e sordum. Avcı, ne iş yapar. Bilgim, o kadar” dedi. Dönemin Başbakan’ı Mesut Yılmaz ise Radikal’in soruları üzerine şöyle konuştu: “Olayı ben de gazetelerden öğrendim. Bilgim de yok. Savcılık bazı kişileri çağırıyormuş, beni henüz çağıran da olmadı. Adam niye tutsun ki bunları bu kadar sene elinde? Sanki ısmarlama gibi duruyor. Karışık bir olay.”
Avcı kaset iddialarıyla ilgili olarak makamını 28 gün öncesinde boşalttığını ve kasetlerle ilgisinin olmadığını savunmuştu.
Çevik Bir, Batı Çalışma Grubu’nun kurucusuydu
Emekli Orgeneral Çevik Bir, 1995-1998 yılları arasında Genelkurmay 2. Başkanlığı görevinde bulunmuştu. Bir’in görevi sırasında 28 Şubat 1997’deki MGK’da Erbakan Hükümeti’ne yönelik ültimatomun uygulanıp uygulanmadığını deneletmek üzere Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde Batı Çalışma Grubu (BÇG) adlı oluşuma gidildi. İddiaya göre BÇG’nin kurulması emrini Çevik Bir vermişti. BÇG, 6 milyona yakın insanı ‘mürteci’ savıyla fişledi. Mesut Yılmaz hükûmeti döneminde yasallaşan BÇG, birkaç yıl sonra lağvedildi.
BÇG’nin gönderdiği öne sürülen belgelerde; camilerin gözetim altında tutulması, öğrenci yurtları, vakıflar, Kur’an kurslarına gelenlerin tespiti gibi bilgeler isteniyordu. Bu süreçte Bülent Orakloğlu ve Hanefi Avcı’nın idare ettiği Emniyet İstihbarat Dairesi, darbe planlandığı suçlamasıyla Deniz Kuvvetleri’ne ajan soktu. Emniyetin ajanı Kadir Sarmusak aracılığıyla bu belgeler elde edildi. Bunun üzerine Orakoğlu tutuklandı, Avcı görevinden alındı. Yargılama sırasında BÇG belgelerinin orijinalleriyle karşılaştırılması için asıllarını Genelkurmay’dan istendi. Genelkurmaybelgeleri göndermeyince Orakoğlu ve Sarmusak beraat etti.