T24 - BDP Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana, “Yeni anayasada Kürtler için bireysel haklardan söz ediliyor. Biz de onlara bireyler olmadığımızı, ulus olduğumuzu anlatıyoruz. Bir ulusun haklarını istiyoruz” dedi. Özerklik tartışmalarına da değinen Zana, “Türkiye’deki bazı Kürtler özerklik istiyor. Asıl mesele, 20 milyon Kürt’ten kaçının özerklik istediği? Bu konuda da tartışmalar yürütülmeli. Bence Kürtler kendi geleceklerine kendileri karar vermeli. Doğru, ilk başta özerklik istedik, ama bugün Türkiye’de yaşayan Kürtler özerkliğin yeterli olmadığını düşünüyor” diye konuştu. Birleşmiş Milletler kararlarına göre ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı olduğunu anımsatan Zana, “Bu Kürt için de bir hak” dedi.
Avrupa’ya Kürt göçünün tarihi konulu bir konferans için bulunduğu Almanya’da Mesud Barzani’ye yakınlığıyla bilinen Rudaw gazetesinin sorularını yanıtlayan Zana, Kürtlerin kendi geleceklerini belirlemeleri için referanduma gidilmesini istedi.
“Özgürlük, özerklik, federalizm ve bağımsızlık da Kürtlerin hakkı, Mesela Türkiye, Almanya’daki gibi bir federal sistem yaratabilir. Ankara federal konularla ilgilenir, Kürtler de bölgesel konularla. Kürtler kendi geleceklerini referandumla tayin edebilirler. Referandumun sonuçlarını kabul ederiz, bu özerlik, federalizm ya da bağımsızlık olabilir. Örneğin Kanada’nın Quebec bölgesi halkı her dört yılda bir kendi geleceklerini tayin etmek için sandık başına gidiyor. Bazıları bağımsızlıktan yana oy kullanıyor bazıları da özerklik ve federalizm. Quebec halkı oy kullanarak sesini duyurabiliyor. Bu halkın sesidir ve kimse buna saygısızlık edemez. Artık Kürtlerin de kendi geleceklerini referandumla tayin etmelerinin zamanı geldiğine inanıyorum. İnsanlar ne talep ediyorsa bunu referandumla dile getirmeli.”
Hükümetin Kürt sorununu kendi yöntemleriyle çözmek istediğini belirten Zana, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kürtleri kandırdığı ortada. Kürtler savaşmak istemiyor ama Türk hükümeti onları silahlanıp savaşmaya zorluyor” ifadelerini kullandı.
Kürtler sırtlarından vuruldu
Zana şunları söyledi: “Gelişmiş ülkelerin halkları kendi geleceklerini belirlediler. Neden Kürtler de yapamasın? Kürt ulusu çok uzun zamandır kendi topraklarında yaşıyor. Diğerlerine de kucak açtı, toprağını ve varlığını paylaştı. Kürtler başka uluslara karşı asla düşmanca davranmadı. Hiçbir zaman kimseye baskı uygulamadı. İhtiyacı olanlara her zaman yardım etti. Fakat maalesef çoğu zaman Kürtler, yardım ettikleri insanlar tarafından sırtlarından vuruldu. Kürtler hem mazlum hem de hümanisttir. Eğer Kürtler zalim olsaydı, o zaman şimdi kendi ülkeleri ve kimlikleri olurdu. Kürtler ne zaman kendi haklarını talep ettilerse durduruldular ve uluslararası toplum da onlardan yana olmadı.