Ekonomi

TÜSİAD Başkanı Yılmaz: Hiçbir polemiğe girmeyeceğiz

TÜSİAD'ın yeni Başkanı Muharrem Yılmaz, 'geniş tabanlı bir uzlaşmanın en az anayasanın içeriği kadar önemli olduğunu' söyledi, 'hiçbir polemiğe girmek istemediklerini' vurguladı

26 Şubat 2013 14:08

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Muharrem Yılmaz, başkanlık sistemi tartışmalarına sahne olan yeni anayasa çalışmaları için “Geniş tabanlı bir uzlaşmanın sağlandığı bir anayasa, en az anayasanın içeriği kadar önemlidir” dedi. İmralı sürecine de değinen Yılmaz, “Bu süreç, barışın, huzurun ve demokratikleşmenin önemli ayaklarından birini oluşturacak ve Anayasa sürecine çok önemli bir ivme kazandıracak. Sürecin çok dikkatli bir dil ve tutum ile en iyi şekilde değerlendirilmesi gerekir” diye konuştu.

Muharrem Yılmaz, yeni TÜSİAD yönetiminin 2013-2014 yılı çalışma programı tanıtım toplantısında  konuştu, soruları cevapladı.

 

'Başbakan'ın görüşleri önemli bir girdi'

 

Yılmaz, soru üzerine "siyasi polemik" dahil "hiçbir polemiğe girmeyeceklerini" vurgularken "Polemiğe niye girelim ki" diye sordu. "Memleket sorunlarının çözümü için ellerinden gelen katkıyı yapacaklarını" anlatan Yılmaz, "TÜSİAD niye Başbakan'la tartışıyor" sorusu üzerine özetle şunları söyledi:

"Sayın Başbakan'la, hükümetle bir çatışma içinde olmak... Ben böyle bir algıyı değiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ülkenin ihtiyacı olan çatışma algısı değil. Refaha ulaşmak için elimizden gelen katkıyı vereceğiz. Tabii ki memleketin sorunları, demokrasisi, demokrasisinin kalitesiyle ilgili görüşlerimizi söyleyeceğiz..."

Erdoğan, "Başbakan'dan randevu istediniz mi, ne zaman görüşeceksiniz" sorusunu da şöyle yanıtladı:

"Sayın Başbakan'dan tabii ki randevumuzu istedik.  Her yönetim döneminin başında ülkenin başbakanının görüşlerini almayı çok önemli bir girdi olarak görüyoruz. İnşallah bu randevuyu gerçekleştireceğiz. Her dönemde olduğu gibi Sayın Başbakan'la yönetim olarak görüşeceğiz."

 

'Artık bizden bir şey beklenmemeli'

 

Muharrem Yılmaz, Kürt sorununun çözümü ve yeni anayasa sürecine katkı konusunda planlarının sorulması üzerine, özetle şu açıklamayı yaptı:

"20 yıllık bütün çalışmalarımızı Meclis Başkanlığı'na teslim ettik. Son çalışmamız da, 27 farklı görüşteki akademisyeni anayasa konusunda bir araya getirmekti. Bunu da yaptık.  Bir araya gelip konuştular, ne konuştularsa bunları sunum haline getirdik. Bundan sonra bizim bir şey üretmemiz beklenmemeli. Meclis Uzlaşma Komisyonu hepsini aldı. Artık iş onların. Artık biz bir uzlaşma anayasasının masaya konmasını talep ediyoruz."

 

'Uzlaşma varsa başkanlık da olur'

 

Muharrem Yılmaz, bir başka soru üzerine, "uzlaşma olursa başkanlık sisteminin de kabulleri olduğunu" dile getirdi. TÜSİAD Başkanı, "Uzlaşma temin edildiğinde komisyonun anayasada seçtiği yönetim biçimi hepimiz için kabul. Yeter ki uzlaşılsın, yeter ki Türkiye'nin nasıl yönetileceğine uzlaşmayla karar verilebilsin" dedi.

 

'1915 için tarihçiden çok psikologları

 

TÜSİAD Çalışma Programı'nın tanıtımının soru-cevap bölümünde Yönetim Kurulu Üyesi ve TÜSİAD Uluslararası Siyaset ve Yurtdışı Tanıtım Komisyonu Başkanı emekli büyükelçi Volkan Vural da önemli bir açıklama yaptı. Vural, Osmanlı topraklarındaki Ermeni katliamının 100. yıldönümü için nasıl bir hazırlık yürütüldüğüne ilişkin soru üzerine, özetle şunu söyledi:

"2015 için bir hazırlık içindeyiz. Hem komisyon (Uluslararası Siyaset ve Yurtdışı Tanıtım Komisyonu - T24), hem de Boğaziçi Üniversitesi ile yürüttüğümüz çalışmalar bünyesinde hazırlık yapıyoruz. Tarihçileri, belki tarihçiden çok sosyolog ve psikologları bir araya getirmek lazım."

 

'Partilerden uzlaşma bekliyoruz'

 

Muharrem Yılmaz, Çalışma Programı'nın tanıtımına ilişkin toplantının başında da bir konuşma yaptı. Konuşmasında anayasa çalışmalarına vurgu yapan Yılmaz, “Ülkemizi, Komisyonda partiler arasında sağlanacak bir uzlaşma kadar ilerletecek başkaca bir unsur yoktur. Geniş tabanlı bir uzlaşmanın sağlandığı bir Anayasa, en az Anayasa’nın içeriği kadar önemlidir” dedi.

Yılmaz şöyle konuştu:

“Yeni Anayasa ve Kürt meselesi konuları bağlamında Türkiye demokratikleşme sürecinin en önemli aşamalarından birine girmektedir. Bu süreçte, katılımcı demokrasi bağlamında üzerimize düşen nedir? Çağdaş refah toplumuna ulaşılmasına nasıl katkı yapabiliriz? Girişimde bulunan, yatırımı yapan, istihdam yaratan, yenilikçi olmak isteyen ve risk alan bir topluluğuz. Üzerinde faaliyet gösterdiğimiz zeminin güçlü olmasını sağlamak üzere bu sürece katkı vermek arzusundayız. Bunu bir görev ve sorumluluk olarak görüyoruz. Güçlü olmasını istediğimiz bu zemin demokrasi zeminidir ve yeni Anayasa, bu zeminin güçlendirilmesi için çok önemli bir fırsat sunmaktadır.

TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, bir buçuk yıla yakın bir süredir çalışmalarını sürdürüyor. Daha önce de TÜSİAD olarak vurguladığımız gibi, partilerin eşit temsil edildiği bir özel uzlaşma komisyonun kurulmuş olmasını çok olumlu karşılıyoruz. Komisyonun tüm toplum kesimleri, akademik camia ve STK’lardan görüş toplayarak sürece başlamasını bizatihi çok önemli bir adım olarak değerlendirdik.

Son zamanlarda basına yansıyan birkaç konudaki görüş ayrılığını doğal karşılıyoruz. Bunlar yola çıkarken beklenen tartışmalardı. Siyasi partilerimizin hiç biri dün sabah kurulmadı ve doğal olarak ideolojik farklılıkları, söylem farklılıkları ve politika farklılıkları var… Ancak biz tüm görüş ayrılıklarına rağmen, uzlaşılacak pek çok alan olduğunu ve uzlaşma anlayışıyla gidilirse, her konuda ilerleme sağlanabileceğini düşünerek yeni Anayasa çağrısı yapmıştık.

Biz, uzlaşmaya inanıyoruz. Yeter ki hiçbir parti yeni Anayasa’da, bugüne kadar savunduğu tüm tezlerini aynen görmeyi beklemesin. Tüm tarafların uzlaşma niyetiyle hareket etmelerini ve 21. yüzyılın öngördüğü özgürlükçü tercihler ile müzakere etmelerini bekliyoruz.

Özellikle birkaç gün önce sivil-asker ilişkilerinde çok önemli bir konuda tüm partilerimiz arasında uzlaşma sağlanmış olduğu haberi çok umut verici. Keşke Komisyonun uzlaşmaya vardığı diğer konuların da kamuoyu ile paylaşılması mümkün olsa ve uzlaşma umudu böylelikle daha canlı tutulabilse.”

 

‘Kürt sorunun çözümü anayasa sürecine ivme kazandıracak’

 

TÜSİAD Başkanı, Kürt meselesinin çözümüne yönelik süreci değerlendirerek, bu dönemde kullanılan dile dikkat çekti.

Yılmaz şöyle konuştu:

“Bu noktada terör ve Kürt meselesinin çözümüne yönelik süreçten de bahsetmek istiyorum. Bu süreç, barışın, huzurun ve demokratikleşmenin önemli ayaklarından birini oluşturacak ve Anayasa sürecine çok önemli bir ivme kazandıracak. Sürecin çok dikkatli bir dil ve tutum ile en iyi şekilde değerlendirilmesi gerekir. Acaba süreç nerede takılır, nerede tökezler gibi başarısızlık hikâyelerine kendimizi kaptırmamalıyız. Bunların yerine, üzerinde uzlaştığımız bir toplumsal sözleşmenin, bir mutabakat anayasasının sağladığı ortamda hep birlikte barış ve huzur içinde yaşayacağımız olumlu senaryoyu hayata geçirmek için çaba sarf etmeye gayret etmeliyiz.

Demokratik standartları yükselteceğini umduğumuz yeni Anayasa’nın yazılması ve Kürt sorununun çözümüyle birlikte kalkınmanın da hızlanacağına inanıyoruz. Huzur ortamı, bölgesel kalkınmışlık farklarını süratle azaltacak çalışmalara imkân sağlayacaktır.”