Gündem

Yeni kayıt: Zarrab'tan Bağış'a makam odasında ayakkabı kutusu!

Eski AB Bakanı Egemen Bağış ve iş adamı Reza Zarrab arasında geçtiği öne sürülen bir ses kaydı yayınlandı

19 Mart 2014 00:19

Yolsuzluk iddiasıyla yürütülen soruşturmanın 17 Aralık'ta başlayan operasyonunun ardından AB Bakanlığı'ndan istifa etmek zorunda kalan Egemen Bağış ile bir süre tutuklu kalan işadamı Reza Zarrab arasında geçtiği öne sürülen yeni bir ses kaydı ortaya çıktı. Kayıttaki iddiaya göre, Zarrab AB Bakanlığı'nın İstanbul Ortaköy'deki ofisinde saat 16:00 için Bağış'tan randevu aldıktan sonra adamlarını arayarak ayakkabı kutusu içinde 500 bin dolar hazırlamalarını ve Ortaköy'e getirmelerini istiyor. Zarrab, buluşmadan sonra adamlarıyla görüşürken kutunun makam odasının ortasında düşerek neredeyse patlayacağını anlatıyor.

Yolsuzluk iddialarına ilişkin konuşmalar içeren ses kayıtlarına, hakkındaki fezleke yarın (19 Mart Çarşamba) TBMM'de görüşelecek eski bakanlardan AKP İstanbul Milletvekili Egemen Bağış ve halen tutuksuz olarak hakkında takibat yürütülen Reza Zarrab arasında geçtiği iddia edilen konuşmayı içeren bir yenisi eklendi. Cumhuriyet gazetesi, Sözcü gazetesi ve Oda TV tarafından haberleştirilen ses kaydında yer alan bazı konuşmalar özetle şöyle:

 

1.Görüşme
 

Reza Zarrab: Sayın Bakanım bugün müsait bir saatinizde bir uğrayıp bir çayınızı içmek isterim.

Egemen Bağış: Olur canım Zafer Ağabey’de söyledi zaten. Ben saat 4’ten 6’ya kadar oralardayım. Sen bana haber ver sadece.

Reza Zarrab: Tamam 4’te. Ben gelmeden bir saat önce haber veririm.

 

2.Görüşme
 

Abdullah Happani: İyi sen bilirsin. Ahmet’e de yaparsan o ayrı bir şey.

Reza Zarrab: Yapmam yok. Ahmet’e yapmam ben. Abdullah 500 bin dolar hazırlat tamam mı?

Abdullah Happani: Pazartesi değil mi?

Reza Zarrab: Yok o ayrı. O ayrı. O Aktiv ile alakalı vardı ya. 4’te götüreceğim tamam mı bir ayakkabı al koy içine hediye paketi yaptır.

Abdullah Happani: Tamam abi.

Reza Zarrab: Onu bir acil hazırlattır saat 3’te falan yollatırsın bana 4 gibi hatta. Sağlam kim var Ortaköy’e yollatsan yeter.

Abdullah Happani: Halil getirir zaten, kurye getirir yani.

 

3.Görüşme
 

Reza Zarrab: Nez zaman yollayacaksın? 4’te adamın yanına gideceğim.

Abdullah Happani: Abi dur hemen bakayım nerede?

Reza Zarrab: Başka Sabri’yle yolla, başkasıyla yolla.

Abdullah Happani: Tamam abi hemen ilgileniyorum.

Reza Zarrab: Bir bak. Oldu.

Abdullah Happani: Çantada falan olmasın değil mi?

Reza Zarrab: Hayır hayır. Düzgün bir ayakkabı kutusunun içinde ve pakette olsun.

 

4. Görüşme
 

Reza Zarrab: Bir şey söyleyeceğim. Bunu dolar yolladın değil mi? Euro değildi?

Abdullah Happani: Dolar.

Reza Zarrab: Aman ha yanlış yok.

Abdullah Happani: Yok. Dolar abi daha TL göndersem… Ben euro gönderir miyim?

Reza Zarrab:Orada ağır geldi içim gitti biliyor musun? Dedim ulan bu yanlış yolladı ayvayı yedik ben de söylemedim buna…

Abdullah Happani: Yok abi yok.

Reza Zarrab: Mübarek onu da öyle bir kaba koymuşsun ki az daha şeyin ortasında düşecek yere serilecekti.

Abdullah Happani: Ben çocuklara gidin şey bulup gelin dedim, onu bulup gelmişler.

Reza Zarrab: Ya şeyin makamın ortasında yere düşüp patlayacaktı vallahi.

Abdullah Happani: Vallahi bende farkındaydım onu hatta onu Halil’e dedim giderken değiştirebilirsen…
Zarrab: Değiştirmedi. Hatta söyledim. Dedim bunu lütfen kendiniz taşıyın düşer patlar matlar …