Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Şike davasından 6 yıl 3 aylık cezasının infazı gündeme gelen Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, cezaevindeki Balyoz sanıkları ve aynı statüdeki binlerce sanık için emsal niteliği taşıyan önemli bir itirazda bulundu. Hürriyet gazetesinden Oya Armutçu'nun haberine göre, E.Ö. adlı sanığın, sahte senet tanzimi ve muhtelif değerdeki çekleri, sahte ciro ettiği ve kullandığı iddiasıyla ‘resmi belgede sahtecilik ve güveni kötüye kullanma’ suçlarından 12 yıllık kesinleşen mahkûmiyetini onayan Yargıtay 15’inci Ceza Dairesi, Başsavcılığın itirazı üzerine bu kararını kaldırdı.
Hata, beraat gerekir
Şike ve Balyoz sanıklarının, ‘kesinleşen mahkûmiyet kararlarına itiraz’ başvurularını halen inceleyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Aziz Yıldırım gibi cezası onanıp kesinleşen E.Ö. adlı sanığın 4 ayrı suçtan toplam 12 yıla mahkûm olduğu davasını, sanık avukatı Alper Sarıca’nın itirazı üzerine Yargıtay 15’inci Ceza Dairesi’ne 2’nci kez götürdü. Daire, usule ilişkin bir nedenle değil yerel mahkemece delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek beraat yerine mahkûmiyet kararı verildiği gerekçesiyle ‘resmi belgede sahtecilik’ten verilen ve daha önce oybirliği ile onanmasına karar verdiği 6 yıllık mahkûmiyeti, “Hata yaptık. Mahkûmiyet değil beraat gerekir” diyerek bozdu. Dosyası infaza verilen, hakkında yakalama emri çıkarılıp 5 aydır firari konumunda olan sanık E.Ö.’nün hapse girmekten kurtulduğu bildirildi. Avukat Sarıca, kararın Aziz Yıldırım ve cezaevindeki Balyoz sanıkları için de emsal niteliği taşıdığını savundu. İtiraz üzerine Şike kararlarının Yargıtay 5’inci Ceza, Balyoz kararlarının Yargıtay 9’uncu Ceza’da yeniden temyiz incelemesinden geçirilebileceğini belirten Sarıca, kararı Hürriyet’e şöyle değerlendirdi:
Süre sınırı da yok
"Bu itiraz yolu kanunda var ama fiilen uygulamada başarılı sonuç alındığı pek görülen bir şey değil. Kararın en önemli özelliği karara itiraz eden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ilk etapta tebliğnamesinde bu kararın onanması yolunda görüş bildirmiş olması ve daha önce oybirliği ile onama kararı veren ceza dairesinin itiraz üzerine yine oybirliği ile onama kararını kaldırarak bozma kararı vermesidir. Diğer yandan bozma gerekçesi usule ilişkin değil esasa yani dosyadaki delillerin değerlendirilmesine, bir kısım delillerin dikkatten kaçmasına ilişkindir. Vatandaşlarımız haklarında verilen mahkûmiyet kararı onanarak kesinleşmiş olsa hatta 5 yıl önce hapse girmiş cezalarını çekmeye başlamış olsalar dahi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na itiraz prosedürünü işletebilirler ve haklarındaki mahkûmiyet kararları kaldırılıp tahliye edilebilirler. Çünkü sanık lehine olan bu itirazda süre sınırı yoktur.
Nasıl başvuracaksınız
Yargıtay ceza dairelerinin tüm onama kararına karşı itiraz edilebilir. Temyiz dilekçenizde ifade edilemeyen veya Yargıtay’ın ilgili ceza dairesince dikkate alınmayan hususlara yer verilecek bir dilekçe ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na onama kararının kaldırılması için talepte bulunulabilir. Başsavcılık isteminizi haklı görürse ilgili ceza dairesinden kararını kaldırmasını ve bozmaya hükmetmesini aksi halde dosyayı nihai kararı vermek üzere Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na göndermesini isteyerek itiraz edebilir. Neticeten hakkınızdaki onama kararı kaldırılarak aleyhinize verilen hükmün bozulması sağlanabilir. Bu yola başvurulması hükmün infazını durdurmayacağı için hakkınızda yakalama kararı çıkartılabilir ve onanan hapis cezanızı çekmeye başlayabilirsiniz. Bu sebeple dilekçede infazın durdurulması hususunda da talepte bulunulmalıdır.”
Karar nasıl verildi
Sanık avukatı Alper Sarıca’dan alınan bilgiye göre karar şöyle alındı: 3 yıl önce E.Ö. adlı sanık sahte senet tanzimi ve muhtelif değerdeki çekleri, sahte ciro ettiği ve kullandığı iddiasıyla ‘resmi belgede sahtecilik ve güveni kötüye kullanma’ suçlarından Bakırköy 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. Mahkeme, 11 Nisan 2011’de sanık E.Ö hakkında 4 ayrı suçtan toplam 12 yıl hapis verdi. Karar temyiz edildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın onama talepli 25 Eylül 2012 tarihli tebliğnamesi ışığında Yargıtay 15’inci Ceza Dairesi, Bakırköy 4’üncü Ağır Ceza’nın kararını 28 Kasım 2013’te oybirliği ile onadı. Mahkûmiyet kararı kesinleşti ve sanık E.Ö. hakkında 12 yıllık hapis cezasının infazı için yakalama emri çıkarıldı. Hakkındaki mahkûmiyet hükmü kesinleşen sanık E.Ö.’nün avukatı Alper Sarıca, 17 Aralık 2013’te Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu ve Yargıtay 15’inci Ceza Dairesi’nin mahkûmiyet kararının kaldırılması için itirazda bulunulmasını talep etti. Başsavcılıkta avukat Sarıca’nın bu talebini kabul ederek, Yargıtay 15’inci Ceza Dairesi’nin onanıp kesinleşen mahkûmiyet kararlarının kaldırılması için 14 Şubat’ta itirazda bulundu. Başsavcılık, 15’inci Ceza’dan itirazın yerinde görülmesi halinde mahkûmiyet kararının kaldırılmasını, aksi halde dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderilmesini talep etti. Daire de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu itirazını kabul etti. Daire 27 Mart 2014 tarihli kararıyla daha önce verdiği onama kararını kaldırdı ve sanık E.Ö.’nün sahte ciro ile çekleri ciroladığı gerekçesi ile resmi evrakta sahtekarlık nedeniyle 2 ayrı suçtan verilen toplam 6 yıllık mahkûmiyete ilişkin Bakırköy 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi kararını oybirliği ile bozdu. Daire, çeklerde tahrifat olmamasını ve tanık ifadelerini dikkat alarak bozma kararı verdi.