Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Global Influenza Programı Pandemi Hazırlık Koordinatörü Prof. Dr. Hande Harmancı, “Sağlık Bakanlığı, WHO’nun önerileri doğrultusunda hareket ediyor. İnsanların Sağlık Bakanlığı’na inanmalarını öneriyorum” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Global Influenza Programı Pandemi Hazırlık Koordinatörü Prof. Dr. Hande Harmancı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın açıklamalarıyla yükselen aşı tartışmasıyla ilgili olarak “Bu konuda bilim kurulunun kararlarına kulak verilmesinde fayda görüyorum. İnsanların Sağlık Bakanlığı’na inanmalarını öneriyorum” dedi. Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi (RSHM) Başkanı Doç. Dr. Mustafa Ertek de, Türkiye’deki aşının başta WHO olmak üzere tüm uluslararası örgütlerin önerdiği aşı olduğunu belirtti.
WHO’nun İsviçre’deki genel merkezinde görev yapan Harmancı, Avrupa’daki aşı uygulamalarıyla ilgili olarak Milliyet’in sorularını şöyle yanıtladı:
Türkiye’dekine benzer aşı tartışmaları dünyada da yaşanıyor mu?
Aşı yaptıran birçok ülke var, ama pek çok ülkede de tartışılıyor. Ancak aşı siparişlerini iptal eden ya da azaltan bir ülke duymadım. Aksine ülkeler sıraya giriyor. Gelişmiş ülkeler daha pandemi ortaya çıkmadan aşı için anlaşmalar yaptı. Dünyada belli bir üretim kapasitesi var. Gelişmiş ülkeler, ön anlaşma yapmış ülkeler aşıya daha erken ulaşacak. WHO da çok yoksul ve aşıya ulaşmaları mümkün olmayan ülkeler için aşı topluyor. Yaklaşık 100 ülke... Türkiye gibi ülkeler ise arada kalmış. Dolayısıyla parasını verseniz dahi aşının azlığı nedeniyle ulaşmanızda sorunlar çıkabilecek ülkelerden biri Türkiye.
Bakanlık 43 milyon doz aşı aldığını açıkladı. Bu durumda Türkiye şanslı ülke mi?
Bence Sağlık Bakanlığı iyi bir iş yapmış gibi geliyor. Çünkü böyle durumlarda paranızın olması da yetmez.
Erdoğan’ın sözleri enteresan
Aşı yaptırmayı düşünmeyen bir devlet başkanı ya da başbakan var mı Türkiye dışında?
O açıklama enteresan oldu. Bildiğim kadarıyla başka ülkede yok.
Peki Başbakan’a risk grubuna girmese de aşı yaptırmayı düşünmesini tavsiye eder misiniz?
WHO ülkelerin hükümetleriyle ve sağlık bakanlıklarıyla çalışır. Biz ülkelerin kendi politik tercihlerini eleştirmeyiz. Söyleyeceğim tek şey, bu konuda Sağlık Bakanlığı’nı destekliyoruz.
Ben de yaptıracağım
Sağlık Bakanlığı Dünya Sağlık Örgütü’nün önerileriyle parelel hareket ediyor mu?
Hakikaten Sağlık Bakanlığı WHO’nun önerileri doğrultusunda hareket ediyor. İnsanların Sağlık Bakanlığı’na inanmalarını öneriyorum. Çok önemli bir bilimsel kurul topladılar. Kurul üyeleri çok aklı başında açıklamalar yapıyor. Onlara kulak verilmesinde fayda var.
Sonuçta aşı gönüllülük esasına dayanıyor...
Evet, her zaman gönüllülük esastır ama bilgilendirilmiş karar önemli. İnsanların bilgiyle karar vermesi lazım. Eşim, ben ve iki çocuğum risk grubunda değiliz. Fakat ben aşı yaptıracağım.
Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi (RSHM) Başkanı Doç. Dr. Mustafa Ertek ise Türkiye’deki tartışmaları Almanya’dan Milliyet’e değerlendirdi. Ertek “Şu anda Almanya’dayım, Almanya da aşılamaya başlamış. Türkiye’de kullanılan domuz gribi aşısı, başta Dünya Sağlık Örgütü (WHO) olmak üzere uluslararası sağlık örgütlerince önerilmektedir” ifadesini kullandı.
Ertek “Bireysel olarak aykırı düşünen bilim adamları, siyasiler olabilir. Ama kitlesel olarak uluslararası örgütlerin önerdiği bir aşı. Aşı üzerinde bu anlamda bir tartışma yok. Aykırı düşünceler her zaman daha çok sansasyon yapar” ifadesini kullandı.
Zararı yararından fazla
AÜ Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Recep Akdur da şöyle konuştu: Aşının getireceği yararla zarar her insan ve grup için ayrı ayrı teraziye konur. Eğer ‘43 milyon insanı aşılayacağım’ derseniz, bu büyük sakıncalar getirir. Getireceği zarar, her zaman yarardan fazladır. Ama gerçek risk grubuna aşı yaparsanız, o zaman yararı daha fazla olabilir. Aşının zararları, yan etkileri biliniyor. Sağlam kitlelere yaparsanız çok yanlış olur. Türkiye’deki aşılamada risk grubunun dışına çıkıldı.