Venezuela'daki krizin arkasında ne yatıyor?
Hugo Chavez'in ölümünün ardından Nicolas Maduro'nun iktidarı ele almasıyla Venezuela, tarihinin en büyük ekonomik krizine sürüklendi. Ekonomisi petrol gelirine dayalı olan Venezuela'daki kriz, küresel piyasada petrol fiyatının düşmesi sonucu patlak verdi. 2014 yılında başlayan kriz sonucu Venezuela'da enflasyonun bu yıl yüzde 700'ü aşması bekleniyor. Venezuela'nın resmi para birimi bolivar, dolar karşısında yüzde 94 değer kaybetmiş durumda. Bir süredir gıda ve ilaç sıkıntısının yaşandığı ülkeyi protestolara ve siyasi belirsizliğe sürükleyen krize çözüm için Maduro ülkeyi geçtiğimiz hafta seçime götürdü. Parlamentoyu devre dışı bırakacak yeni bir yasama organı olan Kurucu Meclis'in üyelerinin belirlendiği seçim, ülkedeki gerginliği daha da tırmandırdı. Zira Maduro 1999 yılında Chavez'in yaptığının aksine, anayasayı yeniden yazacak bir Kurucu Meclis kurulması için ülkeyi referanduma götürmek yerine, kararname çıkarma yoluna gitmişti. Kurucu Meclis karşıtlarının sokağa döküldüğü Venezuela'daki eylemlerde Nisan ayından bu yana 120 kişi hayatını kaybetti.
Venezuela'da yaşananlar petrol fiyatlarını nasıl etkiler?
Venezuela, dünya üzerinde en büyük petrol rezervine sahip ülke konumunda. Dünya üzerindeki petrolün yüzde 20'si bu ülkede bulunuyor. Venezuela'nın gelirinin yüzde 96'sını da petrol gelirleri oluşturuyor. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) kurucu üyeleri arasında yer alan Venezuela'daki kriz, petrol üretimini de ciddi ölçüde vurmuş durumda. Venezuela'nın petrol üretimi, kapasitesinin yüzde 30'una düştü. Venezuela'daki gelişmeler, küresel petrol piyasasının haftaya değer kaybıyla başlamasına neden oldu. Ham petrolün varil fiyatında yüzde 0.34 düşüş görüldü. Bu durumun uzun vadede küresel petrol fiyatlarına nasıl yansıyacağı merak ediliyor.
Venezuela'daki gerginliğe dünya devleri nasıl bakıyor?
Maduro'ya destek veren ülkelerin başında Çin geliyor. Çin, 2015 yılında Venezuela'ya 20 milyar dolarlık yatırım yapacağını açıklamıştı. Çin, 2007'den bu yana Venezuela'ya 50 milyar doları bulan yardım sağladı. Karşılığında Venezuela, Çin'e günde 600 bin varil petrol gönderiyor. Venezuela'ya destek veren ülkelerden biri de Rusya. Rus enerji devi Rosnef, Venezuela'nın uluslararası ortakları arasında yer alıyor. Amerika Birleşik Devletleri ise geçtiğimiz hafta Maduro'ya yaptırım kararı aldı. Maduro'nun ABD'deki kişisel hesapları dondurulurken, Amerikalı şirketlerin Maduro ile iş yapması yasaklandı. ABD'nin Venezuela'nın petrol sektörüne yönelik yaptırımlar da uygulayabileceği belirtiliyor. Böyle bir hamlenin Venezuela ekonomisi için yıkıcı sonuçları olacağı belirtiliyor.
Maduro neden Miami'yi işaret etti?
Venezuela'daki askeri isyanın ardından Nicolas Maduro, ülkede yaşananlardan Kolombiya'yı ve Miami'yi sorumlu tuttu. Maduro'nun Miami'yi işaret etmesinin arkasında son yıllarda çok sayıda muhalifin ABD'nin Miami kentine yerleşmesi yatıyor. Miami'de 100 binden fazla Venezuelalı yaşıyor. Miami Venezuelalı muhaliflerin yanı sıra birçok zengin Maduro yanlısının da son yıllarda lüks evler alarak yaşamayı tercih ettiği bir kent olarak biliniyor. Halkın yüzde 85'inin politikalarına destek vermediği Maduro, ülkedeki gerginlikten komşu Kolombiya'yı da sorumlu tutuyor. Kolombiya Devlet Başkanı Jose Manuel Santos, ülkedeki yeni yargı organını tanımayacaklarını duyurmuştu.
"Maduro Diyeti"ndeki Venezuelalıları nasıl bir gelecek bekliyor?
Ekonomik kriz nedeniyle Venezuelalılar bir süredir gıda ve ilaç sıkıntısı çekiyor. Yeterli miktarda gıdaya erişim sağlayamadığı için her dört Venezuelalıdan birinde kilo kaybı yaşandığı belirtiliyor. Venezuelalılar kara mizaha başvurarak kilo kaybının arkasında "Maduro Diyeti"nin olduğunu söylüyor. Giderek kötüleşen durum, çok sayıda Venezuelalının komşu ülkelere kaçmasına da neden oluyor. Şu an Kolombiya'da 140 binden fazla Venezuelalının yaşadığı belirtiliyor. Brezilya da Venezuellalıların sığındığı ülkeler arasında yer alıyor. Brezilya sınır polisinin verilerine göre 2015-2016 yılı arasında 77 binden fazla Venezuelalı bu ülkeye yerleşti. Ancak çoğu sokaklarda ya da derme çatma mülteci kamplarında yaşıyor. Venezuela'daki ilaç krizi de ciddi boyuta ulaşmış durumda. Ülkedeki çocuk ölümleri son bir yılda yüzde 30 arttı. Sıtma vakalarında yüzde 76 artış olduğu belirtiliyor. Resmi veriler, Venezuela'da temel ilaçlar arasında yer alan 100 ilaçtan 85'ine erişim olmadığını gösteriyor.
© Deutsche Welle Türkçe
DW/Reuters/dpa,ÖA/CÖ