Yaşam

Vakıflardan turizme katkı...

Vakıflar Genel Müdürlüğü, restore edip ayağa kaldırdığı eserlerden han ve kervansarayları turizmin hizmetine sundu.

15 Aralık 2008 02:00
Harap durumdaki 3 bine yakın vakıf abide eserini son 6 yılda restore edip ayağa kaldıran Vakıflar Genel Müdürlüğü, bu eserlerden han ve kervansarayları turizmin hizmetine sundu.

Vakıflar Genel Müdürlüğü, yurdun dört bir yanında virane haldeki birçok han ve kervansarayı restore ederek ve arazilerini yap-işlet-devret uygulamasıyla değerlendirerek binlerce kişiye istihdam olanağı sağlanan otelleri son birkaç yılda turizme kazandırdı.

Restore edilerek otele dönüştürülen tarihi mekanlar arasında İstanbul’daki 4. Vakıfhan, Valide Apartmanı, Edirne’deki Ahmet Paşa Kervansarayı, Kastamonu’daki Kurşunlu Han, Safranbolu’daki Cinci Han, Diyarbakır’daki Deliller Hanı, Aydın’daki Kuşadası Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı ile Gaziantep’teki Dayı Ahmet Ağa Konağı da bulunuyor.

Restorasyon çalışmalarına bir süre önce başlanan Ankara’daki Çukurhan ile Hatay’da bulunan Sokullu Külliyesi ise kısa süre sonra otel olarak hizmet verecek.

Bu arada, önümüzdeki günlerde restorasyon çalışmaları başlayacak olan Sivas’taki Taşhan, aslına uygun restore edilerek 5 yıldızlı otel olarak kapılarını açacak.

Öte yandan, arazilerinin bir bölümünü yap-işlet-devret modeliyle değerlendiren Vakıflar Genel Müdürlüğü, bu çerçevede Adapazarı-Sapanca’da ve İzmir-Çeşme’de 5 yıldızlı birer spa otel, Balıkesir-Altınoluk’ta 4 yıldızlı otel ile İzmir-Güllük’de apart otelin yapımına imkan sağladı.

Ayrıca, İstanbul’da 4 yıldızlı Armada Otel’in de sahibi olan genel müdürlük, Ankara’daki eski binasını da tanınmış bir otel zincirine kiraladı. Ulus’taki Turist Otel de Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait.

Tarihi han ve kervansaraylarda tatil

Türkiye’nin dört bir yanında virane halde iken restore edilerek otele dönüştürülen vakıf eserleri, nostaljik geziler yapmak isteyen ziyaretçileri bekliyor.

Edirne’den Diyarbakır’a Kastamonu’dan Kuşadası’na kadar pek çok yerde otel olarak hizmet veren kervansaraylar, tarihe yolculuk kapısını aralıyor.

Fatih Sultan Mehmet’in doğum yeri, Türkiye’nin Avrupa’ya açıldığı kapı olan Edirne’de, Mimar Sinan tarafından 1561 yılında inşa edilen “Rüstem Paşa Kervansarayı” kentin merkezinde yer alıyor. Kanuni Sultan Süleyman’ın damadı Sadrazam Rüstem Paşa tarafından yaptırılan kervansaray, restorasyonu ile “Ağa Han Mimarlık Ödülü”nün de sahibi oldu.

Mimar Sinan’ın dünyaca ünlü şaheseri Selimiye Camisi ile Bedesten Çarşısı ve Eski Cami, Ali Paşa Çarşısı ve Üç Şerefeli Camisi’ne yürüme mesafesinde olan kervansaray, bir asra yakın Osmanlı başkentliği yapan Edirne’yi keşfetmek isteyen misafirleri ağırlıyor. Dikdörtgen avlunun çevresinde iki kat halinde inşa edilen kervansarayda, 75 oda, 6 suit bulunuyor.

Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı

Kuşadası’nın tarihi kimliğine katkı sağlayan “Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı”, korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmiş anıtsal yapılar arasında yer alıyor. Denizden bakıldığında çok net bir şekilde algılanabilen kervansaray, 1618’de Batı Anadolu’da ticaretin gelişmesi amacıyla Sadrazam Öküz Mehmet Paşa tarafından yaptırıldı.

İki katlı, avlulu bir yapı olan kervansarayın dış duvarlarında bulunan top delikleri bir liman şehri olan Kuşadası’nın hemen ağzındaki kervansarayın, korsan hücumlarına karşı nasıl korunduğunu gösteriyor.

Restorasyon çalışmaları 1964’de başlayan ve 1978’de tamamlanan kervansaray, yaklaşık 400 yıllık bir yapıda konaklamak isteyen ziyaretçilerine hizmet veriyor. Kervansaray’da 26 oda, 1 suit bulunuyor.

Diyarbakır’da Deliller Hanı

Diyarbakır’da, Osmanlı Valisi Hüsrev Paşa tarafından 1527 yılında yaptırılan “Deliller Hanı” Mardin Kapı yakınlarda bulunuyor. Kentin tarihi referans noktasında ve kentsel sit alanı Sur İçi aksında yer alan han, şadırvanlı bir orta avluya açılan odalardan oluşuyor.

“Hüsrev Paşa Hanı” veya “Kervansaray” olarak da bilinen han, hacı adaylarını Hicaz’a götüren rehberlerin (delil) bu handa kalmaları nedeniyle “Deliller Hanı” olarak adlandırılıyor. Hanın karşısındaki geniş alana da “Hacılar Harabesi” ismi veriliyor.

Vakıflar Genel Müdürlüğünce restore edilen ve 103 yataklı otele dönüştürülen han, mistik bir atmosfer solumak isteyenleri bekliyor.

Safranbolu’da Cinci Han

Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Cinci Han, Sultan I. İbrahim zamanında sarayda üfürükçülük yapan Safranbolulu Molla Hüseyin Efendi (Cinci Hoca) tarafından 1645 yılında yaptırıldı.

Hıdırlık Tepesi, Yemeniciler Arastası, Demirciler Çarşısı, İncekaya Su Kemeri, Saat Kulesi, Güneş Saati, Değirmenbaşı Su Değirmeni, Kültür Bakanlığı’nca müze köy olarak koruma altına alınan Yörük Köyü ile tarihi camilere yürüme mesafesinde olan han, 24 standart, bir suit odasıyla tatilini Safranbolu’da geçirmek isteyenleri ağırlayacak.

Kastamonu’da Kurşunlu Han

Kastamonu’nun tarihi Nasrullah meydanında bulunan Kurşunlu Han, Anadolu Beylikleri dönemine ait bir handa tatilini geçirmek isteyenlere, kapılarını açıyor.

Candaroğulları Beyliği’nin son hükümdarı ve Fatih Sultan Mehmet’in dayısı İsmail Bey tarafından 15. yüzyılın ikinci yarısında yaptırılan Kurşunlu Han’ın, 27 odası ve 1 suiti bulunuyor.

Güneyden Reis’ül-küttab Hacı Mustafa Efendi Hanı, batıdan Balkapanı Hanı ve doğudan da Frenk-şah Hamamı ile çevrili olan Kurşunlu Han, Nasrullah Köprüsü ve Şadırvanı, tarihi camilere yakınlığı ile de tarihte bir yolculuğa çıkmak isteyenlere ev sahipliği yapıyor.