Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesince "çocuğun cinsel istismarı" suçundan yargılandığı davada tahliye edilmesi kararlaştırılan Vakit gazetesi yazar Hüseyin Üzmez, tutuklu bulunduğu Bursa E Tipi Cezaevi'nden çıktı.
Elinde çantalarla cezaevinden çıkan Üzmez, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Üzmez, cezaevinde "Hacdaki gibi" yaşadığını ifade ederek, "Çok rahat bir yer, herkes görevini yapıyor. Sizinkiler diyorlardı ki; ’tek kişilik hücreye konmuş’, öyle bir şey yok. Bütün arkadaşlar beni seviyor, ben de onları seviyorum" dedi.
Sadece Rabbime hesap veririm
Üzmez, çalıştığı gazeteden özür dileyecek bir konumda olmadığını belirterek, "Gazetem bir tanedir. Sizin hepinizle başa çıkıyor, daha ne istiyorsunuz! Kırgın olduğum kimse yok. Ben Allah’a inanan bir insanım. İnsanı sevmeyen, Allah’ı sevemez. Benim düşmanım yok, benim düşmanım Amerikancılar, bunu bana yapmış olan dinsizler, din düşmanları ve kapitalistlerdir" diye konuştu.
14 yaşındaki mağdure B.Ç’nin annesi olan Livaze Ç’nin babası Arif’in, 20 yıl yanında çalıştığını ve namazında niyazında, dünyanın en dürüst adamı olduğunu belirten Üzmez, o zamandan beri bu aileyle tanışıklığı bulunduğunu ve kendilerine yardım edip, zekât verdiğini savundu.
Üzmez, hakkındaki iddiaların doğru olması durumunda tahliye edilmeyeceğini ifade ederek, "Cezaevi, benim için tam bir medrese oldu. Ben, sadece Rabbime hesap veririm kimseye hesap vermem" görüşünü dile getirdi. Hüseyin Üzmez, şöyle konuştu:
Benim düşmanım şeytan
"Demek ki takdiri ilahi buymuş. Aileden şikayetçi olmayacağım, onlara karşı herhangi bir kırgınlığım yok. Aileyle aynı şekil ve samimiyette görüşmeye devam edeceğim. Benim düşmanım şeytan, benim düşmanım nefsim. En çok kendi nefsime ve şeytana kırgınım. Kime kırgın olayım?"
Dava sonunda beraat edeceğini ileri süren Üzmez, adalete güvendiğini söyledi.
"Cumhuriyet Bayramında hep ’Dağ başını duman almış’ söylenirdi. Ben de yarın bağıra bağıra iftiharla Milli Marşımızı söyleyeceğim" diyen Üzmez, daha sonra eşi Ayşe Üzmez’in kullandığı otomobile binerek cezaevinden ayrıldı.