Dünya

UNHCR: Yıl sonunda Türkiye'deki Suriyeli sayısı 1 milyon olabilir

Carol Batchelor, Suriye'de trajedi yaşandığını, hem ülke içindeki hem de ülke dışındaki Suriyelilerin yardıma muhtaç olduğunu ifade etti

14 Nisan 2013 14:52

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Türkiye Temsilcisi Carol Batchelor, Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin sayısının 2013 sonunda 1 milyona ulaşma ihtimalinin bulunduğunu belirterek, uluslararası toplumun, Türkiye ve diğer komşu ülkelerde yaşanması muhtemel bu artışa karşı hazırlıklı olmadığını söyledi.

Ülkelerindeki şiddet olaylarından kaçarak komşu ülkelere sığınan Suriyelilerin sayısındaki hızlı artışa ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan Batchelor, Suriye'de trajedi yaşandığını, hem ülke içindeki hem de ülke dışındaki Suriyelilerin yardıma muhtaç olduğunu ifade etti.

UNHCR'nin daha önce komşu ülkelerdeki Suriyelilerin sayısının Haziran 2013'te 1,1 milyona yükseleceğine dair tahminde bulunduğunun hatırlatılması üzerine Batchelor, "Ne yazık ki haziran için öngörülen rakamlar aşıldı. Şu anda, yalnızca komşu ülkelerde bilgimiz dahilinde 1 milyondan fazla Suriyeli var" dedi.
UNHCR'nin, bu doğrultuda Suriye'ye yönelik Bölgesel Müdahale Planı'nı revize ettiğini vurgulayan Batchelor, beşinci planın 27 Mayıs'ta açıklanacağını, sayılara ilişkin tahminlerin yükseltileceğini bildirdi.

Türkiye'de misafir edilen Suriyelilerin sayısına ilişkin tahminleri de paylaşan Batchelor, şöyle konuştu:

"Yetkili makamlarla görüşmelerimizde, Türkiye için öngörülen sayının yıl sonunda 1 milyona ulaşabileceği ihtimalini ele alıyoruz. Şu anda Lübnan'da 1 milyona ulaşıldığını duyduk. Bunlar, çok yüksek sayılar."

 

‘Taahhütler yerine getirilmedi’

 

Ocak ayında Kuveyt'te yapılan Suriyelilere yardım konferansında taahhüt edilen 1,5 milyar dolarlık yardımın ne kadarının ilgili ülkelere ulaştırıldığı sorusuna Batchelor, "Kuveyt'te açıklanan taahhütlerin tam anlamıyla yerine getirilmediğini söylemekten üzüntü duyuyorum" yanıtını verdi.

Konferansın yapıldığı dönemde, çevre ülkelere sığınan Suriye vatandaşlarının sayısının daha az olduğuna dikkati çeken Batchelor, "Kuveyt'te taahhüt edilen miktarın hepsi katılımcılardan gelse bile, yıl sonunda karşılaşacağımız muhtaç durumdaki insan sayısı için yeterli olmayacak" ifadesini kullandı.
Batchelor, katkının boyutu ne olursa olsun, olanakları bulunan tüm bağışçılara ve ortaklara yardım çağrısında bulundu.

 

‘Hazırlıklı değiliz’

 

Ülkelerinden kaçan ve komşu ülkelere sığınan Suriyelilerin sayısındaki artışla nasıl başa çıkmayı planladıklarının sorulması üzerine Batchelor, şunları söyledi:

"Uluslararası toplum bu rakamlara karşı hazırlıklı mı? Cevabım kısaca 'Hayır'. Eğer destek olmazsa Suriyeliler barınak, gıda ve ilaç bulamayacakları koşullarla karşı karşıya kalabilir. BM'nin destek sistemleri bu ihtiyaçları karşılayabilir, ancak bunu, destek varsa başarabiliriz. Uluslararası toplum bu desteği sağlarsa söz konusu malzemeleri tedarik edebiliriz, ancak bunları yoktan var edemeyiz. Maliyetlerin karşılanması gerekiyor."

Türkiye'nin süreçteki rolünü de öven Batchelor, uluslararası toplumun, Suriyelilere büyük destek sağlayan Türkiye'ye ve sınırlı kaynaklarla yardımda bulunan diğer ülkelere yardım etmesi gerektiğinin altını çizdi.

UNHCR'nin bir yardım kuruluşu olduğunu ve siyasi süreçlere müdahil olmadığını vurgulayan Batchelor, şunları kaydetti:

"Her şeyden önce, hiç kimse mülteci olmak durumunda bırakılmamalı. Eğer insanlar mülteci durumuna düşüyorlarsa bir yerlerde bir şeyler yanlış gidiyor demektir. Siyasi sorumluluğu ve kapasitesi olanlara, bu durumu mümkün olduğunca çabuk çözüme kavuşturma çağrısında bulunuyoruz."

 

‘Türkiye’de uygulama yasadan önce geldi’

 

Batchelor, Türkiye'nin yeni "Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu"na da değinerek, Türkiye'nin misafirperverlik ve koruma sağlama konusunda zengin bir geleneğe sahip olduğunu söyledi.

Yasayı son derece olumlu bir girişim olarak nitelendiren Batchelor, "Şimdiye kadar uluslararası koruma konusunda bir yasa bulunmasa da Türkiye bunu gerçekleştiriyordu. Prensipler zaten mevcuttu ve son derece güçlü bir uygulama söz konusuydu. Aslında, Türkiye'de uygulama yasadan önce geldi" dedi.

Batchelor, "Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu" ile bu konudaki tüm bu politika ve uygulamaların tek bir yerde toplandığını ve bir sisteme bağlandığını ifade ederek, yasanın, korunma ihtiyacı bulunanlar ile bu korumayı temin eden devletin hak ve yetkilerini düzenlediğini vurguladı.

Uzmanların ayrıntılı analizler yaparak ve uluslararası kuruluşlardan görüş alarak söz konusu yasayı hazırladığını anlatan Batchelor, UNCHR'nin, çalışma alanı gereği, özellikle "uluslararası korumaya" ilişkin bölümle ilgilendiğini belirtti.

Batchelor, "uluslararası koruma" kavramının çeşitli nedenlerden ötürü kendi ülkelerine dönemeyen kimseler için uygulandığına işaret ederek, bu son yasayla kimin mülteci olup olmadığının ve bu kişilere nasıl destek verilebileceğinin açıkça belirlendiğini kaydetti.

Hem Türkiye Cumhuriyeti için hem de Türkiye'ye sığınanlara uluslararası koruma sağlanması açısından doğru bir yasanın yapıldığının altını çizen Batchelor, "Türkiye, çok olumlu bir yolda. Bu, son derece ilerici, geleceğe dönük ve haklara dayalı bir yasa. Yasanın uygulanması konusunda Türkiye ile işbirliği içinde çalışmayı dört gözle bekliyoruz" ifadesini kullandı.

 

‘Mülteci statüsüne gerek yok’

 

Türkiye'deki Suriyelilerin durumuna dikkati çeken Batchelor, yasada "kitlesel hareketlere" de değinildiğini, Suriyelilere ilişkin gelişmelerin Türkiye'de önemli bir gündem maddesi teşkil etmesi sebebiyle ilk uygulanması beklenen düzenlemelerin başında "geçici korumanın" geldiğini söyledi.

Suriyelilerin Türkiye'de "geçici koruma" altında bulunduğunu, henüz mülteci kategorisinde yer almadıklarını anlatan Batchelor, "Mülteci statüsü bireyin sahip olduğu bir statüdür ve bireysel değerlendirme gerektirir" dedi.

Türkiye'ye sığınan Suriyelilere, sayılarının çokluğu nedeniyle şu aşamada mülteci statüsü verilmesinin gündemde olmadığına işaret eden Batchelor, gelişmeler ışığında, çoğu Suriyelinin gelecekte ülkesine dönmek isteyebileceğini vurguladı. Batchelor, o aşamaya gelindiğinde, dönmek istemeyenler için bireysel değerlendirmeler yapılabileceğini ve mülteci statüsü verilebileceğini kaydetti.

"Şu anda, geçici koruma sisteminin doğru uygulama olduğunu düşünüyoruz" ifadesini kullanan Batchelor, Türkiye'deki Suriyelilerin halihazırda pek çok hizmetten yararlandığını, hem pratikte hem koruma anlamında bireysel değerlendirmelere gerek olmadığını belirtti.

Batchelor, "Hepimiz, Suriyelilerin kendi ülkelerinde güvenliğe sahip olacağı günü bekliyoruz. İki yıldır ülkelerinden uzak yaşasalar da evlerine dönmek istiyorlar. Umarız, bu yakın zamanda gerçekleşir" diye konuştu.

 

Guterres de yasayı övdü

 

Öte yandan, UNHCR'den yapılan yazılı açıklamaya göre, BM Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres, Türkiye'nin insani değer ve prensiplere güçlü bağlılığının göstergesi olan Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nu takdirle karşıladı.

Açıklamada, yasa taslağının hazırlanmasında teknik destek veren UNHCR'nin, bu yasayı uluslararası koruma konusunda ileri bir gelişme olarak değerlendirdiği ifade edildi.

Yeni yasanın, uluslararası insancıl hukukun ve insan hakları hukukunun kilit noktalarını kapsadığına ve İçişleri Bakanlığı bünyesinde uluslararası koruma sağlamak üzere uzman bir kuruluşun kurulmasını öngördüğüne değinilen açıklamada, kuruluşun gelecek yıl içinde uygulama yönetmelikleri hazırlayacağı belirtilerek, "Geçiş dönemi ve sonrasında UNHCR, bu yasal çerçevenin geliştirilmesi ve etkin şekilde uygulanması için destek ve uzmanlık sağlamaya devam edecektir" denildi.