Bakan Unakıtan, sağlık sorunları nedeniyle görevi bırakması ile ilgili soruya "çok şükür sağlığım yerinde" diye yanıt verdi.
Dün akşam saatlerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kabine revizyonunu açıkladı. Bugün yeni bakanlar görevlerini devralmaya başladı. İlk tören Kemal Unakıtan'ın görevi Mehmet Şimşek'e devrettiği Maliye Bakanlığı'ndaydı. Ardından Dışişleri Bakanlığı'nda tören yapıldı.
Kemal Unakıtan görevi "Allah'a emanet ediyorum, Allah kolaylıklar versin" diye devretti. Bakan Unakıtan, sağlık sorunları nedeniyle görevi bırakması ile ilgili soruya "çok şükür sağlığım yerinde" diye yanıt verdi.
Bakanlık göreviyle ilgili "içinde ukde kalan bir şey bulunup bulunmadığının" sorulması üzerine de Unakıtan, değerli bürokratlarla önemli çalışmalara imza attıklarını ifade ederek, ortaya koydukları işlerden memnun kaldıklarını, vicdanen rahat olduklarını söyledi.
Unakıtan, "Geriye dönüp de ahşöyle yapsaydık, böyle yapsaydık diyeceğim bir şey yok, çok şükür" dedi.
"Sayın Bakan'ın yoğurt yiyişi belli"
Unakıtan, aynı muhabirin, "Eliniz sıkıydı. Yeni Maliye Bakanı'na para harcama konusunda tavsiyeniz olacak mı?" sorusuna karşılık da elinin sıkı olduğunu, ancak bunun mali disiplin için gerektiğini vurguladı.
Kemal Unakıtan esprili bir üslupla, "Merak etmeyin öyle bir bakana da teslim ediyorum" dedi. Birlikte birçok çalışma yürüttüklerini, Şimşek'in Hazine'deki başarılarının da ortada olduğunu dile getiren Unakıtan, "Sayın Bakan'ın zaten yoğurt yiyiş tarzı belli. O bakımdan para konusunda evvel Allah aynı sıkılık devam edecek diye düşünüyorum" diye konuştu.
"Omuzlarım hafifledi, sevinçli günüm"
Bundan sonra yapmak istediklerine yönelik soru üzerine de Unakıtan, bakanlık görevi süresince ailesine, kendisine yeterince zaman ayıramadığını, artık bunun için daha fazla vaktinin olacağını söyledi.
Unakıtan, "Omuzlarım biraz daha hafiflemiş durumda. Dolayısıyla benim sevinçli günüm, mutlu günüm. Amayeni maliye bakanı arkadaşımıza da Allah kolaylık versin diyorum. Çünkü hakikate nağır bir görevi teslim alıyor. Kendisine başarılar, kolaylıklar diliyorum, beni hafifletti" dedi.
Mehmet Şimşek de hazırladığı konuşmasında "mali disipline devam" mesajı verdi. Konuşmasında küresel krizin etkilerine de değinen Şimşek, bir yandan krizin Türkiye ekonomisine etkilerini en aza indirecek önlemleri almak, diğer yandan kazanımları ve orta vadeli sürdürülebilirliği korumak gibi zorlu bir görevle karşı karşıya olduklarını söyledi.
Ekonomik faaliyetlerdeki daralma ve dengeleyici önlemler sonucu bütçe açığında kaçınılmaz bir artış meydana geldiğini, buna bağlı olarak hazine borçlaması ve borç yükünün arttığını anlatan Şimşek, "Kamu açığı ve borç yükündeki artışı öncelikle durdurmak ve izleyen yıllarda bu oranları azalan bir patikaya oturtmak temel önceliğimizdir" dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcılığı'na atanan Ali Babacan, Dışişleri Bakanlığı görevini, bakanlıkta düzenlenen bir törenle bu göreve atanan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'na devretti.
Önce Dışişleri Bakanlığı makamında bir araya gelen Babacan ve Davutoğlu, daha sonra Fatin Rüştü Zorlu salonunda bakanlık ve basın mensuplarının karşısına çıktı.
Babacan yaptığı konuşmada, "28 Ağustos 2007'de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den devraldığım bu görevi çok sevdiğim, saydığım ve güvendiğim bir insana, sayın Ahmet Davutoğlu'na devrediyorum" diye konuştu.
Ardından Davutoğlu, Türk dış politikasının "aktif" bir çizgide devam edeceğine yönelik mesajlar verdi. Davutoğlu, Atatürk'ün "Yurtta Sulh Cihanda Sulh" sözünden hareketle etken bir dış politika izleneceğini söyledi.