Almanya'daki Deniz Feneri e.V. davasının iddianamesi inanç hortumcularının insanların dini duygularını kullanarak topladıkları yardım paralarını hatta kurban paralarını nasıl iç etkiklerini tüm çıplaklığıyla yantısıtıyor.
İddianamede, "Deniz Feneri e.V.'nin birçok ülkede (güya) yardım projeleri yürüttüğü görülmekte ve bunların çoğunun sığır-koyun alımları için olduğu belirtilmekte. Ancak projelerle ilgili ne evraklarda ne de ele geçirilen bilgisayar kayıtlarında bir ize rastlanmıyor" tespiti dikkat çekiyor.
Alman savcılığına göre 'paraların nerelerde harcandığı ile ilgili herhangi bir delil bulunmadığı' gibi 'nerelere harcandığına dair açıklamalarda da çelişkili ifadeler' yer alıyor. İşte iddianameye yansıyan, ülke ülke inanç hortumculuğunu anlatan savcılık tespitleri özetle şöyle:
* Balkanlara paralar bayramdan sonra teslim edilmiş!
Ele geçirilen evraklara göre, Makedonya'daki 'Kültür ve İnsani Dayanışma Derneği' CHOM'dan Adnan İsmailli'ye, peşin olarak kurbanlık alımlara için Abdullah Sever'den 21 bin 500 euro verilmiş. Aralık 2005'te Islamska Verska Zaenicb Makedonya'ya toplam 128 bin 800 euro, Arnavutluk ve Makedonya'da 2006'da kurbanlık sığır alımları için havale edilmiş.
Bu paraların gerçekten nerelere kullanıldığıyla ilgili belgeler ve paraların miktarı ve alanlarla ilgili veriler çelişkilidir. Örneğin, yardımın Kurban Bayramı'ndan sonra, Kurban bayramı için verilmiş olması...
Bu her yerde bomba haberdir
* Nijerya'ya mizansen teslim
2006 Kurban Bayramı'nda, Deniz Feneri'nin Vakıfbank'taki 3344 numaralı hesabından 75 bin euroluk bir meblağ, Sidi Mohamed Moussa adındaki şahsın hesap numarasına havale edilmiştir. 'Etablissement Hassane Sidi Mohamde' firmasının (ithalat ve ihracat şirketi) teşekkür yazısından, 1080 koyunun satın alındığı, kesimlerinin ve dağıtımının yapıldığı anlaşılmakta. Dikkati çeken ve koyunların yardıma muhtaç kişilere teslimini gösteren bir video filmi dokümantasyonu var ki, bunun sanki mahsus yapıldığı ve güya teslimi gösterdiği kaygısı da var. Dokümantasyonda, yukarıda belirtilmiş olduğu kadar koyunun alındığını ve kesilip dağıtıldığını belirten hiçbir belge yoktur.
* Mali'de de belge yok
2005 Kurban Bayramı için, ENSHA örgütünün hesap numarasına 38 bin 500 euro, 2006 Kurban Bayramı için de 75 bin euro havale edilmiştir. Bununla ilgili olarak En-Sha örgütü adına Dr. E. Hamid isminde birisinin teşekkür yazısı var, bu yazısında bu kişi parayla kurbanlık hayvanların alındığını, kesildiklerini ve muhtaçlara dağıtıldığını belirtmekte. Burada da alınan hayvanların alımları, kesilmeleri ve/veya dağıtılmalarıyla ilgili hiçbir dokümantasyon, ne 2005 yılı için ne de 2006 yılı için vardır.
* Habeşistan'a kuryeyle kurban yardımı
Heidelbelg'de kalan tanık, Jemal İsmail Umar, dernek adına para kuryeliği yapmış ve mevcut 'Alındı belgelerine' göre, Babeşistan'da yapılacak yardımlar için 2005 ve 2006 yıllarında 730 bin eura teslim almış. Habeşistan'da kurban bayramı için yapılan yardımlarla ilgili dokümantasyon tamamen eksik, daha doğrusu ne sonuca varıcıdır ne de isabetlidir. Yardım alan kişilerin isim listeleri var ama imzaları yok. Bu listelerin, mühürlendikten sonra aynı kişi tarafından yazılmış oldukları bariz bir şekilde görülmektedir.
* Irak'ın şahidi Türk Deniz Feneri
15 Ocak 2005 tarihli, elle yazılmış olan ve 'Türk ve Ortadoğu Dayanışma Vakfı 1995' (TODAV) başkanının, Abdullah Sever'den Türk Deniz Feneri mensubu olan İbrahim Altan'ın huzurunda 64 bin euro para teslim aldığını belirten bir makbuz var. Gene mevcut olan teşekkür yazısından, bu paranın kurbanlık sığırların alımında kullanılmış olduğu yazılı. Kurbanlık sığırların alımları, kesimleri ve alınan sığırların dağıtımı hakkında hiçbir yazılı belge mevcut değildir.
* Azerbaycan belgesi yok
2005 ve 2006 yıllarında öncelikle 'Azerbaycan Demokratik Telebe Gençler Teşkilatı' (ADTGT) ile 'Azerbaycan Respubikası Gençliğe Yardım Fonu'na (GYF) kurban bayramı için maddi yardımda bulunulmuş. 2006 yılı kurban bayramı için gene GYF'ye 440 bin euro verilmiş. Bununla ilgili dokümanlar sadece yardım için bir teşekkür yazısı ve Deniz Feneri'nin notlarının kusurlu ve anlaşılması güç olmasından ibarettir.