Ülkücü Yeniçağ yazarı Yavuz Selim Demirağ, Ümit Özdağ'ın başkanlık sistemi tartışmalarına ilişkin "Ret oyu vereceğim" çıkışından sonra MHP'den ihraç edilmesiyle ilgili olarak "Sırada 'Başkanlığa Hayır'ı açıkça söyleyen Yusuf Halaçoğlu, İsmail Ok, Nuri Okudan ve Seyfettin Yılmaz da var. 330'u tamamlama derdindeki Bahçeli şimdiden 40'da 5 fire verdi. Ancak geri kalanlardan da yanına sadece ikisini alabilecektir" iddiasını ileri sürdü.
Yavuz Selim Demirağ'ın "Devlet Bahçeli'nin ihraçları..." başlığıyla yayımlanan (16 Kasım 2016) yazısı şöyle:
Merhum Alparslan Türkeş'in 1997 yılında vefatından sonra yapılan kurultayların sosyolojik sorgulaması ne yazık ki yapılmadı. En çok oy alan Tuğrul Türkeş yerine diğer adaylarla beraber Devlet Bahçeli'de ittifak yapılmasının sebepleri üzerine doktora tezi yazılır. O dönem Bahçeli'nin tercih edilme sebebin başında Türkeş'in yıllarca süren otoritesinden doğan kırgın ve küskünlükler geliyordu. MHP delegesi bugün olduğu gibi 19 yıl önce de "Başbuğ"dan sonra "demokrasi"yi içselleştirmenin heyecanındaydı. Bahçeli'yi munis görüyor, parti içi demokrasiyi tesis edeceğini sanıyordu. Yapamazsa kongrede değiştireceği düşüncesindeydiler. Diğer adayların ittifak kurması da "ileride yeriz" hayali idi ki demir leblebi çıktı Bahçeli. Bütün rakiplerini tek tek yedi. Tiranlığa giden yolda kendisini ülkücü camia ile tanıştıran, partiye getiren, dahası Genel Başkan yapan kadronun hemen hepsini tasfiye etti. Rahmetli Ali Güngör ile başladı ihraca... Oysa Ali Güngör parti içi suç işlemediği gibi ülkücülere hakaret eden Ecevitlere ülkücü tabanın tepkilerini dile getirmişti. Parti disiplini, koalisyon etiği adına Bahçeli'nin emri ile ihraç edildi. "Unutulur Ali Ağa" demişti Bahçeli. Ama Ali Güngör unutulmadı. Haksız ihraç halen konuşuluyor. Ali Güngör saygı ve rahmet ile yad edilirken Bahçeli'ye ağır eleştiriler artıyor.
***
19 yılda kimlerin ihraç edildiğini tesbip etmek zor. Ümit Özdağ 10 yıl önce Genel Başkan adayı olduğunda ilk ihracı yaşamıştı. On yıl sonra ikinci madalyasını taktı.
2011 seçimleri öncesinde AKP'den istifa eden Yusuf Ziya İrbeç'i şimdi çoğunluk hatırlamaz bile. Seçimde Antalya'dan aday yapıldı ve TBMM'ye girdi. 7 lisan biliyordu. Hiperaktifti. Sadece kendi seçim bölgesini değil bütün Türkiye'yi geziyor, partililerle bir araya geliyor diye işkillendi Bahçeli. 2012'de partiden ihraç ettirdi. İrbeç, mahkemeye gitti. İhraç hukuksuz bulundu. Yargıtay bile ihraç kararını kaldırdı. TBMM'de bağımsız milletvekili sayılan İrbeç kanunen MHP vekili oldu.
***
2007 seçimlerinin hemen öncesinde Bahçeli'nin daveti ile MHP'ye katılıp 2 dönem milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı olan Tuğrul Türkeş, 7 Haziran'da da seçildi. Tek başına iktidar olamayan AKP'nin milli mutabakat hükümeti için bakanlık teklifini kabul etti. Derhal disiplin kuruluna sevk edildi. "O zevki size tattırmam" diyen Tuğrul Bey istifa ederek ihraçtan kurtuldu. Seviyesiz eleştirilerin yanında hain bile ilan edildi. "Dağdan bir serçe kalkmış" diyordu Bahçeli şimdi kanka oldular.
***
Sinan Oğan'ı unutmuş değiliz. Oğan'ı ihraç etmeyen Iğdır teşkilatı görevden alındı. Yerine gelenlerin hukuksuz ihraç kararı Yargıdan döndü.
MHP'nin vitrinindeki yüzü Meral Akşener Cumhurbaşkanlığı arayışlarında her kesimin oy vereceği aday olması isteniyordu. TBMM Başkanvekiliydi. Bahçeli, toplumun bu beklentisine "Çok oluyor" diyerek 3 Kasım'da aday yapmadı. "MHP'yi iktidar yapacağım" diye yola çıkan Akşener 1200 delegenin 700 den fazlasının imzasını alıp Genel Başkan adayı oldu. "Bin imza da olsa kongre yapmam" diyen Bahçeli Akşener'i hukuksuzca ihraç ettirdi. Yetmedi mahkemenin belirlediği Çağrı Heyeti'ndeki Kurucular Kurulu Üyesi Ali Sağır, Aksaray İl Başkanı Ayhan Erel ve Mehmet Bilgiç'i de yasalara aykırı şekilde ihraç ettirdi. Kurultay için imza verenlerin peşine düştü. Denizli'de ihraç ettiremediklerini en yakın il Aydın'a havale etti. Orası yapmayınca yasaya aykırı olarak İzmir'e sevk etti. "Başkanlık bölünmektir" diyen Ümit Özdağ'ı ikinci defa ihraç etti. Ve bütün bu hukuksuzlukları partinin Merkez Disiplin Kurulu üyeleri olan hukukçulara yaptırdı. Peki ya kim bu hukukçu disiplin kurulu üyeleri. Başkan Halil Öztürk, yardımcısı Yücel Bulut, sekreteri Metehan Özkan, Üyeleri Alparslan Sucu, Niyazi Paksoy, Kürşat Türker Ercan, Erdem Şenocak, Buğra Ceceli ve Muhammet Tekin... İhraç kararları Bahçeli'nin emri ile oy birliği ile alınıyor. Aralarından biri çıkıp "Ben imzalamadım, karşı çıktım" derse özür dileyeceğim. Toplantıya katılmayan, sesini çıkaramayanlar da en az imzalayanlar kadar hukuki suç işlemiş sayılır. Ali Göngör'ü unutmayan ülkücüler Bahçeli ve bu isimleri unutur mu? MHP'liler bir daha bunlara oy verir mi? Ve bu isimler milliyetçi camiadan selam alır mı?
Bahçeli'inn ihraçları bunlarla bitmez. Sırada "Başkanlığa Hayır!"ı açıkça söyleyen Yusuf Halaçoğlu, İsmail Ok, Nuri Okudan ve Seyfettin Yılmaz da var. 330'u tamamlama derdindeki Bahçeli şimdiden 40'da 5 fire verdi. Ancak geri kalanlardan da yanına sadece ikisini alabilecektir. Onların adı da bende saklı...