Sağlık

Türkiye'de diyabet oranı yüzde 14.7

Metabolik Sendrom Derneği Başkanı, Türkiye'de 35-70 yaş aralığında diyabet oranını yüzde 14.7 olarak açıkladı.

23 Mart 2010 02:00
T24 - Metabolik Sendrom Derneği Başkanı Aytekin Oğuz, Türkiye'de 35-70 yaş aralığında diyabet oranının yüzde 14.7 olarak tespit edildiğini bildirdi.

Dernek tarafından yürütülen PURE çalışmasının (İleriye Dönük Kentsel Kırsal Epidemiyolojik Çalışma) sonuçları, The Marmara Oteli'nde düzenlenen basın toplantısında açıklandı.

Dernek Başkanı ve PURE Çalışması Ulusal Koordinatörü Oğuz, İstanbul, Kocaeli, Nevşehir, Aydın, Antalya, Samsun, Malatya ve Gaziantep'te yapılan PURE çalışmasına kırsal ve kentsel bölgeden, düşük, orta, yüksek ekonomik gruplardan 35-70 yaş arası 2 bin 463 kadın ile 1594 erkek katılımcının alındığını kaydetti.

Çalışmaya göre Türkiye'de 35-70 yaş aralığındaki nüfusun yüzde 52'sinin obez ve yüzde 34'ünün fazla kilolu olduğunu dile getiren Oğuz, normal kilosunda bulunanların oranının ise yüzde 13,6 olduğunu söyledi.

Oğuz, çalışma kapsamında ziyaret edilen 2 bin 578 hanede, tüm hane halkına ait bilgilerin toplandığını ifade ederek, şöyle devam etti:

''Bu çalışmanın en çarpıcı yanı, diyabet oranındaki artış. Çalışma Türkiye'de 35-70 yaş aralığında diyabetin yüzde 14.7 olduğunu gösteriyor. Ayrıca pre-diyabeti olan yani gizli şekeri veya tıp dilindeki adıyla 'glukoz tolerans bozukluğu' oranının yüzde 9.6 olduğu ortaya çıktı. Yani toplamda diyabeti ve pre-diyabeti olan kişilerin oranı yüzde 24-25'lere varıyor. 35 yaş üstü 4 kişiden birinin kan şekeri bozuk. Her 4 diyabetliden 3'ü kan şekerini kontrol edemiyor. Diyabet sıklığının 50 yaşından sonra arttığını görüyoruz. 60 yaşından sonra oran yüzde 30'lar civarında. Diyabet görülme sıklığı kentlerde yüzde 2 oranında daha fazla.

Oğuz, hipertansiyon görülme sıklığının 35-70 yaş arasında yüzde 42 olduğunu, hipertansiyonun kadınlarda yüzde 45, erkeklerde yüzde 37.5 oranında tespit edildiğini aktardı.

Aytekin Oğuz, toplumun yüzde 55'inde hiperkolesterolemi (yüksek kolesterol) bulunduğunu dile getirdi.

Oğuz, çalışmaya katılanların 12 yıl boyunca takip edileceğini, 3 yılda bir ölçümlerinin yineleneceğini ve yeni veriler toplanacağını bildirdi.