Gündem

Türkeş: Başbakan'ın cemaatle ilgili elinde tek bir delil yok

Tuğrul Türkeş: Biz 'sakın sokağa koşmayın, şiddete başvurmayın, koşacağınız tek yer, seçim sandığıdır' derken, Başbakan ve çevresinin ise her fırsatta insanları kamplaştırmaya çalışıyor

17 Mart 2014 09:49

MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 17 Aralık sonrası Fethullah Gülen cemaatini hedef tahtasına koyduğunu ancak suçlamaları konusunda henüz hiçbir delil ortaya koyamadığını söyledi.

Zaman'dan Turan Temel'in haberine göre Türkeş, “Evinde 7 kasa çıkan çocuğun veya ayakkabı kutusunda para çıkan banka müdürünün masumiyet karinesi var da, bu cemaatle ilgili elinde hiçbir delil yok. Bunların masumiyet karinesi yok mu? Masumiyet karinesi, götürücü bakanlar ve çocukları ile Başbakan ve çevresi için mi geçerlidir?” diye sordu.

Sivas’ta temaslarda bulunan Tuğrul Türkeş, Ticaret ve Sanayi Odası’nda, partisinin belediye başkan adayının proje tanıtım toplantısında konuştu. Türkeş, muhalefet olarak sürekli “Sakın sokağa koşmayın, şiddete başvurmayın, koşacağınız tek yer, seçim sandığıdır, seçimlerde siyasetin hesabı görülür.” telkininde bulunduklarını, buna karşılık Başbakan ve çevresinin ise her fırsatta insanları kamplaştırmaya çalıştığını anlattı. Türkeş, “Kendisi ile karşısında gördüğü anamuhalefet, MHP ve yıllardır ortaklık yapan bir Cemaat. ‘Bunların hepsi bana karşı oldu’ diyor. Sen hırsızlığa, yolsuzluğa, her türlü uğursuzluğa bulaşırsan bu milletin hepsi sana karşı olur. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Bankaya koyamadığın, evinde sakladığın, çocuklarına kaçır dediğin paralar, ancak kaynağı belli olmayan çirkin sebeplerle elde edilmiş paralardır. Haram parayla imam hatip ve cami yaptırılmaz, doğru değildir. O caminin kubbesi sizin kafanıza geçer.” şeklinde konuştu.

Tuğrul Türkeş, Başbakan Erdoğan’ın internete düşen ses kayıtları konusundaki tavrını da eleştirdi. Başbakan’ın bu konuda ‘Ben yapmadım onlar yaptı.’, ‘Böyle bir cemaat var, bana komplo kurdu.’ savunmasını yaptığını kaydeden Türkeş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dedim ki demek ki dedim çok önemli bir suç tespit ettiler. Casusluk, devletin gizli telefonlarını dinlemişler. Bu Cemaat madem bu kadar kötü, delillendir ver mahkemeye, gereğini yapsın. 3 aydır ne Başbakan, ne de etrafındakiler ne de herhangi bir savcıdan bu Cemaat aleyhine, tek bir şikayet dilekçesi yok. Aleyhlerinde verilmiş bir belge yok. Yargıya gitsen aklanırsın. Savcılar gelir, var mı bir şey yok, bitti gitti. Çocukları yargıya versen suç işlemedilerse o da tamam. Ama masumiyet karinesi var. 3 aydır dini bir cemaati hedef tahtasına koydu. Her hakareti yapıyor.”