Politika

BDP'li Tuncel: Demokratik anayasa olmazsa daha kötü şeyler olabilir

Kürkçü: Genel bir af olmadan, barış perçinlenmeyecektir

06 Nisan 2013 20:40

Elazığ'da Halkların Demokratik Kongresi'nin (HDK) düzenlediği toplantıda konuşan BDP Mersin milletvekili Ertuğrul Kürkçü, "Meclis'in devreye girmesi gerekiyor ve CHP'nin bu süreçte kurucu bir rol oynayacak güçler arasına gelmesi ve barışa sırtını dönmemesi gerekiyor. Genel bir af olmadan, barış perçinlenmeyecektir" dedi. Aynı etkinlikte konuşan BDP İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel de CHP'ye hitaben " O zaman çözümünüzle gelin. Bu iş olmaz demekle bu iş olmuyor yani" dedi.Tuncel ayrıca "Eğer gerçekten Türkiye'de demokratik özgürlükçü bir anayasa geliştirilmezse tekrardan başa dönebilir ve daha kötü şeyler yaşanabilir" dedi.

DHA'dan Şahismail Gezici ve Gülbin Yıldız'ın haberine göre,  BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ile İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Elazığ'da Halkların Demokratik Kongresi'nin (HDK) düzenlediği, 'Çözüm için müzakere, barış için eşitlik' toplantısına katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, PKK'lıların çekilmesin gündeme getirerek, şöyle dedi, "Türkiye'de sınır dışına, elbiselerini çıkartarak, silahlarını bırakarak çıksınlar tartışmasının aslında tartışmanın son derece önemsiz bir yanı olduğunu söyleyebiliriz. Bugün Türkiye'de bu sürecin selametle sürmesi için diyorlar ki bize; 'Sakın ola hükümeti eleştirmeyin, hükümetin canını sıkmayın, Tayyip Erdoğan'ın duymak istemediği kelimeleri söylemeyin. Yoksa barış tehlikeye girer.' Böyle barış sağlanamayacağı için bana sorarsanız tehlikeye de girmez. Biz bu sürecin Meclis tarafından denetlenmesini, Tayyip Erdoğan hükümetinin keyfine bırakılmamasını istiyoruz. O nedenle Meclis'in devreye girmesi gerekiyor ve CHP'nin bu süreçte kurucu bir rol oynayacak güçler arasına gelmesi ve barışa sırtını dönmemesi gerekiyor. Genel bir af olmadan, barış perçinlenmeyecektir. Oğullarımız, kızlarımız hapishanelerden çıkmadan barış olmayacaktır ve Sayın Öcalan'ın özgürlük koşulları sağlanmadan barışın sürekliliği güvence altına alınmış olmayacaktır."

Türk şehitlerin hatırası karşısında eğildiklerini söyleyen Kürkçü, şöyle konuştu, "Bugün Türkiye'de 20 yaşını dolduran bütün erkeklerin askere gitme mecburiyeti var. Bu mecburiyet altında insanlar savaşa girdi. Öldüler, öldürüldüler, hayatlarını kaybettiler. Onlar da Kürt halkının evlatları gibi ölmeyi ve öldürmeyi hak etmiyorlardı. Kendilerinin belirlemediği, kendilerinin talep etmediği, kendilerinin karar vermediği savaşta hayatlarını kaybettiler. Bizler onların da hatırası karşısında eğiliyoruz. Onları hiçbir zaman bu çatışmanın düşman kampı olarak görmüyoruz."

 

Tuncel: CHP çözümüyle gelsin

 

BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel ise, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenirken, şöyle konuştu, "CHP'nin bile barış sürecine 'temkinli yaklaşmak' demeyelim uzak durması, şimdiye kadar suskundu. Biz diyorduk bu suskunluğunu geçsin. Şimdi neredeyse konuştukça aralardaki mesafe açılıyor. Hani konuşmasınlar daha iyi, en azından deriz ki sustu bunlar. Buradan biz sayın Kılıçdaroğlu'na sesleniyoruz, onun şahsında CHP'ye; 'Çözüm istiyor musunuz? Barış istiyor musunuz gerçekten? O zaman gelin onu söyleyin. AKP'nin politikasını beğenmiyor musunuz ya da BDP'nin barış politikalarını beğenmiyor musunuz? O zaman çözümünüzle gelin. Bu iş olmaz demekle bu iş olmuyor yani" dedi.

 

'Başa dönülebilir, daha kötü şeyler yaşanabilir'

 

Çözüm sürecinin aynı zamanda zorunluluk olduğunu ifade eden Sabahat Tuncel, bugünkü sürecin Türkiye açısından da bir zorunluluk olduğunu söyledi. Tuncel, "Dolayısıyla Türkiye ya kendi sorununu çözecek ya da kendisi çözülecek. Bu kadar net. Kürtler devrim yapıyor. Türkiye'de Kürtler silah, özgürlük, eşitlik, dilini, kültürünü, kimliğini istiyor. Bakın 3 aşamalı bir süreç var. Birisi Sayın Öcalan çağrı yaptı, PKK buna cevap verdi, ateşkes ilan etti. Şimdi PKK'nın sınır dışına çekilmesi meselesi tartışılıyor. Ama bu sorunun sadece küçük bir bölümü. Asıl bölüm bundan sonraki aşamadır. Bundan sonraki aşama da Anayasa sürecidir. Eğer gerçekten Türkiye'de demokratik özgürlükçe bir anayasa geliştirilmezse tekrardan başa dönebilir ve daha kötü şeyler yaşanabilir" diye konuştu.