Babası Alparslan Türkeş'in kurduğu Milliyetçi Hareket Partisi'nin kararına rağmen Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan gelen bakanlık teklifini kabul ederek seçim hükümetinde görev alan Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, "Halkın yüzde 52'sinin oy verdiği bir kişiye kendi partisi dahi bir laf edemez, etmemelidir' dedi. Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndan daha lüks oteller olduğunu da söyleyen Türkeş, "O binanın bilmem ruhsatı yok... Lan git..." dedi!
Ankara'nın Çubuk ilçesine giden Türkeş, Belediye Başkanı Tuncay Acehan'ı makamında ziyaret etti. Belediye çalışmaları hakkında bilgi alan Türkeş, daha sonra Halk Eğitim Merkezi'nde vatandaşlarla bir araya geldi.
Türkeş, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 1,5 yılını seçimle ve siyasi parti liderlerinin birbirleri aleyhine yaptığı atışmalarla heba edildiğini söyledi.
Halen 2016 bütçesinin hazırlanamadığını ifade eden Türkeş, "Halen 2016 yılı bütçesi maalesef hazırlanamadı. Bu iktidardaki partinin, şunun, bunun ayıbı değil. Aymaz siyasetçiler sebebiyle çalışmayan, çalıştırılamayan Meclis sebebiyle bunları yaşadık" diye konuştu.
'Gül ile Erdoğan arasında ne fark var?'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmeye Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na gitmemesini eleştiren Türkeş, şunları kaydetti:
"AK Parti'nin kurucusu ve Başbakan olan Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığını tanıyorlardı, çağırdığında gidiyordun. Sayın Abdullah Gül ile Recep Tayyip Erdoğan arasında ne fark var? 'Efendim ben buna itiraz ederim' Niye edersin? 'Konuşuyor' diye ederim. Halk tarafından seçilen ve bir daha seçilme ihtimali olan her Cumhurbaşkanı konuşmak zorundadır.
'Süs biberi gibi Cumhurbaşkanı istiyorlar'
MHP'nin saygıdeğer genel başkanının DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'le anlaşıp seçtirdikleri Ahmet Necdet Sezer gibi konuşmayan süs biberi, köşe yastığı gibi bir Cumhurbaşkanı istiyorlar. Böyle biri 'tekrar beni seçin' dese bir daha seçer misiniz? Allah aşkına cevap verin. Siz demeyecek misiniz; şu Çubuk'a gelse; 'arkadaş biz seni seçtik yolladık, hem de kendi oylarımızla yolladık. Sen oraya gittin bizi unuttun. Ne arayıp sordun, sesini çıkarmadın, hiçbir şeye karışmadın.'
'Kendi partisi dahi laf edemez'
Bahçeli'nin istediği gibi kavanoza doldurun. Hani diyor ya 'kavanoza koyarız onu', sanki süs bitkisi Japonya'dan gelen. Olacak şey değil, saygı sınırlarını zorluyorlar. Kardeşim halkın yüzde 52'sinin oy verdiği bir kişiye kendi partisi dahi bir laf edemez, etmemelidir."
'Daha lüks oteller var'
Türkeş, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin abartıldığı kadar olmadığını vurgulayarak, ülkede külliyeden daha lüks oteller bulunduğunu bildirdi.
Türkiye'nin siyasetinin kilitlenmeye çalışıldığını savunan Türkeş, "Zengin adam lüks otel yapabiliyor da Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendisini temsil etmek için bir tane taş binaya dört tane mermer, iki de lambri koydu diye bunu mesele mi yapacağız. Bu koskoca siyasi parti genel başkanlarına yakışıyor mu? Ayıp değil mi? Türkiye'nin siyasi meselelerini kilitliyorlar.
"O binanın bilmem ruhsatı yok" Lan git. Sizin yaşadığınız evin ruhsatını veren devlet, kendi Cumhurbaşkanlığının evrakını mı eksik verecek? Olur mu böyle bir şey? Siz inanıyor musunuz?" ifadelerini kullandı.