Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 31 Temmuz 2006'da atandığı Genelkurmay Başkanlığı görevini, Orgeneral İlker Başbuğ'a devrediyor.
Genelkurmay Karargahı'nda düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, TBMM Başkanı Köksal Toptan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan katılıyor.
Büyükanıt'ın konuşması sırasında sık sık mendil kullandığı görüldü. Büyükanıt'ın grip olduğu belirtiliyor...
Orgeneral Yaşar Büyükanıt veda konuşması için kürsüde. İşte Büyükanıt'ın veda konuşmasından satırbaşları:
TSK'YA SEVİYESİZ SALDIRILAR VAR
- Her fırsatta TSK’ya seviyesiz saldırılar yapılmaktadır.
- Bu saldırılar bizi incitebilir. Ancak Türk ulusunun TSK’ya karşı beslediği güvenini sarsamaz.
- Yaşadığımız olaylar ve bunların sonuçları bunun açık göstergesidir.
- Bugün TSK’nın eğitimine bakarak yarınlarımız için kaygılanmanın da yersiz olduğuna inanıyorum.
- TSK’nın üstesinden gelemeyeceği hiçbir görev yoktur. Yüce Türk ulusundan aldığı güçle TSK demokratik laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza dek korumaya devam edecektir.
- Bende ulu önder Atatürk’ün hedef olarak gösterdiği laik Türkiye hedefinde sapmadan ilerlerken, bu hedefe doğru attığım her adım çektiğim sıkıntıları unutturdu.
- Gelecekte daha rahat ilerleyecek yollar açmak için daima daha iyisini yapmanın gayreti içinde oldum.
EĞİTİM ALANINDA ÇALIŞMALARI YOĞUNLAŞTIRDIM
- TSK’nın eğitim alanında çalışmalarımı yoğunlaştırdım.
- Akıntıya karşı yerimizde durma şansımız olmadığına göre, ileriye gitmenin destekçisi olmak için gayret sarfettim.
- Bu saydıklarıma bakıp büyük işler yaptığımı iddia edemem.
- Her alanda önüne geçilmez şekilde esmeye başlayan değişim fırtınasının her şeyi sürükleyip götürdüğünü biliyoruz. Fırtınaya hazırlıksız yakalanan ülkelere ne olduğunu biliyoruz.
- Dünyada meydana gelen politik ekonomik askeri değişimler, anlık değişimler gibi değil bir süreç içinde ve genellikle yavaş olmaktadır. Bu değişim olurken zamanında algılamayan ülkeler sadece sonucu görürler. Bunu tarihte değil yaşadığımız günlerde de görüyoruz.
- Teknoloji alanındaki gelişmelerin her geçen gün hız kazandığı bir süreçte, güvenlik sistemlerine de etkileri oluyor. Bu etkileri dikkate alarak, geleceği iyi yorumlamamız gerekiyor.
ÜLKEMİZİN LAİK YAPISINI BOZMAK İSTEYENLER VAR
-Ülkemizin çok yönlü bir tehditte olduğunu varsayarak, teknolojimizi ileriye bakarak geliştirmek zorundayız.
- Ülkemiz, günümüzde dünyanın en hassas bölgelerinden birinde, etrafı istikrarsızlıklarla dolu bir coğrafyada yer alıyor.
- Bölgesel ve iç çatışmalar refah seviyeleri arasındaki değişiklik, kökten dincilik yasa dışı gçö uyuşturucu uluslar arası terörü desteklemektedir.
- Laik ve demokratik yapısıyla istikrarlı olan ülkemiz mücadele etmek zorundadır.
- Bugün, gerek Atatürk milliyetçilikte uzaklaşılarak, etnik milliyetçilik ve irticaya dikkat etmek gerekiyor.
- Ülkemizin laik yapısını bozmak isteyenlerin var olduğu bir gerçektir.
- TSK’yı en büyük engel olarak görenleri de görmezden gelmek mümkün değildir.
- Bu ifadelerimden TSK’nın mevcut durumda ihtiyaçlarımızı karşılamadığı gibi bir anlam da çıkarılmasını kabul etmem.
- Sınır ötesi operasyonların TSK’nın imkanının bir fikir vermek için yeterli olduğunu düşünüyorum.
SON NOKTAYI GÖRMEK LAZIM
- Ulaştığımız noktayı son nokta olarak görmememiz lazım. Böyle görürsek durmamız anlamına gelir ki bu da düşüşün başlangıcıdır.
- Yüce önderimiz Atatürk’ün tüm yokluklara karşı, TSK’nın gücü sadece asker sayısıyla ölçülemeyecek kadar büyüktür.
AŞAMAYACAĞIMIZ GÜÇ YOKTUR
- TSK’nın yorulmamak üzere yola çıkmış personeliyle aşamayacağı güç yoktur.
- Bu gücü etkin bir şekilde kullanabilmemiz içinde yaşantımıza ve yönetim sistemimize uyarlamamıza bağlıdır.
- Tehdit ile risklerin günümüzde arttığı bilinmektedir.
- Bu nedenle özellikle Ortadoğu ile ilgili güvenlik politikalarımızın bir bütünsellik içinde ele alınması gelişmeler açısından önem taşıyacaktır.
- Sorunlar bu açıdan incelendiğinde sorunların bazı ülkeler yüzünden kaynaklandığı görülmektedir.
- Irak’ta güvenliğin ve istikrarın sağlanamaması terörü ciddi boyutlara ulaştırdı. Gelinen bu noktada bir çok çevre, merkezi ırak yönetimi ile anlaşma yapmamız telkininde bulunmaktadırlar.
- Ancak merkezi Irak yönetimi güvenlik güçlerinin, Irak’ın kuzey’ine geçmeye yetkisi yokken, Kuzey’deki güvenlik güçlerinin her yere geçmeye yetkisinin olması istikrarsızlığın nedenidir.