Gündem

Toplu tecavüz davasında beraat

Fethiye'de görülen toplu tecavüz davası, ikisi çocuk toplam sekiz sanığın beraatine karar verilmesiyle sona erdi

27 Nisan 2012 20:40

Fethiye Adliyesi'nde görülmekte olan toplu tecavüz davası, yedinci duruşmada karara bağlandı. Altısı yetişkin, ikisi suça sürüklenen çocuklardan oluşan sanıkların hepsi beraat etti.

Avukatlardan Çiğdem Hacısoftaoğlu duruşmada yaşananları Bianet'ten Çiçek Tahaoğlu'na anlattı:

"Bir önceki duruşmada savcı delil yetersizliğine istinaden beraat konusunda mütalaa vermişti.
Bu duruşmada da sanık vekilleri, sanıkların tecavüzü gerçekleştirmediğini, hatta bu dosyada bir tecavüz olmadığını, müvekkilimizin kurgusundan ibaret bir senaryo olduğunu ve asıl mağdurların kendi müvekkilleri olduğunu söyleyerek savunmalarını yaptılar.
"Altı yetişkin sanık ve iki suça sürüklenen çocuk delil yetersizliğinden beraat etti. Gerekçeli karar henüz açıklanmadı. Kararı temyiz edeceğiz."

Şu anda 350'nin üzerinde kadın Fethiye adliyesi önünde "Biz bitti demeden bu dava bitmez", "Erkek adalet değil, gerçek adalet", "Tecavüzcü yargı hesap verecek" sloganları atarak kararı protesto ediyor.
Duruşmanın ardından tecavüze uğrayan kadının avukatlarının yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
 

"Soruşturma başından itibaren özensiz bir şekilde yürütülüyor. Bu suçun ortaya çıkarılmasının hedeflenmediği açık. Dava zaten olağanüstü yargı yolları sayesinde, AİHM'e başvurulduktan sonra açılabildi.
 

"Bu dava müvekkilimize karşı oluşturulan önyargı ağı içinde yürüdü. Cinsel şiddet suçlarında kadının beyanı esas alınarak yargılamanın yürütülmesi gerekir. Busuçlar kapalı alan suçlarıdır ve tanıkları olabilecek suçlar değildir. Bu nedenle tecavüz suçlarında kadını beyanı esas alınmalıdır. Ancak bunun aksi karşı tarafça ispatlanabiliyorsa tartışılabilir.
 

"Cinsiyetçi yargının ve bu davaların peşinde olmaya devam edeceğiz."

 

Dava süreci

 

* Bir kadın, Fethiye Gebeler kaplıcalarındaki tesiste sekiz kişinin tecavüzüne uğradı. Verilen ilaç ve yaşadığı travma sonucu, yaşadıklarını aradan zaman geçtikten sonra ve psikolojik destek görerek tam olarak hatırlayabildi.
* Toplu tecavüzün yargılanabilmesi için yapılan başvurularda iç hukuk yolları tıkanınca AHİM'e başvuruldu.
* Adalet Bakanlığına "yazılı emirle bozma başvurusu" yapıldı ve olaydan dört yıl sonra dava açılabildi.
* Otuza yakın kadın avukat mağdurun savunmasını üstlendi.
* 26 Ocak 2011'de yapılan ilk duruşmada yaşı on sekizden küçük olan iki sanık için dava açıldı. Diğer altı kişi tanık olarak dinlendi. Kadınların inatçı çabaları sonucunda, sonraki duruşmaya onlar da sanık olarak katıldılar.
* Sanıklar arasında İlköğretim müfettişi, öğretmen, tesis sahibi ve yaşı on sekizden küçük olan iki oğlu var.
* Muğla Baro Başkanı Mustafa İlker Gürkan sanıklardan A.N.O.'nun, Muğla Barosu Genel Sekreteri Leyla Bişen ise sanıklardan M.K.'nın avukatı olarak davaya katıldı.
* Muğla Barosu Aile İçi Şiddetin Önlemesi Komisyonunun davaya müdahillik talebi, 11 kişilik Baro yönetiminin çoğunluk oylarıyla reddedildi.  Komisyondaki kadın avukatlar, müdahil vekili sıfatıyla davada yer alabildi.
* Sanık avukatları, mağdurun sosyalist parti ve kadın örgütüne üye olduğu, anne babasının boşanmış olduğu gibi konuları gündeme getirerek, sanıklar yerine onu yargılamak üstüne kurdular savunmalarını.
* Tecavüz sanıkları altı duruşmadır tutuksuz yargılanıyor.
* Tecavüz sanıklarının hepsinin olay günü aynı saatlerde orada oldukları telefon sinyallerinden tespit edildi.
* Adli Tıp raporunda; "çoklu tecavüz sonrası travmaya bağlı stres bozukluğu" tespiti yer aldı.
* Yapılan altı duruşmaya Türkiye'nin çeşitli kentlerinden gelen kadınlar Fethiye Adliyesi önünde toplanarak şu sloganları attılar; "kadının beyanı esastır" "erkek adalet değil, gerçek adalet" "tecavüzü savunmak tecavüze ortak olmaktır"  "kadınlar artık susmayacaklar" "tecavüzcü çete tutuklansın"
* Kadınların sesleri içeriye gitmesin diye Adliye'nin bütün katlarındaki pencereler kapatıldı.
* 17 Şubat 2012'de yapılan altıncı duruşmada Savcı, delil yokluğundan sanıkların beraatini istedi.
* 17.İzmir Kitap Fuarında, "İdamların 40.Yılında Arkadaşları Denizleri Anlatıyor" konulu panelde konuşmacı olan Muğla Baro Başkanını protesto eden kadınlar;  Baro Başkanı olarak tecavüz sanıklarını savunmasını ve şimdi burada devrim, Denizler ve Mahirlerden söz etmesini etik olarak doğru bulmuyoruz, dediler.
* Protestoculara "Allah belanızı versin" diye bağıran Gürkan, tecavüz davası sanıklarından bir kısmının devrimci olduğunu söyleyerek kendini savundu.
* TBB, kadınların protestosuna atfen "savunma görevini üstlenen avukat suçu ya da suça konu eylemi değil, suçlu olduğu ileri sürülen kişiyi, yani insanı savunur" diyerek  "saldırı ve suçlamaları" kınadığını, Muğla Barosu Başkanı Mustafa İlker Gürkan'ın "seçkin bir hukukçu, insan hakları savunucusu, demokrat, özgürlükçü, entelektüel ve sevecen" olduğunu açıkladı.