"Tom küçük bir kızken kadın olmamı sağladı. Onun sayesinde büyüdüm. Zamanı geri alabilsek yine aynı şeyleri yapardım. Tom ile yaşadıklarımı küçümsemek istemem ancak Keith (Urban) sayesinde derin ve olgun bir aşkın ne anlama geldiğini anladım."
Elle dergisinin aralık sayısına konuşan Nicole Kidman, eski eşi Tom Cruise hakkında konuştu:
Bir Hollywood yıldızının buralarda ne işi var! Günlük hayatın Güneylilere has dilinden, güzel yemeklerinden, havadar mekânlarından ve yolların sıra sıra dizili kavak ağaçlarından ibaret olduğu bu ücra yere, onun gibi bir kadını hangi rüzgár attı acaba? Burada kimsenin acelesi yok. Ve bir banka soygunu yapılmadığı sürece, hiçbir şey bu huzurlu ve sakin resmi bozmuyor...
Tennessee eyaletinin Nashville şehri, country müziğin ve pamuk şekerinin ’vatanı’. Tabii şimdi bu listeye Sunday Rose Kidman Urban’ı da eklemek lazım. Kendisi, ünlü country sanatçısı Keith Urban’ın kızı. Tabii annesini de es geçemeyiz, güzel oyuncu Nicole Kidman’ı yani.
Doğumdan sadece 17 gün sonra Nicole zarif bir dal kadar ince ve narin. Teni o kadar beyaz, o hatta şeffaf ki, incecik mavi damarlarını görmekte zorlanmıyorsunuz. "Bewitched" filminde annesini canlandıran Shirley MacLaine, Kidman için şu yorumu yapmıştı: "Nicole gerçek olamayacak kadar güzel, zeki ve güçlü bir kadın. O yüzden ben ona ’Benim uzaylım’ diye sesleniyorum." Zaten sadece bir uzaylı iki hafta gibi rekor bir sürede tüm hamilelik kilolarından kurtulabilir.
Kidman, arkasında asılı mönü tahtasına hiç bakmadan, "Buranın en güzel yemeklerini size hemen söyleyeyim" diyor ve ekliyor: "Bamyası, yengeç kekleri, tatlı patatesi, susamlı tavuğu... Benim favorime gelince, turplu yeşil salata ve böğürtlenli tart..."
Neyse, sadede gelelim. Sunday Rose isminin Avustralyalı ünlü sanat koleksiyoneri Sunday Reed ile bir alakası yok. "Bu bir efsane" diyor Kidman. "Bebeğimiz için bu ismi beğendik, bunun başka bir açıklaması yok". Bundan fazlası olduğuna eminim, ancak Kidman genelde detaylar konusunda ketum olmakla meşhur. "Çocuklarım söz konusu olduğunda aslan kesiliyorum" diyor ve bunu vurgulamak için sesini kalınlaştırıp ’pençelerini’ gösteriyor. "Kimse onlara yaklaşmasın istiyorum. Sırf bu yüzden kızımın fotoğraflarını basına satmadık. Kendi kozamızda gayet mutluyuz."
Artık bahçede sebze yetiştiriyorum
Baba Keith Urban, kızının (normal yollarla) doğumuna şahit olmuş. "Onunla paylaştığımız en güzel deneyim" diyor Kidman. "Tabii etrafımda kad
ınlar da eksik olmadı. Bir ara doğum odasında dokuz kadın ve Keith vardı." Bunu hatırlayınca kocaman gülümsüyor: "O, babam dışında şimdiye kadar rastladığım en muhteşem erkek. Sadık ve ruhu olan biri. Bunları söylediğim için beni öldürebilir... Keith özelimizi korumaya çalışan bir erkek." Dudaklarına fermuar çeker gibi yapıyor ve "Önceki evliliğim çok fazla gözler önünde yaşandı. Bu yüzden bu defa Tennessee’de bir çiftlikte yaşamayı ve biraz geri çekilmeyi seçtim" diyor.
Neyse ki fazla uzağa gitmemiş. "Burayı çok seviyorum" diye anlatmaya devam ediyor: "Bahçemde muhteşem sebzeler yetişiyor. Kabakları görmelisiniz! Hele bir tanesi dev gibi... Onu yarışmaya soksam, kesin kazanırım." Kollarını iki yana açıp "İşte böyle bir şey" diyor, "Henüz koparmadık, daha ne kadar büyüyebileceğini görmek istiyoruz. Çok lezzetli salkım domateslerimiz ve mısırlarımız da var. Her zaman bunun hayalini kurmuştum. 25 yaşımdayken Los Angeles’ta buna benzer minik bir sebze bahçesi yapmayı denedim. Fena da olmamıştı. Ancak şimdikiyle kıyaslanamaz... Bu seferki kocaman ve çok bereketli. Komşular gelip sebze toplayıp evlerine götürüyor. Biz de bahçemizde yetişenleri yiyoruz."
Hızını almışken anlatmaya devam ediyor: "Daha basit, sade bir yaşama geçmekle ilgili söylenecek iki şey var; yaşamak ve aile. Bu insana öyle bir... Nasıl tarif etsem? Güven veriyor ki."
Nicole’ün hamileliğini mucize olarak adlandırması boşuna değil. Tom Cruise ile evliliğinin ilk yıllarında bir düşük yapmış: "Bunu kaderim olarak kabul etmiş, epey acı çekmiştim. Hayatıma Bella ve Connor girince, istediğim çocuklara sahip oldum. Bundan fazlasını istemem açgözlülük olurdu. Sonra bu güzelliğe Sunday dahil oldu. Bu tam bir sürprizdi!"
Tom kadın olmamı sağladı
Nicole, 25’inde ya da olgun bir yaşta anne olmak arasında büyük fark olduğunu düşünüyor: "41 yaşında anne olunca, bu çok daha ıstırap verici bir aşka dönüşüyor. Bu minik kıza bakıp ’aman tanrım şimdi ne olacak’ diye endişelenebiliyorum. Bunu düşündükçe adeta kalbim parçalanıyor. Tüm bu duyguları somut olarak vücudumda ve kaslarımda hissedebiliyorum. Bu aynı zamanda çok da güzel bir aşk, ancak onun geleceği için şimdiden korkuyorum. Bella ve Connor’ı düşününce de aynı şey oluyor." Yine de kendini rahatlatmayı ihmal etmiyor: "Sunday’in bu dünyaya gelişi engellenemez bir olaydı, buna çok inanıyorum."
Peki, Nicole şimdi geriye dönüp baktığında Tom Cruise ile çok erken evlendiğini düşünüyor mu? "Yo hayır. Ama çocuklarımın o yaşta evlenmelerini ister miyim diye sorarsanız, cevabım kesinlikle hayır!" deyip gülmeye başlıyor, "Yine de bunun benim için büyük bir tecrübe olduğunu inkar edemem. Tom küçük bir kızken kadın olmamı sağladı. Onun sayesinde büyüdüm. Zamanı geri alabilsek, yine aynı şeyleri yapardım."
Oscar’lı yıldızın artık tek bir özlemi var. O da; bir çocuk daha doğurduktan sonra sinemayı bırakıp kendisini ailesine adamak.
Keith’le gerçek aşkı yaşıyorum
Nicole Kidman, sır saklamasını iyi biliyor. Nicole ve Keith Urban iki yıl önce tanıştıklarında, nişanlanana kadar kimsenin bu ilişkiden haberi olmamıştı. Nicole, "Tom ile yaşadıklarımı küçümsemek istemem ancak Keith sayesinde olgun bir aşkın ne anlama geldiğini anladım. Eminim Tom da Katie (Holmes) ile böyle hissediyordur" diyor. Buluştuğumuz restorandaki kadın "Kahvelerinizi tazeleyeyim mi?" diye sorup devam ediyor, "Köşede oğlu ile oturan beyefendi hesabınızı ödedi."
Kidman "Gerçekten mi? Ona teşekkür etmek isterim" diyor. Garson kadın "Biraz önce gitti" diyor. "Görüyorsun değil mi, Nashville harika bir yer." Birden aklına gelmiş gibi bana bakıp "Sen de buraya taşınıp gerçek bir adamla evlenmelisin. Köşede böğürtlen satan çok sevimli bir genç var. Bir arkadaşımı onunla tanıştırdım ancak kız illa müzisyen isterim diye tutturdu." İkna olmamı sağlamak ister gibi elindeki fincana hülyalı bir bakış atıp "Keith bana bir hayat verdi. Sayesinde bir ailem var" diyor.