Otomotiv sektörünün devlerinden Tofaş fabrikasında geçen hafta cuma günü başlayan işçi eylemi sürerken, bugün saat 07.00 vardiyasında 220'si taşeron, toplam bin 1750 vardiya işçisi işbaşı yaptı. Renault'ta ise eylemin devam ettiği açıklandı. Oyak Renault Fabrikası yetkilileri ile işçilerin seçtiği sözcüler ve her iki tarafın avukatları arasında yapılan toplantıdan sonuç alınamadı. İşçiler sorun çözülene kadar eyleme devam kararı aldılar.
TOFAŞ fabrikası içinde ve kapısında ücret artışı için ek sözleşme imzalanması isteğiyle eylem başlayınca, fabrika yönetimi önce 18 Mayıs pazartesi gününe, ardından Kamu Aydınlatma Platformu’na (KAP) gönderilen yazıyla eylem sona erinceye kadar üretime ara verildiği açıklandı.
İşçilerin eylemleri devam ederken, Tofaş İnsan Kaynakları, dün gece cep telefonlarına gönderdiği SMS aracılığı ile işçilere sabah vardiyasına başlama çağrısı yaptı. Servis araçları her zamanki güzergahlarda bulunan işçileri alarak, polisin geniş güvenlik önlemi aldığı fabrika önüne getirdi. Otobüsler gelirken kapı önünde eylem yapan işçiler, vardiyaya girenleri yuhaladı. Polis fabrika içinde bekleyen işçilerin önüne bariyer çekerek, çalışacak işçilerin girişini sağladı.
220’si taşeron, toplam bin 750 vardiya işçisinin işbaşı yapmasıyla fabrikadaki bantlar açılarak üretim başladı.
Renault'da eylem devam ediyor
Oyak Renault Fabrikası yetkilileri ile işçilerin seçtiği sözcüler ve her iki tarafın avukatları arasında yapılan toplantıdan sonuç alınamadı. İşçiler sorun çözülene kadar eyleme devam kararı aldılar.
Renault işçileri adına açıklama yapan sözcülerden Ekrem Salım, görüşmenin olumsuz sonuçlandığını belirterek, çalışanların belirlediği ücretin baz alınıp prim adı altında kendilerine ödenmesini istediklerini söyledi. Salım şunları söyledi:
"Biz protokol istedik onlar taahhütnameye çevirdi. Beş gündür süren bu eylemde sürekli aynı şeyi yapıyorlar. Protokol olarak sunduğumuz evrakı taahhütnameye çevirip aynı şekilde geri dönüş yapıyorlar. Yani bunlar bu işin çözülmesinden değil, çözümsüzlükten yana. Biz onlara sürekli çözüm üreterek yaklaştık. Ama onlar bizim çözümlerimize, çözümsüzlükle yaklaştılar. Bundan sonraki süreçte kendileri oturup bir karar verecekler. Ya MESS ile yola devam diyecekler ya da MESS’ten ayrılıp tekrar bizim varlığımızı kabul edecekler.”