Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın faiz artışı nedeniyle tepki gösterdiği Merkez Bankası için “Biz işadamları olarak her zaman yüksek faizden sıkıntı duyarız. Ancak Merkez Bankası bağımsız olmalıdır. Ama bu bağımsızlık, ‘Ben istediğimi yaparım’ demek değil. Makro ekonomik politikalarla uyumlu politikalar izlemesi lazım” dedi.
Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer, Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs Türk ve Rum Ticaret odalarının ilk kez gerçekleştirdiği Lefkoşa Ekonomik Forumu’nu dönüşü TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile görüştü.
Çakırözer’in Cumhuriyet gazetesinde “Merkez Bankası bağımsız olmalı” başlığıyla yayımlanan (4 Haziran 2014) yazısı şöyle:
‘Merkez Bankası Bağımsız Olmalı’
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu:
TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ile Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs Türk ve Rum Ticaret odalarının ilk kez gerçekleştirdikleri Lefkoşa Ekonomi Forumu için gittiği KKTC’den dönüş yolunda Türkiye’nin gündemini konuşma fırsatı bulduk. Öncelikle iş dünyasını yakından ilgilendiren Merkez Bankası polemiği:
Merkez Bankası bağımsız olmalı ama...
“Biz işadamları olarak her zaman yüksek faizden sıkıntı duyarız. Ancak Merkez Bankası bağımsız olmalıdır. Ama bu bağımsızlık, ‘Ben istediğimi yaparım’ demek değil. Makro ekonomik politikalarla uyumlu politikalar izlemesi lazım.”
Hisarcıklıoğlu ile iş dünyasının önceliklerini de konuştuk. TOBB Başkanı’na göre Türkiye’nin temel sorunu küresel ölçekte tartışılacak vizyon ortaya konamaması.
G-20 zirvesi Türkiye için fırsat
Türkiye’de yapılacak G-20 zirvesini örnek veriyor:
“Dünya ekonomisinin yüzde 85’ine sahip 20 ülkenin liderleri Türkiye’ye gelecek. Bu sadece liderlere ev sahipliği yapmak değil. Tüm dünyada bir yıl boyunca liderler, işçi sendikaları, iş dünyası, üniversiteler Türkiye’yi konuşacak. Şu anda ülkemiz hakkında var olan negatif algıyı düzeltmek için müthiş bir fırsat.”
Ankara’da el kaldıracak güç yok
Ancak Türkiye’nin bu fırsatı hakkıyla değerlendirebileceği konusunda ciddi şüpheleri var:
“Peki bir yıl boyunca Türkiye’yi konuşacak bu insanlara biz ne anlatacağız? Türkiye’de tartışılan ve dünyanın ilgisini çekecek bir konu var mı?
Bizim bu insanlara neyi anlatacağımızı şimdi konuşmamız lazım. Eğer bu tartışmaları Türkiye yönlendiremezse, kendisi yönlendirilen haline döner. Dışarıda müthiş bir dünya var. Ama Ankara’ya bakınca, bir adım atsan elini kaldıracak gücü bulamazsın!”
Utku Çakırözer’in yazısının tamamını okumak için tıklayınız.