Gündem

The Economist büyük seçimlerde hep taraf tutuyor

İngiliz The Economist dergisi, seçim sonuçlarına pek etki edemese de ABD ve Avrupa’daki büyük seçimlerle ilgili görüş bildiriyor.

05 Haziran 2011 03:00

T24 - Son başyazısında “Türklere CHP’ye oy vermelerini tavsiye ederiz” dediği için Başbakan Erdoğan’ın “Fransız olmakla” suçladığı İngiliz The Economist dergisi, seçim sonuçlarına pek etki edemese de ABD ve Avrupa’daki büyük seçimlerle ilgili görüş bildiriyor.


Milliyet gazetesinin haberine göre; dünyanın etkin dergilerinden İngiliz The Economist dergisi 1988 yılından beri ABD’deki tüm seçimlerde hangi adayı desteklediğini açıklıyor. Dergi Avrupa’daki büyük seçimlerle ilgili de genellikle görüş bildiriyor. The Economist bu destek yazılarını, haber bölümünden ayrı olarak baş yazı bölümünde yayınlıyor. CHP ile ilgili yazısı da burada yayınlandı. The Economist daha önce seçimlerde taraf olması ile ilgili bir eleştiriye “Neden burnumuzu soktuğumuzu soranlar var. ABD’deki okur sayımız İngiltere’nin iki katı” yanıtını vermişti. Dergi daha önce ırak Savaşı, Afganistan işgali, küresel ısınma gibi önemli konularda da duruşunu resmen açıklamıştı.


ABD - 2008 seçimleri

The Economist ABD’de 2008 yılında yapılan seçimler öncesinde “Vakti geldi” başlıklı bir yazıyla Barack Obama’yı desteklediğini açıkladı. Dergi “Amerika şansını deneyip Obama’yı özgür dünyanın lideri yapmalı” demişti. Dergi o zaman şu yorumu yapmıştı: “Hem John McCain hem de Barack Obama ülkeyi kurtarabilir. Amerika’nın ikisinden birini tercih etmesi gerekiyor. Economist’in oy hakkı yok. Ama olsaydı bunu Obama’dan yana kullanırdı. Biz bu desteği tüm kalbimizle veriyoruz: Demokrat aday ABD‘nin özgüvenini yeniden inşa etme olasılığını daha kuvvetli sundu. Bu tabii ki bir kumar. Obama’nın deneyimsizliği, bazı konulardaki inancı ile ilgili net olmayan tavırları ona oy vermeyi risk haline getiriyor. Ama Amerika önündeki zorlu yolu düşünüp bu riski almalı. Daha parlak bir Amerika ve dünya tablosu çizme konusunda Obama çok daha detaylı bir tablo çiziyor. Rakibine nazaran çok daha stil sahibi bir şekilde, zekâ ve disiplinle kampanya yürüttü. Potansiyelini doldurabilir mi göreceğiz ama Obama başkanlığı hak ediyor.”

NOT: Seçimi  oyların yüzde 52.9’unu alan Barack Obama kazandı.


ABD - 2004 SEÇİMLERİ

The Economist ABD’deki 2004 seçimleri öncesinde “Yetersiz olan mı anlamsız olan mı?” başlığıyla verdiği yorum yazısında “üzülerek de olsa Amerikalıların John Kerry için oy kullanması gerektiğini düşünüyoruz” demişti. Dergi, 2000 seçimlerinde “Oyumuzu ona veririz” dediği Bush’tan 2004’te neden vazgeçtiğini şöyle anlatmıştı: “Bu seçimlerde ikisi de derinden kusurlu aday birbiriyle yarışıyor: George Bush, bir radikal ve değişim içinde bir başkan olmasına rağmen bu işe ve hırslarını gerçekleştirmeye asla uygun olmadığı anlaşılıyor. Karşısında John Kerry var. O da hayatında herhangi bir konuyla ilgili yalnızca bir kez kesin karar almış gibi, o da 30 yıl önce... Ama 2 Kasım’da Amerikalılar bir karar vermek zorunda. The Economist de. Böylesine tehlikeli bir dünyada bu çok zor bir karar. ama bizim içgüdümüz devamlılıktan ziyade değişimden yana olmak yönünde. Yani Bay Kerry’nin yanında...” demişti.

NOT: Seçimi oyların yüzde 50.73’ünü alan Bush kazandı. Kerry’nin oyu yüzde 48.27’de kaldı.


İngiltere - 2010 SEÇİMLERİ

The Economist İngiltere’de 2010 yılında yapılan seçimler öncesinde “İngiltere’yi kim yönetmeli” başlıklı yorum yazısında “Varsayımları bırakın politikalara bakın. Muhafazakârlar ülkeyi yönetmeyi hak ediyor” demişti. Dergi şu yorumu yapmıştı: “The Economist’in herhangi bir partiye derin bir bağlılığı yok ancak her zaman liberallere karşı olumlu bir önyargımız oldu. Ekonomik ve politik özgürlüklere olan desteğimiz daha önceki seçimlerde de kendini gösterdi: Obama’yı John McCain’e karşı, Tony Blair’i Michael Howard’a karşı destekledik. İtalya’da sosyalistleri ekonomik görüşlerine rağmen daha ilham verici bulduğumuz için Silvio Berlusconi’ye karşı destekledik. İngiltere’nin refaha ulaşması için özgürlükleri kısıtlayan bu canavarın zaptedilmesi lazım. Muhafazakârlar tüm eksiklerine rağmen bunu yapmakta en samimi olanlar, oyumuzu onlardan yana kullanmamızın ana nedeni bu. ”

NOT: Seçimi Muhafazakâr Parti yüzde 36.1 oyla kazandı.


İtalya - 2008 SEÇİMLERİ

The Economist İtalya’da 2008 yılında yapılan seçimler öncesinde İtalyanlar’ı Silvio Berlusconi’nin rakibi Walter Veltroni’yi desteklemeye çağırmıştı. Dergi şu yorumu yapmıştı: “Çok büyük bir aksilik olmazsa İtalya önümüzdeki günlerde 62. hükümetini seçmek için sandık başına gidecek. İşaretlere bakılırsa bu hükümeti 53, 59 ve 60’ncı hükümetlerde olduğu gibi Silvio Berlusconi yönetecek. Acaba İtalyanlar bildiklerine yakın durarak değişim geleceğini mi umuyorlar? The Economist, 1994’te Berlusconi ’yi istifaya çağırdığında onun yönetime uygun olmadığını söylemişti. Berlusconi karşılığında dava açtı. Bizim yorumumuzun ise doğru olduğu kanıtladı. Berlusconi çıkarları için hareket etmeye, yargıya saldırmaya devam ediyor. Asla yargılanmamasını sağlayacak yasalar çıkardı. AİHM İtalya’da televizyon alanında rekabet kurallarına uyulmadığına karar verdi. Özel televizyonlar hâlâ Berlusconi tarafından yönetiliyor. Hâlâ İtalya’nın en zengin adamı, reformcu bile olsa hâlâ İtalya’yı yönetmeye uygun değil. İtalyanlar merkez soldaki Walter Veltroni için oy kullanmalı.”

NOT: Seçimi yüzde 47.3 oyl Berlusconi kazandı. Merkez sol lideri Walter Veltroni’nin oyu yüzde 38’de kaldı.


2007 genel seçimleri

Ak Parti’yi yeniden seçin

“Türkiye’de ülkenin ruhu için bir savaş yaşanıyor ve Türkler seçim yapmak zorunda kalırsa demokrasi, laiklikten önemlidir. Türkler, Batı’nın Türkiye’deki etkinliği azaldığına göre, siyasi krizlerini kendileri çözmeli. Bunu yapmanın en iyi yolu da, AKP’yi yeniden seçerek ordunun müdahalesini reddetmektir. Laiklerin ülkenin islamileşmesinden korkması anlaşılabilir ama AKP’nin bugüne kadar yaptıkları bu korkuya haklılık payı bırakmıyor ve askeri müdahale bunun çözümü olamaz. Türkiye’nin askerleri korumaya çalıştıkları devlet adına politikadan uzak durmalı.”

 
2007 cumhurbaşkanlığı seçimi

Gül’ün iyi bir cumhurbaşkan olacağı kesin

“Gül’ün iyi bir cumhurbaşkanı olacağı konusunda çok az insanın şüphesi var. Münzevi Sezer’in aksine Gül yurtdışında yaşamış, İngilizce’yi çok iyi konuşan, sofistike bir adam. Dışişleri Bakanı olarak AB’nin Türkiye’ye kapılarını açmasını sağlayan reformların arkasındaki itici güçtü. Üst düzey bir ABD’li yetkili “Condi onu seviyor ve ona güveniyor” diyor. Ama tüm bunların generalleri ikna etmesi biraz zor. AKP’nin seçim zaferi dolayısıyla, ordu doğrudan bir müdahaleyi göze alamaz. Bu sürecin sonunda herhalde generaller ‘bağırlarına taş basmaya’ ve Gül’ün olumlu yönlerini görmeye çalışmaya zorlanacaklar, zaten Gül’ün geçmişi, korkmaları gereken bir şey olmadığını gösteriyor; eğer demokrasiye inanıyorlarsa.”


dipnot: İlk kez 1843 yılında yayımlanan The Economist dergisi 1.6 milyon tiraja sahip. Dünyanın en sayfın haber dergisi olarak görülen The Economist, haftalık olayları derin analizlerle sayfalarına taşıyor. Dergi haberlerini muhabir imzası olmadan yayımlıyor.