Yaşam

TEPAV: Kadınlar mecbur kalınca çalışıyor

Çalışmaya göre, kriz döneminde en çok ilkokul mezunları işgücüne katıldı, son bir yılda ise en çok ilköğretim ve üniversite mezunları eve döndü

03 Ağustos 2012 23:24

 

Türkiye'de 27 milyon 594 bin çalışabilir durumdaki kadından yalnızca 7 milyon 300 bini iş yaşamında yer alıyor. Çocuk bakım imkanları ile esnek çalışma olanaklarının kısıtlı olması, işgücüne katılımın önündeki engellerden...
 
TEPAV Araştırmacıları Damla Özdemir ve Hasan Çağlayan Dündar tarafından hazırlanan, "Türkiye'nin Kriz Sonrası Eve Dönen Kadınları - İşgücüne Katılımda Kriz Etkisi ve Fırsat Maliyeti" başlıklı değerlendirme notu yayımlandı.
 
Değerlendirmede, son dönemdeki ev kadını sayısında görülen artışın, 2008 küresel ekonomik krizinin etkilerinin hafiflemesiyle, hanehalkı geliri üzerindeki baskının azalmasından kaynaklandığı vurgulandı.
 
Değerlendirmeye göre, Türkiye'de 37 milyon 191 bin kadın bulunuyor. Kadınların 27 milyon 594 bini çalışabilir durumda iken yalnızca 7 milyon 300 bini iş yaşamında yer alıyor. İşgücü dışındaki kadınların ise 11 milyon 933 bini ev kadını.
 
Değerlendirmede, son dönemde ev kadını sayısında görülen artışın, 2008 küresel ekonomik krizinin etkilerinin hafifliyor olmasından, böylece hanehalkı geliri üzerindeki baskının azalmasından kaynaklandığı belirtilerek, şu görüşlere yer verildi:
 
"1989'dan sonra düşüşe geçen kadınların işgücüne katılım oranı, 1994 kriziyle yüzde 27,5'ten yüzde 30,2'ye yükselmiştir. Daha sonraki yıllarda düşüşe devam eden oran, 1998'de Asya krizinin etkilerinin Türkiye'yi de sarsmasıyla yüzde 27,6'dan yüzde 30,4'e yükselmiştir.
 
Benzer bir eğilim, 2001'de patlak veren ekonomik krizde de görülmüştür. 2000'de yüzde 26,6 olan kadınların işgücüne katılımı, 2001'de yüzde 27,1'e çıkmış, 2002'de yüzde 27,9'a ulaştıktan sonra tekrar düşüşe geçmiştir.
 
Son küresel ekonomik krizin etkilerinin hissedilmesiyle ise 2007'de yüzde 23,6 olan katılım oranı 2008-2011 yılları arasında hızla yükselerek yüzde 28,8'e ulaşmıştır. 2012 yılının ilk çeyreğinde ise kadınların işgücüne katılım oranının yüzde 27,9'a gerilediği görülmektedir."
 
Çalışmada, kadınların yalnızca mecbur kaldığında çalıştığı belirtildi.
 
Türkiye'deki kadınların işgücüne katılımının diğer ülkelere göre düşük olduğu belirtilen çalışmada, bu oranın son 7 yılda artmasının çok olumlu bir gelişme olduğu ifade edildi.
 
 

Üniversite mezunu kadınlar da evde

 
 
Çalışmaya göre, kriz döneminde en çok ilkokul mezunları işgücüne katıldı, son bir yılda ise en çok ilköğretim ve üniversite mezunları eve döndü. Ayrıca kriz döneminde en çok 25-29 yaş grubundaki kadınlar işgücüne katıldı, kriz sonrasında ise en çok 35-39 yaş grubundaki kadınlar işgücü dışında kaldı.
 
İlköğretim ve altı, lise ile üniversite mezunları içinde işgücüne katılmayan kadınların oranları ayrı olarak incelendiğinde, her eğitim seviyesinde Türkiye'de işgücüne katılıma oranlarının Avrupa'nın yaklaşık yarısı olduğu görüldü. Vasıflı çalışan olarak nitelendirilebilecek üniversite mezunu kadınların üçte birinin işgücü dışında yer aldığı ifade edildi. 
 
Çalışmada, Türkiye'de çalışan kadınlar için çocuk bakım imkanları ile esnek çalışma olanaklarının kısıtlı olduğu, bu unsurların da kadınların işgücüne katılımı önünde engel teşkil ediyor olabileceği kaydedildi.