Gündem

TBMM’de ‘Yunan Savaşı olmadı’ tartışması

AKP Ordu Milletvekili İhsan Şener Kurtuluş Savaşıyla ilgili çarpıcı iddialarda bulundu.

30 Kasım 2011 02:00




Hülya Karabağlı

T24/ANKARA -  TBMM İnsan Hakları’ Terör ve şiddet olayları kapsamında yaşam hakkı ihlallerini’ inceleyen alt komisyonda AKP Ordu Milletvekili İhsan Şener Kurtuluş Savaşıyla ilgili çarpıcı iddialarda bulundu. Şener, “Yunan tarihinde, Yunanlılarla Türkler arasında geçen bir Ege Savaşı yok ama bizim tarihimizin en önemli savaşı Ege savaşıdır. Oradaki bütün şehitliklerin temsili olduğunu gördüm” dedi. 


Prof. Dr Ümit Özdağ, faili meçhul cinayetler ve terör konusunda davet edildiği komisyonda AKP Ordu Milletvekili İhsan Şener’in ortaya attığı iddialarla ilgili tartışma yaşandığını söyledi. Şener’in, Yunanlılara karşı savaşla ilgili tespitlerinin tamamen yanlış olduğunu anlatan Özdağ, savaşa ilişkin belgeleri gösterebileceğini söyledi.


Özdağ’a göre komisyondaki tartışma şöyle:


AKP Ordu Milletvekili İhsan Şener: İttihat terakki mantığıyla hareket eden devlet içinde, halk için halka rağmen hareket eden gruplar var. Siz az önce bir şey söylediniz aslında çok önemliydi. Batı cephesi komutanı olduğunda İsmet İnönü, bu çetelere kendilerince idam etme hakkını verdi dediniz.


Ümit Özdağ: Hayır, onu demedim ben. İsmet Paşa, mevcut durum olarak onu görüyor. Bu çok önemli zan altında bırakmayayım İsmet Paşa’yı. Onu, devlet düşüncesiyle hukukun paralel gittiğini örnek göstermek için verdim. Ama dönem batı cephesinin çok zayıf olduğu, çetecilerin de güçlü olduğu bir dönem. Yani durdurun bunu diyemiyor. Yavaş yavaş gidiyor. Adım adım.


AKP Ordu Milletvekili İhsan Şener: Şimdi bu süreçle ilgili başka şeyler de var. Belki bunlar tartışılacak ama mesela Yunan tarihinde bir Ege Savaşı yok. Bunu biliyor musunuz? Yunan tarihinde Ege’de Türklerle bir savaş yok. Bizim tarihimizin en önemli savaşlarından biri Yunanlılara karşı verilmiş olan savaştır. Biz milli güvenlik akademisinde oralardaki şehitlikleri dolaştık. Bütün şehitlikler temsili. Bunlar çok önemli, anlayış olarak bir yere gelmek istiyorum. Burada Ankara Hükümetinin meşruiyetiyle bazı şeyler yapılmış süreç içinde bazı şeyler. O zamanki İngiliz sefirinin telgrafları var, İngiltere’ye çektiği telgraflar. Bunlar bütünleştiği zaman tartışacağımız şeyler çıkıyor.



Nerede Aczimendiler, Hizbullah nerede 


1991 ile 1996 arasında Türkiye genelinde batıda da doğuda da faili meçhul cinayetler olmuştur. Sonra 1997’de Aczimendiler ve Hizbullah gibi bir takım örgütler ortaya çıkmıştır. Bunlar kendiliğinden toplumun tepkisel hareketleri değildir. Bunlar devletin yine bazı organlarından gayri resmi olarak örgütlenerek, toplumu dehşete düşürmek amacıyla olaylar meydana getirdi. Nerde şimdi Aczimendiler? Sakallı adamlar? Hiç biri yok. Nerde Hizbullah? Her gün cinayet işleyen! Yok. Dolayısıyla bu ittihat terakki algısı devlette şeffaf müdahaleye geçtiğinde ben öyle zannediyorum ki daha rahat istatistiği de tutulacak, daha çıplak şekliyle milletle paylaşılacak.



‘Savaş ceridelerinin tercümesi var’


Ümit Özdağ: Bunu söyleyen bir eski ağır ceza reisini televizyonda dinlemiştim. Aslında Yunan ordusunu denize de dökmedik demişti. Çünkü ona göre denize dökülecek bir ordu da yoktu. Sayın milletvekili, ne olur bunları, amatörlerle konuşun. Ama ben bir profesyonelim. Mesleğimi de iyi bilirim. Yunan silahlı kuvvetlerinin Ege savaşı ve Anadolu seferiyle ilgili yazmış olduğu kapsamlı savaş ceridelerinin Türkçe tercümesi bende var. Dilerseniz, bir gün beni buraya tekrar çağırırsınız, onu da alır gelirim, onu da ortaya koyarım. Size de bir fotokopisini veririm. Ondan dolayı Yunan ordusuyla ilgili yapmış olduğunuz tespit, nerden öğrendiniz bilmiyorum ama tamamen yanlış bir tespittir” diyerek devam etti. 



İhsan Şener: Bakalım tarih kimi haklı çıkaracak”


MHP’li Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu: Görülen o ki, artık bazı AKP milletvekilleri açık bir şekilde Atatürk’e saldırmanın yoluna girmiş görünüyorlar ve bu amaçla İstiklal Savaşı hiç olmadı noktasına getirecek ifadeler kullanıyorlar. Kendisi de İnkilap tarihi Doktoru olan İhsan Şener, açıklamaları ile Rumlar'dan ve Yunanlılar'dan özür dilemenin yolunu açarken, İstiklal Marşımıza, Türk İstiklal Harbine, şehitlerimize, gazilerimize, üyesi olduğu TBMM’ne, bütün milli ve manevi değerlerimize hakaret etmektedir."