Politika

Tarhan "loca" tartışmasını değerlendirdi TBMM (A.A)

06 Eylül 2011 19:44
-Tarhan "loca" tartışmasını değerlendirdi TBMM (A.A) - 06.09.2011 - CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, askerlerin TBMM Genel Kurulu localarında oturmalarına yönelik tartışmayı değerlendirirken, ''Demokrasiyi biçimsel olarak algılayanlar, özde algılamayanlar, içselleştirmemiş olanlar sadece koltuklarla ve localarla uğraşırlar'' dedi. Tarhan, Mecliste düzenlendiği basın toplantısında, yeni adli yılın başlaması dolayısıyla düzenlenen töreni değerlendirdi. ''Ülkede yeni vesayet oluşturulduğunu'' öne süren Tarhan, ''(Vesayet kaldırıldı) deniliyor ama yeni bir vesayetten söz edebiliriz artık. Yeni vesayetin sınıf arkadaşı olan bir yargı ile karşı karşıyayız. Birileri 'sınıf arkadaşı' olduğunu söylüyor'' diye konuştu. ''Bilim adamı, üniversiteli, aydın ve gazeteciyi kendi sürgününe, cezaevine ya da mezarlara mahkum etmek isteyen yeni vesayet bütün bunları neyle yapıyor, neyi bir kılıç gibi kuşanarak yapıyor dersiniz?'' sorusunu yönelten Tarhan, ''Yeni vesayetin kendisini protesto edenleri hatta kendisine selam vermeyenleri sürek avına tabi tuttuğunu'' ileri sürdü. ''Yeni vesayet, yolsuzlukların üzerini neyi kullanarak örtmekte?'' diye soran Tarhan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Cezaevlerinde ölmeye yatırılan hastalar ve milletvekili tutuklularına hücre işkencesinde kimin yargısının imzası var? Canilere kaçma olanağı sağlayan, teslim olanları ise tutuklayan kimin yargısı sizce? Kendini seçen iradeden bağımsız karar veremeyen yargıç modelini, yüksek yargının yeni efsanesi 'blok oy' uygulamasını kim yaratmıştır? Kim kadın yargıcı yok saymıştır bu ülkede? 21. yüzyılın utancı gizli muhbirleri ve özel olarak görevlendirilmiş mahkemeleri bu toplumun üzerine kim salmıştır? Özel görevlendirilmiş savcılar yapınca soruşturmanın gizliliğini korumak olan eylemi, Deniz Feneri savcıları yapınca suça ve dosyanın ellerinden çekilerek alınması bahanesine kim dönüştürmüştür? Büyük balığa yaklaşınca özel yetkili savcıperverler birden bire neden savcı düşmanı olmuşlardır? İşini gördüğü, haddini bildiği, başbakan yardımcısının sınıf, adalet bakanının ev arkadaşı olduğu, 'verdikçe verdiği sürece' yargıya teşekkür edenler, haddini bilmeyip, sadece  görevini yapınca parmak sallamaya başlamaktadırlar.'' -''Ergenekon savcılarına mübah olan...''- Tarhan, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, ''TBMM'de askerler için özel localar olmasına son verileceği, bu noktada bazı araştırmaların yapıldığı da ifade edildi. Nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna, ''Demokrasiyi biçimsel olarak algılayanlar, özde algılamayanlar, içselleştirmemiş olanlar sadece koltuklarla ve localarla uğraşırlar'' yanıtını verdi. Bir başka gazetecinin, ''Adalet Bakanı dünkü açıklamasında, Deniz Feneri savcılarının görevden alınmasıyla ilgili olarak, 'yanlış yaptılar, onun için görevden aldık' diyerek kararı savundu. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu açıklamayı?'' sorusuna şu yanıtı verdi: ''Bir telaş içerisinde olduğunu düşünüyorum. İktidar odaklarının, Deniz Feneri'nin, o karakutunun açılma ihtimali karşısında bir telaş içinde olduklarını düşünüyorum. Çünkü, soruşturmanın derinleşmesi ve bazı kişilere kadar ulaştığı konusundaki algı, iktidarda bir endişe yarattı. Başka dosyalar, özel yetkili savcılarının yaptığı işlemler, inceleme konusu yapılmaksızın geçiştirilirken, bu konuda Deniz Feneri savcılarının yaptığı işlemler, özellikle bu somut olayda... Üzeri kapatılarak verilen kararlar, soruşturmanın gizliliğini sağlamak bakımından yapıldığı Fikret Seçen tarafından da açıklandı. Ergenekon savcıları tarafından yapıldığında mübah görülen şey, Deniz Feneri savcıları tarafından yapıldığında bir suç olarak algılanıp, görevden alınma nedeni olarak kabul ediliyor. Büyük çelişki. Bunun endişe ve telaşın dışa vurumu olduğunu düşünüyorum.''