Geçtiğimiz günlerde Başbakan Yardımcısı ülent Arınç ile bir araya gelen taleplerini ileten Taksim Dayanışması Paltformu taleplerini bir kez daha yineledi. Platformun, Bülent Arınç'la yapılan görüşmenin ardından açıkladığı maddelerde değişiklik yaptığı gözlendi. Platfor isteklerini Taksim'le sınırlandırdı, 3. Köprü ve HES'ler ile ilgili taleplerinden geri adım attı.
İşte Taksim Dayanışması Platformu'nun yaptığı açıklama:
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Kamuoyuna
İstanbul Taksim’de ve Türkiye’nin pek çok kentinde 27 Mayıs tarihinde başlayan Taksim Gezi Parkı’nın yıkıma dair gelişen fiili direniş 11. gününde.
Taksim Dayanışması olarak 11 gündür taleplerimizi her ortamda yükseltiyoruz. Hayatını kaybeden Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş ve Mustafa Sarı’nın ailelerinin acılarını paylaşıyor, yaralanan binlerce yurttaşımıza acil şifa dileklerimizi iletiyoruz.
5 Haziran günü Taksim Dayanışması’nın ve alanın taleplerini Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a ilettik. O günden bu yana taleplerimizin hiçbiri karşılanmadığı gibi bu hususta herhangi bir somut adım da atılmadı. Polis şiddeti ülkenin birçok ilinde halen sürüyor.
Hükümet temsilcileriyle 5 Haziran günü gerçekleştirilen temas sonrasında tarafımıza herhangi bir görüşme talebi iletilmiş değildir. Hükümeti sorumlu davranmaya, taleplerimizi dinlemeye ve bu taleplerin gerçekleştirilmesi yönünde somut adımlar atmaya bir kez daha davet ediyoruz.
Dayanışma’nın talepleri nettir, bir kez daha tekrarlamak isteriz:
-Gezi Parkı, Park olarak kalmalıdır. Taksim Gezi Parkına Topçu Kışlası adı altında ya da başka herhangi bir yapılaşma olmayacağını, projenin iptal edildiğine dair resmi bir açıklamanın yapılmasını,
-Atatürk Kültür Merkezinin yıkılmasına ilişkin girişimlerin durdurulması,
-Taksim Gezi Parkı’ndaki yıkıma karşı direnişten başlayarak halkın en temel demokratik hak kullanımını engelleyen, şiddetle bastırma emrini veren, bu emri uygulatan ve uygulayan, binlerce, insanın yaralanmasına, üç yurttaşımızın ölmesine neden olan sorumlular, başta İstanbul, Ankara, Hatay Valileri ve Emniyet Müdürleri olmak üzere tüm sorumluların görevden alınmasını, gaz bombası ve benzeri materyallerin kullanılmasının yasaklanması,
-Ülkenin dört bir yanında direnişe katıldığı için gözaltına alınan yurttaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını, haklarında hiçbir soruşturma açılmayacağına ilişkin açıklama yapılması,
-1 Mayıs alanı olan Taksim ve Kızılay başta olmak üzere Türkiye’deki tüm meydanlarımızda, kamusal alanlarımızda toplantı, gösteri, eylem yasaklarına ve fiili engellemelere son verilmesini; ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması
Hükümetin muhatabı bellidir. Talepler ortadadır. Hükümeti toplumsal tepkileri dikkate almaya, sorumlu davranmaya, ortaya konulmuş ve milyonlarca insan tarafından her gün dile getirilen taleplerin gereğini yerine getirmeye çağırıyoruz.
Taksim Dayanışması Paltformu'nun 3 gün önceki talep listesi:
Bu nedenlerle; Taksim Dayanışma Platformu olarak aşağıdaki taleplerin Hükümet tarafından bir an önce yerine getirilmesi için somut adımların atılmasını bekliyoruz.
- Gezi Parkı, Park olarak kalmalıdır. Taksim Gezi Parkına Topçu Kışlası adı altında ya da başka herhangi bir yapılaşma olmayacağına, projenin iptal edildiğine dair resmi bir açıklamanın yapılmasını,
- Atatürk Kültür Merkezinin yıkılmasına ilişkin girişimlerin durdurulmasını,
- Taksim Gezi Parkı'ndaki yıkıma karşı direnişten başlayarak halkın en temel demokratik hak kullanımını engelleyen, şiddetle bastırma emrini veren, bu emri uygulatan ve uygulayan, binlerce, insanın yaralanmasına, Mehmet Ayvalıtaş ve Abdullah Cömert adlı iki yurttaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan sorumlular, başta İstanbul, Ankara, Hatay Valileri ve Emniyet Müdürleri olmak üzere tüm sorumluların görevden alınmasını,
- Gaz bombası ve benzeri materyallerin kullanılmasının yasaklanmasını,
- Ülkenin dört bir yanında direnişe katıldığı için gözaltına alınan yurttaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını, haklarında hiçbir soruşturma açılmayacağına ilişkin açıklama yapılmasını,
- 1 Mayıs alanı olan Taksim ve Kızılay başta olmak üzere Türkiye'deki tüm meydanlarımızda, kamusal alanlarımızda toplantı, gösteri, eylem yasaklarına ve fiili engellemelere son verilmesini; ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasını TALEP EDİYORUZ
Bunun yanı sıra; 27 Mayıs 2013 saat 22.30'dan bu yana ülkemizin meydanlarında, caddelerinde, sokaklarında ve tüm kamusal alanlarında yükselen tepkilerinin içeriğinin, ruhunun, beklentilerinin, taleplerin yetkililer tarafından fark edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yaşananları "marjinallikle" açıklamaya çalışmak görmezlikten gelmek anlamına gelir. Gezi Parkına müdahale ile simgeleşen iktidar anlayışının yurttaşlarımızda "özel hayatlarına müdahale ve hor görülme" biçiminde algılandığı ve buna kadını, erkeği, genci, yaşlısı ile büyük bir toplumsal tepki gösterdikleri; "biz varız, buradayız ve taleplerimiz var" biçiminde yanıt verdikleri görülmektedir.
-Yükselen bu tepkinin içeriğinin; "başta 3. Köprü ve HES'ler olmak üzere ekolojik değerlerimizin talanına ve güncel olarak Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısına ilişkin itirazların, ülkemize ve bölgemize ilişkin savaş siyasetine karşı duruşun ve barış talebinin, Alevi yurttaşlarımızın hassasiyetlerinin, kentsel dönüşüm mağdurlarının haklı taleplerinin, kadınların bedenleri üzerinde denetim kuran muhafazakar erkek politikalarına karşı yükselen sesin, başta Türk Hava Yolu işçileri olmak üzere tüm emekçilerin hak gasplarına karşı taleplerinin, tüm cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığına karşı mücadelenin, yurttaşların eğitim ve sağlık hakkına ulaşımının önündeki tüm engellerin kaldırılması istemleri" olduğunu iktidar sahiplerine iletmek istiyoruz.