Gündem

Taciz cezasını artıracak düzenlemede flörte de engel mi geliyor?

Çocuklara cinsel taciz ve istismarda bulunan yetişkinlerle, akran çocukların arkadaşlık kurarak el ele tutuşması ya da öpüşmesinin bir tutulmasıı Meclis’te tartışmalara yol açtı

02 Haziran 2014 16:36

TBMM Adalet Komisyonu’nda geçen hafta görüşülen 5. yargı paketinin en tartışılan maddeleri cinsel taciz ve istismar oldu. Çocuklara cinsel taciz ve istismarda bulunan yetişkinlerle akran olan çocuklara aynı cezaların verilmesi muhalefet milletvekillerince eleştirildi. Özellikle 18 yaşından küçük lise çağındaki çocukların birbirlerini öpmeleri ya da el ele tutuşmalarının bile cinsel taciz kapsamına alınması tartışılırken, milletvekilleri kendi çocuklarından pay biçip esprilerle getirilen cezaların doğru olmadığını anlatmaya çalıştı.

Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre, CHP milletvekili Binnaz Toprak, “12-13 yaşındaki çocuklar birbirini öptü ya da el ele tutuştu diye ağır cezalar alabilir. İkisi de çocuk. Bir yetişkinin bir çocuğa cinsel istismarı ile aynı kapsamda değerlendirilemez” derken, kız çocuğu olan bir AKP milletvekili, “Ellerine, dillerine, bellerine sahip çıksınlar” diye laf atması gülüşmelere neden oldu. Bunun üzerine CHP milletvekili Ali İhsan Köktürk, psikolog ve pedagogların görüşüne dikkat çekerek, “Özellikle ergenlik, çocukların dürtülerinin çok güçlü, bunların kontrolünün de çok zayıf olduğu bir dönem. Yetişkinlerle çocuklara aynı cezalar uygulanırsa gençlerin hayatını karartırız” şeklinde konuştu.

CHP milletvekili Turgut Dibek, iki oğlundan birinin üniversite, diğerinin de lisede okuduğunu anımsattıktan sonra gülerek “Lisede okuyan oğlum bu yıl 18 yaşını bitiriyor. Benimkiler kurtardı. Ama lisede okuyan çocuklar flört ediyorlar, kızların erkek arkadaşları, erkeklerin kız arkadaşları oluyor. Hadi diyelim birlikte oldular, bunlara 10 yıla 15 yıla kadar hapis cezası nasıl verilir? Bu onları ömür boyu damgalamak anlamına gelir” dedi.

Türk Ceza Yasası’nın (TCY) ilk mimarlarından Prof. Dr. İzzet Özgenç ile Prof. Dr. Adem Sözüer de günlük politikalarla cezaların artırılmasını eleştirdi. Sözüer, kırsal bölgelerde çocukların aileleri tarafından imam nikâhıyla evlendirildiğini anımsatarak, bunun kızın hamile kalarak hastaneye başvurmasıyla ortaya çıktığını, bu gibi durumlarda genç babanın hapse girdiğine dikkat çekti. Özgenç, 18 yaş altındaki olaylarda failin velisi ya da vasisisin şikâyeti durumunda soruşturma ve kovuşturma açılmasını önerdi. Ancak bir türlü işin içinden çıkılamadı, genel kurulda yeniden değerlendirilmek üzere söz konusu maddeler aynen kabul edildi.