Suriye'deki iç savaş 7'nci yılına girerken, bölgedeki çocuklar yeni yıldan beklentilerini analttı. Çocuklar, “Okulumuz olsun, oyun parkımız olsun, bir de Hama’daki mahallemiz olsun başka bir şey istemeyiz" dedi.
Milliyet'ten Bünyamin Aygün'ün haberine göre dünyanın birçok ülkesinde yeni yıl, heyecanla ve coşkuyla kutlanırken, savaşın kol gezdiği coğrafyalarda ne heyecan var ne de coşku; belirsizlik ve korku hüküm sürüyor bu topraklarda. Savaşın 7. yılına girdiği ülkede çadırlarda, bombaların harap ettiği derme çatma binalarda yaşammücadelesi veren Suriyelilerin 2018’den tek beklentileri, savaşın son bulması ve çektikleri acıların dinmesi.
Babası, ablası öldü
TSK’nın oluşturduğu güvenli bölge sınırlarındaki Tel Ayşe bölgesindeki yaşayan 12 yaşındaki Hassan Cuma ve 10 yaşındaki Ruha Hüseyin Hama’dan kaçtıklarını anlattı.
Çocuklar yeni yıl mesajlarını, “Yeni yıl için belki de en büyük şans hayatta olmak!” Yaşama sevinciyle parıldayan kahverengi iri gözleriyle dikkat çeken Hassan Cuma, bir hava saldırısında babasını ve kendisinden iki yaş büyük ablasını kaybetmiş. Annesi ve iki kardeşiyle Türkiye sınırındaki bölgeye gelerek derme çatma kurdukları çadırda yaşama tutunmaya çalışıyor. Cuma, “Okulumuz olsun, oyun parkımız olsun, bir de Hama’daki mahallemiz olsun başka bir şey istemem” diyerek anlattı.
"Yeni yıl nedir ki?"
Savaş başladığında henüz üç yaşında olan ve doğmadan trafik akzasında babasını kaybeden Ruha Hüseyin annesiyle birlikte yaşıyor. Kendilerine bakan amcasının iki yıl önce Humus’ta öldürülmüş. Sürekli hava saldırılarına maruz kalan Hüseyin ve ailesi, Türk askerinin oluşturduğu güvenli bölgeye sığınıkalrını aktardı. Yeni yıl dileği sorulan Hüseyin, “Yeni yıl nedir?” diyerek yanıt verdi. Henüz okulla tanışmamış olan Hüseyin, eliyle Türkiye sınırını işaret ederek, “Türkiye’de çocuklar okula gidiyormuş, ben de okula gitmeyi çok isterim. Bir de çikolata yemek isterim” diye konuştu.
Söz konusu haber şöyle devam ediyor:
Savaşsız bir hayatı bilmeyen yetimler
Gaziantep’in Çobanbey ilçesine sadece yarım saatlik mesafede yeni kurulan 97 yetimin barındığı yetimhane, Ahmet Gazi’nin deyimiyle bir travma ocağı. Al Rai’ye beş, Azez’e ise 18 kilometre mesafedeki köyde kurulan yetimhanenin çocuklarının tamamı savaş mağduru. Elektriğin, suyun ve en önemlisi de yeterli gıdanın bulunmadığı Deyrizor, Halep, Humus, Rakka ve Şam gibi şehirlerden toplanarak buraya yerleştirilmiş çocukların gözleri ışık saçıyor. Aileleri olmayan çocuklar, bu gerçeklikten bi’haber, aileleriyle yeniden kavuşacaklarının hayalini kuruyor.
Yurt müdürü ve Türkçe öğretmeni Ahmet Gazi, “Bu çocuklar savaşın olmadığı bir dünyayı bilmiyor. Çünkü onlar doğduğunda savaş vardı ve hâlâ devam ediyor”diyor.
"Çocukların acıları bitmeyecek"
Türkiye’de eğitim alan Gazi, çocukların belki de bir ömür boyu onarılamayacak travma ile yaşadıklarını anlatıyor. Yeni bir yılın onlar için bir şey ifade etmediğini de anlatan Gazi şunları söylüyor: “Bir tarafta sefaletin diğer tarafta zenginliğin hüküm sürdüğü coğrafyamızda bu çocuklarının sesine sadece Türkiye cevap verdi. Ülkeler arasında güç yarışına dönen bu vahşi savaş bitse de çocukların acıları bitmeyecek. Çocukların hikayeleri karşısında donup kalıyorum, bazen onlara açıklama bile yapamıyorum. Birçoğunun ailesi gözleri önünde hunharca katledilmiş. Geceleri ağlayarak uyananlara, altını ıslatana, korkudan kekeme olana alıştık.
Çocuklara büyüdüklerinde olmak istediklerini sorduğumuzda tek bir şey söylüyorlar, ‘asker!’ Biz burada onları barındırmanın yanı sıra okuma yazma ve davranış kurallarını da öğretiyoruz. Yaşadıklarından uzaklaştırmak için de rehabilite etmeye çalışıyoruz. Bu konuda Türkiye’den bize destek olan yardım kuruluşları da var. Ama şunun da bilinmesi gerekiyor ki, bu savaşın uzamasını sağlayan ABD ve yanında yer alan ülkelere karşı bu çocukların kalbinde bir nefret yumağı oluşuyor.”