Sağlık

Sülük tedavisine ilgi arttı

Çok eski çağlardan beri belli hastalıkların tedavisinde kullanıldığı söylenen sülük tedavisine, dünya çapında eğilimin arttığı belirtildi. Dünya sülük ticaretinin üçte, ikisinin Türkiye'den yapıldığı açıklandı.

12 Ağustos 2013 20:33

Dünyada tıp ile bağlantılı olarak kullanılan doğal yöntemler arasında bulunan, sülük tedavisi olarakta bilinen, hirudoterapi'ye ilginin hergün arttığı kaydedildi. Dünya tıbbî sülük ticaretinin 2/3'ünün Türkiye'den yapıldığı ifade edilirken, bu tip sülüklerin nesillerinin tükenmesi sözkonusu olduğundan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yalnızca yılda 3 bin kilogram ihrac edilmesine izin verildiği anlatıldı.

Milliyet.com.tr'de yer alan habere göre, Türkiye'nin çeşitli bölgelerindeki doğal ortamlarından toplanan tıbbi sülükler, dünyanın dörtbir yanına ihraç edilerek hastalıkların tedavisinde kullanılıyor.

Kayseri Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Gödekmerdan, sülüklerin çok eski çağlardan beri bazı hastalıkların tedavisinde kullanıldığını söyledi.

Tıbbi sülüklerin birkaç türü olduğuna dikkati çeken Gödekmerdan, "Türkiye'de bu türlerden Hirudo Medicinalis ve Hirudo Verbana'nın yaşadığı bilinmektedir. Sülüklerin tükürük bezi salgıları yüzün üzerinde farklı bioaktif madde içerir. Bu salgılar damar genişletici, ağrı kesici, iltihap önleyici, ödem çözücü, kan basıncını düşürücü, dolaşım sistemini düzenleyici gibi çeşitli etkilere sahiptir" diye konuştu.

Gödekmerdan, ABD İlaç ve Gıda Dairesinin (Food and Drug Authority of USA-FDA) sülüklerin bu ülkede satışı ile genel amaçlar, plastik cerrahi ve mikrocerrahide kullanımına 2004 yılında izin verdiğini anımsatarak, "Türkiye tıbbi sülük bakımından en şanslı ülkedir. Bu kıymetli ürünün daha iyi değerlendirilmesi ve hirudoterapinin modern tıp uygulamalarında destekleyici tedavi olarak daha etkin bir şekilde kullanılması çok önemlidir" dedi.

 

ABD, Almanya, Fransa, İngiltere ve İsveç'ye sülük ihracatı

 

Hirudo cinsi tüm sülük türlerinin tıbbi amaçla kullanılabileceğine işaret eden Gödekmerdan, şöyle konuştu:

"Hirudo Medicinalis ve diğer tıbbi sülüklerin ticareti yapılmakta ve toplanarak yurt dışına ihraç edilmektedir. Günümüzde dünyada en önemli sülük ihraç eden ülkelerden birisi Türkiye'dir. Ülkemizde 1960 yılından beri belli üreme bölgelerinden kontrollü bir şekilde toplanarak ABD, Almanya, Fransa, İngiltere ve İsveç'e sülük ihracatı yapılmaktadır. Tıbbi sülükler, Avrupa'da çok yoğun kullanılması ve kirlilik gibi nedenlerle büyük ölçüde yok edilmiştir. Ülkemizdeki popülasyonları günümüze kadar korunmuş olmakla beraber, kotalı olarak ticareti yapılmaktadır. Ancak, modern tıpta aşırı kullanımı nedeniyle neslinin tükenmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalan Hirudo Medicinalis'in toplanması ve ihracatı konusunda kotalar konulmasına karar verilmişir."

 

2013 ihraç kotası 3 bin kilogram

 

Gödekmerdan, halen doğal ortamlardan toplanmak suretiyle kotalı sülük ihracatı yapan tek ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çekerek, "Dünya tıbbi sülük ticaretinin yaklaşık 2/3'lük kısmı ülkemizin elinde bulunmaktadır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bu yıl 3 bin kilogram ihracat kotası verdi. Bu sülükler ABD'de boyutlarına göre tanesi 10-15 dolardan satılmaktadır. Toplanan sülük miktarı azaldıkça dünyada kabul gören fiyatları da gittikçe artmaktadır" dedi.

Türkiye'nin uygun iklim ve sülük üreme alanlarına sahip olduğuna işaret eden Gödekmerdan, hem toplayıcılık hem de sülük kültürü yapılarak, ciddi ekonomik girdiler sağlanabileceğini ve yeni bir iş sahası olması dolayısıyla kısmen işsizliğe çare olabileceğini kaydetti.

"Tıbbi sülüklerin bulunması açısından şanslı olan yurdumuzun bu kıymetli kaynağının daha iyi değerlendirilmesi ve hirudoterapinin modern tıp uygulamalarında tedaviye destek olarak daha etkin bir şekilde kullanılması çok önemlidir" diyen Gödekmerdan, "Ülkemizde yapılacak daha detaylı araştırmalarla, sülüklerden çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılabilecek yeni aktif biyolojik maddeler elde edilebilmesi ve hirudin gibi bilinen çeşitli maddelerin de yerli üreticiler tarafından üretiminin yapılarak ülkemizde tıp hizmetine sunulması gereklidir" ifadelerini kullandı.