Star Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, TSK'daki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimiyle ilgili olarak, "15 Temmuz’da, FETÖ denen örgütünün neler yapabileceğini gördük ama neler yaptıklarını bütün boyutlarıyla henüz göremedik" dedi. "'Yavru FETÖ'ler var" iddiasını dile getiren Albayrak, "Bunların kimler olduğunu ben değil Diyanet İşleri Başkanlığı ilan etmelidir" ifadesini kullandı.
Nuh Albayrak'ın "'Yavru FETÖ'ler var" başlığıyla yayımlanan (17 Ağustos 2016) yazısı şöyle:
15 Temmuz’da, FETÖ denen örgütünün neler yapabileceğini gördük ama neler yaptıklarını bütün boyutlarıyla henüz göremedik.
Bu örgütün entrikalarının ortaya çıkarılması çok önemlidir.
Bu ise iki e-mail adresine yapılacak ihbarlarla olacak bir şey değildir.
Ben teklifimi tekrarlıyorum... Her ilimize “FETÖ Masası” kurulmalı ve mağdur olan herkes buralara başvurmalı.
Ayrıca FETÖ, yalan ve iftiralarla dünya çapında algı operasyonu yapıyor ama işin doğrusunu bilen kamu görevlileri konuşamıyor. “Eski Türkiye”ye ait bu kısıtlama da kaldırılmalı, herkes bildiğini kamuoyu ile paylaşmalıdır.
Ortaya çıkacak ayrıntılı bilgiler, FETÖ tasfiyesinin de daha sağlıklı ve adil yapılmasına yardımcı olacaktır.
Zira herkes krizi fırsata çevirme derdindedir.
Öte yandan bu süreci İslamiyet’in ve Müslümanların aleyhine bir algı operasyonuna dönüştürmeye çalışanlar var.
Bu fırsatçılar FETÖ üzerinden bütün Müslümanları hedef almakta, yeni “28 Şubat”lar oluşturmaya çalışmaktadır.
Müslümanlar rencide edilmemeli...
Oysa FETÖ’nün amaç ve yöntemlerinin İslamiyet ile bağdaşan hiçbir tarafı yoktur.
FETÖ başı da Allah’a giden yolu kesen bir istismarcıdır.
Gerçek İslam alimleri, müminlere sadece Allah’a ulaştıracak yolu işaret ederler.
Yol haritaları Kuran ve Sünnet’i baz alan İslamî bilgilerdir, başarı kriteri ise takva yani Allah’ın emirlerine uymaktaki üstünlüktür.
FETO gibi yol kesiciler ise menzile Allah’ın yerine haşa kendilerini koyar, yol haritası olarak da dinle ilgisi olmayan sapıklıkları verirler.
Mehdi olduklarını veya Peygamberimiz ile doğrudan diyalog kurduklarını iddia ederler.
Etrafındaki cahiller de, “Hocaefendi emrediyorsa vardır bir hikmeti” diye her türlü sapıklığı hiç düşünmeden yaparlar.
Nitekim FETÖ’nün kriterleri İslamiyet’in emir ve yasaklarına göre değil, “Hizmet” dedikleri örgüt faaliyetlerine göre belirleniyor.
Kendi adamlarının ifadelerine göre TSK’daki yapılanma için namaz kılmak, oruç tutmak gibi emirler FETÖ mensupları için “Hizmet Haramları”na giriyor ve yapılması yasaklanıyor. Öte yandan içki içmek gibi haramlar da “Hizmet Helalleri”ne giriyor, yapılması gerekiyor!
Bu ahmaklar bilmiyor ki İslamiyet’in muhatabı ‘birey’dir.
Yani bu cahillikleri onları kurtarmayacak, her biri doğru iman ve ibadet konusunda sorgulanacaktır.
Ayrıca orada, “FETÖ’nün talimatlarıyla karar veren paralel hakim ve savcılar” da olmayacaktır.
“Yavru FETÖ”lere de yüz verilmemeli...
Böyle sapkın bir güruhun yaptıkları nasıl olur da gerçek Müslümanlara mal edilebilir?
Haklı eleştiriler sadece bu örgüt ile sınırlandırılmalı, bütün Müslümanlar hedef tahtasına oturtulmamalıdır.
Anlatmaya çalıştığımız şey FETÖ yüzünden Müslümanların rencide edilmemesi gerektiğidir.
Yoksa, İslamiyet’i istismar eden “cemaat, tarikat” görüntüsü altında boy gösteren diğer ‘FETÖ yavruları’nı savunmak değildir.
Zaten bunlara karşı da gereken tedbir alınmaz, semirmelerine izin verilirse bunlar da büyüyünce birer FETÖ olurlar.
Bunların kimler olduğunu ben değil Diyanet İşleri Başkanlığı ilan etmelidir.
Ayrıca pusuda bekleyen tehlike bunlardan ibaret de değildir.
Eski darbeci zihniyetin yeni temsilcileri de tekrar sahneye çıkma derdindedir.
Devlette oluşacak boşlukları bu tür sabıkalılarla doldurmak da, nekahet dönemindeki ülkemizi yine uzun vadeli bir zehirlenmeye terk etmektir.
Netice itibariyle devlet sırtını şu veya bu kesimlere değil, liyakat ehli ama aynı zamanda “yerli ve milli” bireylere dayamalıdır.