Sözcü yazarı Necati Doğru, 45 kişinin hayatını kaybettiği Atatürk Havalimanı'ndaki saldırıyla birlikte gündeme gelen "güvenlik zaafiyeti var mı" tartışmasına dair "Buldukları çözüm yine beton. Atatürk Havalimanı'nı 80 kişilik Özel TİM koruyacak ve etrafına beton duvar örülecek" diye yazdı. Güvenlik önemlerinin 'beton'la alınmasına dair "Çünkü betonda rant var" diyen Sözcü yazarı Doğru, "Eski havalimanları ile yeni yapılmakta olanlar da dört yandan çok yüksek beton duvarla kaplanacak! Şimdi 'Hapishane Havaalanı Modeli'ne geçilecekmiş. Böylece Atatürk Havalimanı'nda “güvenlik zafiyeti ve istihbarat perişanlığından” doğan 50'ye yakın insanın hayatını yitirmesinin suçu 'betonsuz düşünmeye' bağlanacak" diye yazdı.
Necati Doğru'nun Sözcü gazetesinin bugünkü (6 Temmuz 2016) nüshasında yayımlanan 'Bayram’da beton delecek soru!' başlıklı yazısı şöyle:
Buldukları çözüm yine beton. Atatürk Havalimanı'nı 80 kişilik Özel TİM koruyacak ve etrafına beton duvar örülecek.
Beton: IŞİD durdurucu.
Beton: PKK caydırıcı.
Beton: Terör kovucu.
Beton: Cihatçı defedici.
Beton, çözüm olacak.
Eski havalimanları ile yeni yapılmakta olanlar da dört yandan çok yüksek beton duvarla kaplanacak! Şimdi “Hapishane Havaalanı Modeli”ne geçilecekmiş. Böylece Atatürk Havalimanı'nda “güvenlik zafiyeti ve istihbarat perişanlığından” doğan 50'ye yakın insanın hayatını yitirmesinin suçu “betonsuz düşünmeye” bağlanacak.
* * *
Koşun!
Haber verin:
Gama ışını var.
Güvenlikte kullanılıyor.
Gama ışını:
Canlı bombayı.
Gama ışını:
Mont ceketin altını.
Gama ışını:
Valizin içini.
Gama ışını:
Aracın bagajını.
Gama ışını:
Uzun namlulu silahı.
Gama ışını:
Suikast tabancasını.
Tespit ediyor.
Gama ışını: Havaalanına binaları patlatmak ve suçsuz insanları öldürmek için gelen teröristi, giriş kapısından adımını atarken donuna kadar görüyor.
* * *
Amacınız; IŞİD'in hayatına kıydığı 45 kişinin ölümü üzerinden yandaş müteahhitlere ve onların taşeronlarına yeni ihaleler çıkarmak değilse, aklınız varsa ve niyetiniz samimiyse gama ışınını kullanarak; bomba taşıyan teröristi daha havaalanı giriş kapısında gösteren sistemleri kurabilirdiniz.
Bu sistem düşünülseydi.
IŞİD'i caydırıcı olacaktı.
Devlet kuruluşu HAVELSAN, “gama ışınlı güvenlik sistemi” yapıyordur. Yapmıyorsa bile yapabilecek teknolojik alt yapısı, bilgi birikimi, yetkin elemanı vardır. Yerli ve yabancı milyonlarca insanın “toplanma ve dağılma merkezi olarak kullandığı” Atatürk Havalimanı, Esenboğa Havalimanı, Menderes Havalimanı, Antalya Havalimanı ve ihtiyaç duyulan her toplanma ve dağılma merkezine takabilir.
* * *
Yeter artık!
Anladık!
Betonda rant var.
Yandaş zengin ediyor.
Fakat insaf ediniz!
Ölenler insan.
Acıların ülkesi olduk.
Dünyada “güvenlik ve istihbaratı” ciddiye alan ülkeler; ana kapı girişlerine, çevre tel çitlerine gama ışınlı kameralı ve sensörlü sistemler yerleştirdiler. Havaalanlarına yolcu getiren, yolcu götüren araçlar ana kapıdan yavaşlamadan geçerken içinde ne taşıdıkları görülüyor.
* * *
Bizde niçin düşünülmedi?
Havaalanlarını yap-işlet modeliyle işletenler; alanların dış güvenliklerinden de sorumlu değiller mi? Sorumluysalar; niçin atladılar? 45 insanın hayatını yitirmesinden devlet; yani bakan, vali, başbakan, her işe bakan cumhurbaşkanı sorumlu sayılır.
Ölen öldüğü ile kaldı.
Diyorlar ki, “Atatürk Havalimanı'na IŞİD'in canlı bomba göndereceğini MİT, 20 gün önceden bildi” ve uyardı.
Uyardıysa MİT, IŞİD bombacısının yakalanmasında niçin sorumluluk almadı.
Koşun!
Bayramda betonu delecek soruyu sorun: MİT uyardıysa niçin yakalatmadı? MİT gama ışını gibi önceden gören bir istihbaratın sahibi neden olamadı? Ve patlamadan önce güvenlik önlemi aldırmanın takipçiliğini niçin yapamadı ya da yapmadı?
Koşun!
Sora sora beton delinir.