Milliyet yazarı Güngör Uras, altınınn geleneksel yatırım aracı olduğunu ve Türkiye'de vatandaşların altından vazgeçemediğini yazdı. Uras, "Son 5 yılda Cumhuriyet altınının getirisi yüzde 68 oldu" dedi.
"Darphane'de 2017’de 41.8 ton altın basıldı ve 12 milyon adet ziynet veya sikke haline getirildi" diyen Uras'ın "Tuttuğumuz altın oldu!" başlığıyla (8 Ocak 2018) yayımlanan yazısı şöyle:
Halkımızın geleneksel birikim aracı altın. Altının gramı 2015 başı 90 TL idi, 2017 sonu 160 TL oldu. Son 5 yılda Cumhuriyet altınının getirisi yüzde 68. Dışarıda ons fiyatı artınca, içeride dolar yükselince, altın değerleniyor
Karamsarlar altının onsunun bu yıl 1.180 dolara kadar inebileceğini, iyimserler ise 1.900 doları görebileceğini tahmin ediyor. Tabii altın bu, iner de, çıkar da, kimse ne olacağını önceden bilemez
Altın kazandırıyor. Halkımız için geleneksel birikim aracı, altın... Altın bilezik, zincir, takı, ziynet altını veya altın sikke halkımızın vazgeçemediği birikim aracı.
Altın fiyatı artsa da azalsa da halkın altına ilgisi değişmiyor. Son yıllarda altına rakip dolar - euro çıktı ama, altın gene de önde koşuyor.
Geçen yıl ne oldu?
Altın, dolar ve euro yatırımlarının özelliği değer artışlarının vergiye tabi olmaması. (Bankalardaki döviz mevduatında yabancı paranın değer artışı değil ama faizi yüzde 15 vergiye tabi.)
Arkadaşımız Abdurrahman Yıldırım’ın hesabına göre, son 5 yılda Cumhuriyet Altını’nın getirisi (değer artışı) yüzde 68 oldu. Doların değer artışı yüzde 11.5 oranında.
Son 5 yılda bankalardaki TL mevduatın brüt faiz getirisinden vergi düşürüldüğünde, net getiri 5 yılın enflasyonu ile karşılaştırıldığında, mevduat hesaplarındaki TL birikimlerin enflasyon karşısında durdukları yerde eridikleri anlaşılıyor.
İşte onun için halkımız az veya çok birikimlerini altına, dolara, euro’ya bağlama alışkanlığı edindi. Altının gram fiyatı 2015 yılı başında 90 TL idi. 2016 yılı başlında 100 TL, 2017 yılı başında 130 TL oldu. 2017 yılı sonunda 160 TL’ya yükseldi. (Dün 158 TL’dan işlem görüyordu.)
Açık anlatımda altına para bağlayanlar devamlı kazandı. 2017 yılında yıllık net değer artışı yüzde 22 - 23. 2017 yılında altının değerinin arkasındaki artış dışarıdaki ve içerideki gelişmelerden kaynaklandı:
- Dışarıda 2017 başında altının onsu 1.160 TL idi. Yıl ortası 1.350 dolara kadar yükseldi. Yılı 1.300 dolardan kapattı. (Dün altının ons fiyatı 1.318 dolardı.)
- İçeride doların (TCMB fiyatı) fiyatı yılbaşında 3.54 TL idi. Yılsonunda 3.77 TL oldu. (Dün serbest piyasada dolar 3.73 TL’dan işlem gördü.)
Altının dışarıdaki ons fiyatı artınca, içeride dolar fiyatı artınca, altının gram fiyatı da artıyor.
İthalat patladı
İstanbul Borsası’na göre, 2017’nin 11 ayında 320 ton altın ithal ettik. 2015’in tamamında 48 ton, 2016’da 106 ton altın ithal edilmişti.
Büyük bölümü altından oluşan “Kıymetli ve yarı kıymetli taşlar, kıymetli metaller, inciler, taklit mücevherci eşyası, madeni paralar” ithalat ve ihracatta önlerde gelmeye başladı.
2017’nin ilk 10 ayında ithalat, enerji ve makineden sonra 15.5 milyar dolarla 3’ü sırada. İhracatta motorlu taşıtlar ve kazanlardan sonra 10.4 milyar dolarla 3’üncü.
TCMB Ödemeler Bilançosu’na göre, 2016’da ilk 10 ayda 4.4 milyar dolarlık altın ithal ettik, 7.3 milyar dolarlık altın ihraç ettik. Stoktan 2.9 milyar dolar altın yurt dışına çıktı. 2017’de aynı dönemde 13.9 milyar dolarlık altın ithalatı, 6.1 milyar dolarlık ihracat var. İçeride 7.8 milyar dolarlık altın kaldı. Şimdilerde işlenmiş değil, işlenmemiş saf altın da ihraç ediyoruz. Altın dış ticareti büyüdü.
Darphane çil çil basıyor
Darphane’de 2015’te 21.5 ton, 2016’da 24.8 ton altın basılmıştı. 2017’de 41.8 ton altın basıldı ve 12 milyon adet ziynet veya sikke haline getirildi. (Bunun 8 milyonu çeyrek altın.) 2016’da çeyrek altın talebi 4.6 milyondu.
Darphane’de kullanılan altının ağırlığındaki ve basılan ziynet altını ve altın sikkelerin sayısının artışı halkımızın altına talebini gösteriyor. Ancak unutmayalım, eskiden altın talebi takı, ziynet, altın sikke şeklinde olurdu. Şimdi gram altın talebi büyük. Bunu izleyemiyoruz. Açık anlatımıyla yastık altındaki altın azalmıyor, artıyor.
Altın tahvili satılamadı
2017 yılının son çeyreğinde Hazine “Altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası” satarak, yastık altındaki altınları toplama kampanyası başlattı. Hazine’den sorumlu bakanımız, “Yastık altında 2.2 bin ton altın olduğunu, bunların ekonomiye kazandırılacağını” belirtti. Altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası uygulaması halka tanıtılamadı.
Hazine’den sorumlu bakanımızın son açıklaması, altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası ile 5 bin kişiden, 150 milyon TL değerinde 1 ton altın toplandığı idi. Yeni bilgiler yayınlanmadı. Ama sistemin işlemediği, beklenen miktarda altın toplanamadığı anlaşılıyor.
Artış devam eder mi?
Altının dünya fiyatı son yıllarda büyük iniş çıkış gösterdi. 2013 başı onsu (kaba rakamlarla) 1.660 dolarken, 2014 başında 1.220, 2015 başlında 1.200, 2016 başında 1.080, 2017 başında 1.160 dolar oldu. 2017’yi 1.320 dolardan tamamladı.
2013’ten bu yana değişime bakılırsa, “Altın devamlı artacak” demek imkânı olmadığı görülüyor.
Ne var ki, bizde altın fiyatı, dış fiyatına içeride dolar fiyatı eklenince belirlendiği için, dış dalgalanmalardan büyük ölçüde etkilenmiyor. Altının gramı 2013 başında 94 TL idi. 2015’e kadar biraz geriledi. 2015 başı 89 TL oldu. Ama 2015’ten sonra devamlı arttı. Hele 2016 ve 2017’deki artış bekleneni aştı. Tekrarda yarar var:
Tahminler değişiyor
Altın fiyatı; (1) Altının dünya fiyatına, (2) Doların TL fiyatına bağlı olarak artıyor. Dünya fiyatı gerilerken içeride dolar fiyatı artınca, altın gene kazandırıyor.
Ama esas olan altının dünya fiyatı. Dünyada altın bir çok emtia ile birlikte, emtia piyasasında işlem görüyor. Açık anlatımla altın fiyatında esas talep spekülatif.
Genel değerlemeye göre, 2018 yılında; (1) Altın üretiminde (arzında) ve talebinde büyük değişiklik beklenmiyor. (2) Merkez Bankaları’nın altın stoklarını artırmak için altın almaları beklenmiyor. (3) Bu durumda altın fiyatını, dünya emtia piyasasında altına olan spekülatif talep belirleyecek demektir.
Dünyada para bol ama altına talep olur mu? Tahmin etmek çok zor. O nedenle karamsarlar altının onsunun 2018’de 1.180 dolara kadar inebileceğini, iyimserler ise 1.900 doları görebileceğini söylüyorlar. Metal Focus Araştırma Şirketi, “genişlemeci para politikalarının etkisinde” altının 2018 ortalama fiyatının 1.400 dolar olabileceğini tahmin ediyor.
(Uyarı: Altın alıp satmak kişinin kararına bağlıdır. Kayıp da kazanç da kişiyi ilgilendirir. Kimseye altın al veya sat denilemez. Bu yazı, altına ilgi duyanlara bilgi için hazırlandı.)
Bankada 60 ton...
Yastık altındaki altınlar çoğalırken, bankalar bunun hiç olmazsa bir kısmını ekonomiye kazandırmak için 2011 yılından bu yana “Altın Günleri” düzenleyerek, altın topluyorlar.
İstanbul Altın Rafinerisi uzmanları bankalara getirilen altınları değerlendirerek 24 ayar altın karşılığını belirliyor. Altının 24 ayar karşılığı altın hesabı açılıyor. Ayrıca bankalar müşteri talimatı ile günlük fiyattan 24 ayar altın alıyor, satıyor, müşterinin hesabına kaydediyor.
Örneğin müşteri bankaya talimat verince, TL hesabından altın satın alınarak, altın hesabına kaydediliyor. Veya müşteri altın hesabından altın satılması için bankaya talimat verebiliyor. Açık anlatımıyla kuyumcuya sarrafa gitmeden banka aracılığıyla 24 ayar gram altın alıp satmak mümkün.
İstanbul Altın Rafinerisi’nden yapılan açıklamaya göre altın hesabı açan bankaların işlem büyüklüğü bugüne kadar 60 ton altına ulaşmış durumda. Bu büyüklükte altının değeri ise 2.5 milyar dolar dolayında.