<style><link rel="stylesheet" type="text/css" href="/RadControls/Editor/Skins/Mac/EditorContentArea.css"/><link rel="stylesheet" type="text/css" href="/editor/links.css"/><strong><span style="font-size: 14pt;" class="arabaslik"><strong>T24- </strong></span>Singapur, kendine özgü devlet kapitalizmi modeliyle bu yıl yüzde 13-15 oranında büyüme öngörüsüyle dünyanın büyüme şampiyonu olmayı hedefliyor. Kısa bir sürede yoksulluktan sıyrılıp, dünyanın en zengin ülkelerinden biri olmayı başaran Singapur’da devlet kontrolündeki ulusal varlık fonları ve şirketler aracılığıyla ekonominin yarıdan fazlasının hükümetin elinde olduğu ifade ediliyor. </strong><br/><br/><br/><br/>Ancak geliştirdiği kendine özgü devlet kapitalizmi modeliyle hükümetin iş dünyasının ve serbest ticaretin gereklerine fazlasıyla bağlı olduğu kaydediliyor. Eğitim ve altyapı alanında çok güçlü olan ülke, bireysel özgürlüklerin sınırlandırıldığı eleştirisine maruz kalsa da yüzde 4.3 ile işsizlik oranının en düşük olan ülkeler arasında yer alıyor. Bu yıl yüzde 13-15 oranında büyüme öngörüsüyle dünyanın büyüme şampiyonu olmayı hedefleyen Singapur hükümeti, 2010’da petrol dışındaki ihracatını yüzde 29 oranında artırmayı planlıyor. Geçen yıl küresel ekonomik krizin etkisiyle yüzde 1.3 oranında daralan ülke ekonomisi, yılın ilk çeyreğinde yüzde 16.9 ile en fazla büyüme sağlayan ülke oldu. Singapur’un GSYH’si, nisan-haziran aylarını kapsayan yılın ikinci çeyreğinde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19.3 oranında büyüme gösterdi. Söz konusu oran, 1975 yılından bu yana ülkede sağlanan en hızlı çeyrek yıl büyümesini oluşturdu. Ülke ekonomisinin, ikinci çeyrekte rekor seviyede büyümesinin ardından bu yıl geneline ilişkin büyüme tahmini de yüzde 7-9 aralığından yüzde 13-15 aralığına revize edildi. <br/><br/><br/><br/>İmalat sektörü, Singapur’da nisan-haziran döneminde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 45.5 büyüdü. İnşaat sektörü yüzde 13.5, hizmetler sektörü ise yüzde 11.4 oranında büyüme kaydetti. Ekonomisi büyük oranda ihracata dayanan Singapur, dünyadaki talebin durumu açısından barometre olarak görülüyor. </style>