Hayatlarında ilk kez uçağa binerek Şili'den İspanya'nın başkenti Madrid'e gelen Ariel Ticona, Esteban Rojas, Victor Segovia ve Pablo Rojas, madendeki zor günlerini ve şimdiki mutluluklarını anlattı.
Kendilerine gösterilen ilginin çok uzun sürmeyeceğine ve en geç 1 ay sonra normal hayatlarına geri döneceklerine inandıklarını ifade eden Şilili madenciler, "Ama gelen fırsatları da değerlendirmek istiyoruz. Birçok ülkeden seyahat teklifi aldık. Buralara gidip görmekten zevk duyarız" dedi.
Madenciler, Türkiye ile ilgili bir soruya, "Türkiye diye bir ülke olduğunu biliyoruz, ama başka bir bilgimiz yok. Televizyondan duyduk, o kadar. Galiba orada oynayan birkaç Şilili futbolcu da var. Ama Türkiye nerede bilmiyoruz" karşılığını verdi.
"Madende çalışmaya geri döneceğiz, ama daha güvenli bir madende" diyen Şilili madenciler, yaşadıklarının dünyadaki herkese örnek olması gerektiğini söyleyerek, maden şirketlerinden, işçileri için güvenliği en iyi şekilde sağlamalarını istedi.
4 madenci, "Biz orada bir aile gibiydik. Tartışmalar, kavgalar, küslükler, barışmalar oluyordu. Her tartışmayı en kısa zamanda çözüyorduk" dedi.
'Yaşadığımız hiçbir yerde yaşanmasın'
Madendeyken eşi doğum yapan ve kızına Esperanza (Umut) adını veren Ariel Ticona, yerin altında yaşadıklarına ilişkin olarak, "Olağanüstüydü. Tanrı'nın var olduğunu gördük. Oradan çıkmak ve yeniden hayatın tadını çıkarmak bir mucize" diye konuştu. Ticona, "Yaşadığımız tecrübenin dünyanın hiçbir maden ocağında yaşanmamasını umuyoruz" dedi.
Göçüğün hemen ardından 32 madenci arkadaşlarıyla birlikte yaptıkları ilk şeyin diz çökerek dua etmek olduğunu ifade eden Rojas, "Dağ hareket etti. O yüzden şimdi buradayız. Bundan sonra çocuklarımızın daha iyi bir geleceğe sahip olması ve bizim yaşadıklarımızı yaşamaması için çalışacağız" dedi.
Yer altında geçirdiği 70 günde 200 sayfayı bulan bir günlük tutan Victor Segovia ise sadece anı olarak günlüğü tuttuğunu, ancak şu anda birçok yayınevinin günlüğü kitap haline getirmek için kendisiyle temasa geçtiğini söyledi.
Madende yaşadıklarından sonra hayatının değiştiğini anlatan Segovia, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle duygusal anlamda hayatım çok değişti. Ben kızıma çok uzak olan bir babaydım, ama şimdi onu daha fazla düşünmeye başladım. Onun için de bir şeyler yapmak istiyorum."
Pablo Rojas da "Yerin altındayken en unutulmaz an, yukarıya doğru çıkışımız, ailelerimizle buluşmamız oldu. Yukarı çıktığımda beni en fazla şaşırtan kameralar oldu" diye konuştu.
Rojas, "Artık herkes sizi tanıyor. Teklif gelse madenciliği bırakıp siyasete atılmayı düşünür müsünüz" sorusunu, "Siyaset? Ben o işi bilmem ki. Asla olmaz" diye yanıtladı.