Yaşam

Selma Desmond'un vasiyeti: Ali Taran cenazeme gelmesin

24 yıllık eski eşinden helallik almak isteyen Taran bu isteğin geri çevrilmesi üzerine Levent’teki...

25 Kasım 2011 02:00
T24 - Selma Ann Desmond’un son vasiyeti “Ali ölüme de cenazeme de gelmesin” oldu. 24 yıllık eski eşinden helallik almak isteyen Taran bu isteğin geri çevrilmesi üzerine Levent’teki cenaze evine hiç girmedi.

Ali Taran: Hayatımda hazırladığım en zor ölüm ilanıydı



Ünlü reklamcı Ali Taran’ın 24 yıllık evliliğin ardından geçen Haziran’da boşandığı Selma Ann Desmond önceki akşam vefat etti.

4 yıldır kanserle boğuşan Desmond’un son anlarında yanında olan isim ise oğlu Kuzey oldu. ABD’deki eğitimine, annesinin rahatsızlığının artması nedeniyle ara vererek Türkiye’ye gelen Kuzey Taran acı haberle yıkıldı.

Desmond’un vefatının duyulmasıyla da Levent’teki dairesi aralarında Acun Ilıcalı, Gökhan Şükür, Helin Avşar gibi bir çok ünlü ismin akınına uğradı. Ali Taran’ın gelmediği evden cenaze aralarında Gökhan Şükür’ün de bulunduğu 7-8 kişilik bir grup tarafından çıkartıldı.

Desmond’un cenaze töreni bugün Levent Camii’nde kılınacak cuma namazının ardından Ulus Mezarlığı’na defnedilecek.


'Ali gelmedi çünkü...'

Selma Ann Desmond’un son günlerini isminin açıklanmasını istemeyen yakın dostu Vatan gazetesine şu sözlerle anlattı:

"Selma 4 yıldır kanserle mücadele ediyordu. Meme kanseri ardından karaciğer... Durumu gitgide kötüye gitmeye başladı. Karnı iyice şişmişti, vücut su topluyordu. Hastalık siroza çevirmişti. Selma öleceğini hissetti ve ‘Oğlumu çağırın, öleceğimi hissediyorum” dedi. Zaten doktorlar da durumun ciddi olduğunu söylüyordu. Oğlu geçen hafta New York’dan apar topar İstanbul’a geldi. Hatta Kuzey’i havaalanında Selma karşıladı. Oğlu hep annesinin yanındaydı. Son iki güne kadar da şuuru hep açık, oğluyla konuşuyordu. Sonra ağrıları arttı ve morfin verilmeye başladı. Son dakikalarında da huzur içindeydi. Ağrısı sancısı kesilmişti, yüzüne huzur çöktü. Melek gibiydi. Ali ise Selma’nın durumuyla ilgili bilgiyi oğlu Kuzey’den aldı. Çünkü Selma onun eve gelmesini istemiyordu. Hatta ‘Ali benim ne ölüme ne de cenazeme gelsin’ dedi. Bu yüzden de Ali onu dinledi ve eve hiç gelmedi. Ama ne olursa olsun kimse Ali’ye de haksızlık etmesin. Ali, Selma’nın hastalığının ilk 3 yılı ona bebek gibi baktı."


'Selma sahipsiz değil'

Ali Taran ise dün kişisel internet sitesini kapatarak siyah fonda eski eşi Selma Ann Desmond’u andığı bir ilan yayınladı ve ardından öğle saatlerinde oğlu Kuzey ile birlikte bir basın toplantısı düzenledi.

Taran, şunları söyledi:

”Yıllarca hayatımı paylaştığım biri. Bir savunma, bir hesap verme içerisinde değiliz. Dün Hakka yürüdü. Allah rahmet eylesin. Şimdi konuya bir magazin şeyi gibi tabii ki bakmıyoruz. Biraz da oğlum adına da söylüyorum. İşte yapılması gereken hepinizin bildiği işler var. Bu işlerle uğraşıyoruz. Kuzey de yalnız kalmasın diye. Tüm ekip olarak arkadaşlarımla. Her şey normal cereyan edecek derken, işte şu an Zincirlikuyu Gasilhanesi’nde. Sanıyorum ‘sahipsiz kaldı’ falan gibi bir takım alt yazılar geçmiş. Bunun böyle olmayacağını söylemek için buradayız.”


'Acun dostum değil'

Basın toplantısından ayrılırken Ali Taran’a ‘Cenaze evine hep sizin yakın dostlarınız katıldı. Acun Ilıcalı ilk gidenlerden biriydi’ diye bir soru yöneltildi, Taran, ‘Onlar benim yakın dostum değil, eskiden öyleydi ama şimdi değil!’ diye cevap verdi.

Ilıcalı ‘Yetenek Sizsiniz’ adlı yarışma programında Ayşe Özyılmazel’le evlendiği için Taran’la yollarını ayırmış ve ‘Taran’ın evlenmesi değil, evlenmesini göze sokması. Daha doğrusu kanserli eski eşini üzecek bir biçimde bunu yapması beni rahatsız etti. Tabii ki karışacak halim yok ama yaptığım programda yer vermeme hakkım var” diye açıklama yapmıştı.


'Annem acı çekmedi'

Oğlu Kuzey Taran ise şöyle konuştu:

“Yapabileceğimin en iyisini yaptım bir oğul olarak. Bana hep nasihat verirdi çok önceden. Ama son geldiğinden itibaren, çok ağır olmasına rağmen ben uyuduktan sonra hep yanıma gelip yine aynı gayretiyle bana bir şey hissettirmemeye, hasta olduğunu belli etmemeye çalışmıştı. Ama buraya kadarmış. Tabii ki çok üzgünüm ama kabullenmek zorundayım. Her şey yazıldığı gibi. Bundan sonra ne yapacağıma henüz karar vermedim. Her zaman okulu bitirmemi, üniversite mezunu olmamı istediği için, ben onun beni nasıl görmek istediğini bildiğim için ve iyi bir iş sahibi olmamı istedi. Elimden geldiği kadar onu mutlu etmeye çalışacağım.”