Hükümetin açıkladığı yeni 5 maddelik ekonomik önlem paketi, sektör temsilcileri tarafından olumlu karşılanırken, mobilyacılar indirimlerin 3 ayla sınırlandırılması yerine kalıcı olmasını, iş makinesi üreticileri indirimin ithal değil yerli ürünlere uygulanmasını, bilgisayarcılar indirimin bilgisayar programlarını da kapsamasını talep ediyor. Gayrimenkul sektörüyse hala bankaların konut kredisi faiz oranlarını indirmesini bekliyor.
Türkiye'nin önde gelen mobilya üretim merkezlerinden biri olan İzmir'deki sektörü temsil eden İzmir Mobilyacılar Odası Yönetim Kurulu Başkan Mustafa Kara, hükümetin mobilya sektöründe KDV'yi 3 ay süreyle yüzde 18'den yüzde 8'e indirmesi uygulamasına ilişkin "söyleye söyleye dilimizde tüy bitmişti" ifadelerini kullandı.
3 aylığına da olsa böyle bir önlem paketinin açıklanmasını "çok olumlu" karşıladıklarını bildiren Kara, şunları söyledi:
"Ancak 3 aylık süre mobilyaya yeterli değil, biz kalıcı olmasını talep ediyorduk. Çünkü bizim üretimde kullandığımız tekstil ya da süngerde KDV oranları zaten yüzde 8. Yüzde 8 ile alıyoruz, üretiyoruz, satarken yüzde 18 vergiyle satmak zorunda kalıyoruz. Bu da hem bizim, hem de tüketici için çok büyük dezavantaj yaratıyor. Bunu anlatmaya çalıştık. 3 ay gibi geçici bir süre indirdiler, ama esas söylediğimiz bu değildi Bunun kalıcı olması lazım."
Kara, evlenecek kişilerin mobilya almaya gittiğinde, en düşük fiyatlı mobilyalar için bile 8-10 bin TL gibi bir bütçe oluşturması gerektiğini, bunun yüzde 18'i hesaplandığında büyük rakamlar ödediğini anlatarak, "Bunu yüzde 8'e çekseler hem üretici hem de tüketici için makul bir seviye olacak. O açıdan kalıcı olmasını talep ediyoruz" dedi.
Paketin bu haliyle sektörde nasıl canlılık getireceğinin sorulması üzerine Kara, şu yanıtı verdi:
"Getirir, neden derseniz, stoklarımız çok birikti. Biz işçi de çıkarmadık, diğer sektörler gibi 'işimiz yok' deyip işçimizi kapıya koymadık. Çünkü bizde kalifiye eleman bulma sıkıntısı da var. Bugün çıkarsak yarın o elemanı tekrar bulamayız. Aylardır boş oturtuyoruz, ama maaşını ödüyoruz. Stoklarımız dağ gibi birikti. O açıdan bir hareketlilik getirecek. En azından mobilya ihtiyacı olanlar acele etmeli, bu fırsattan yararlanmalı."
Mustafa Kara, bahar aylarının evlilik planlarının yapıldığı dönem olduğu göz önüne alınırsa, bu dönem talebin çok aratacağını kaydederek, "8-12 Nisan 2009 tarihinde yapılacak olan İzmir Mobilya Fuarında yeni ürünlerin sergilenecek. O açıdan bir talep patlamasının olacağını bekliyoruz, çünkü fiyatlar çok dipte. Üretici bırakın kar etmeyi, ürettiği gibi satmayı planlıyor. Şimdi KDV indirimiyle birlikte tüketici çok uygun fiyatlara mobilya alabilir" diye konuştu.
‘İthal değil, yerli ürünlere uygulanmalı’
İzmir Ticaret Odası (İZTO) Makine ve Teçhizat Aksam ve Parçaları Grubu Komite Başkanı ve İZMAŞ İzmir Makina Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ortaklarından Mehmet Muhittin Coşkuner ise bazı iş makinelerinin KDV oranlarını yüzde 18'den yüzde 8'e çekilmesinin "faydalı olacağını" dile getirerek, şunları söyledi:
"Ancak bir tek eksiği var. Sadece Türkiye'de üretilen yatırım mamullerine bu indirim sağlansaydı çok daha iyi olurdu. Yani bu haliyle Almanya'dan, İtalya'dan ithal edilen malları da desteklemiş oluyoruz. Krizle birlikte insanımız işsiz kaldı, bizim derdimiz kendi insanımızın iş sahibi olması, istihdamın artırılması, üretimin canlanmasıyla insanımızın aş sahibi olması. Paket bu haliyle de faydalı olacaktır muhakkak, ama yerli üretici teşvik edilseydi çok daha iyi olurdu."
Yaşanan krizle birlikte makine sanayinin de küçüldüğünü, üretim durduğu zaman yatırım malı üreten ve satan firmaların da ister istemez "durduğunu" ifade eden Coşkuner, reel sektörün daralmasının makine üreticilerini doğrudan etkilediğini söyledi.
Coşkuner, paketle birlikte nasıl bir canlanma beklediklerinin sorulması üzerine şunları anlattı:
"Yatırıma hiç niyeti olmayanları etkilemez, ama yatırıma başlamış, kriz nedeniyle yatırımı yarım kalmış, ya da yatırımını sürdürmekte zorlanan firmalar bunu bir fırsat bilip, az da olsa alıma geçerler diye düşünüyorum. Makine parkını yenilemek isteyenlerde bir hareket olur mu? Çok sanmıyorum. Çünkü insanlar önünü göremiyor ki. Sadece yatırıma başlamış veya makinesi iflas etmiş, yerine yenisini koyamayan kişileri harekete geçirir. 'Benim teknolojim geriledi, yenileyeyim' diyen pek kimse olacağını sanmıyorum."
'Konutta canlanma için kredi faizleri inmeli'
İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu da gayrimenkul alım-satımında tapu harçlarının 3 ay süreyle binde 15'ten, binde 5'e indirilmesini "olması gereken de buydu" sözleriyle ifade etti.
Harçlardaki oranlar aşağı çekildiğinde gerçek bedel üzerinden satışların yapabileceğini, böylece aradaki vergi kaçağının da önlenmiş olacağını vurgulayan Güleroğlu, "Tek eksi yanı 3 ayla sınırlandırılması" dedi.
Paketin, ikinci el konut piyasanında büyük bin canlanmaya yol açmasa da çok olumlu bir adım olduğunu dile getiren Güleroğlu şöyle devam etti:
"Konut sektörünün toparlanması için her zaman tekrarladığımız gibi banka kredi faiz oranlarının aşağı çekilmesi gerekiyor. Yüzde 1,41 seviyelerindeki faiz oranlarının yüzde 1,10-1,00 aralığına düştüğü zaman piyasada ciddi bir canlanma olacaktır. Bankalardaki mevduatlar halihazırda fazla, yani insanlar parayı elinde tutmayı tercih ediyorlar. Piyasalara biraz daha güven gelirse sektöre hareket gelecektir. Gayrimenkul sektörü 236 iş kolunu barındıran bir alan. Buradaki canlılık piyasaya çok büyük canlanma getirecektir."
‘Bütün bilgisayar ürünlerinde geçerli olmalı’
İZTO Bilgisayar, Çevre Donanımları Grubu Komite Başkan Yardımcısı Mehmet Bülent Şiri ise bilgisayar ve bilişim sektöründe KDV'nin yüzde 18'den yüzde 8'e indirilmesinin fiyatlara yansımasıyla sektöre olumlu yansıyacağını söyledi.
Uygulamayla en azından son kullanıcıya yüzde 10 bir indirimin yansıyacağını, bu sayede satışları arttıracağını dile getiren Şiri, şunları kaydetti:
"Piyasaya bir hareket gelecektir, çünkü yüzde 10 az bir miktar değildir. Özellikle ev kullanıcını alım yönünde harekete geçirecektir, çünkü onlar aldığı faturayı kullanamıyor.
Tabii indirim hangi ürünlerde olacak, mesela programları da kapsayacak mı bunu bilemiyoruz henüz. Bilgisayar programlarını da kapsarsa etkisi daha da pozitif olur. Çünkü bilgisayar programları pahalı. 1-2 bin avrodan başlıyor, bunda yüzde 10 indirim bile 200-300 avroya tekabül edeceğinden ciddi rakamlara ulaşıyor. Bütün bilgisayar ürünlerinde geçerli olursa piyasa daha da olumlu etkilenecektir."