Gündem

Sedat Ergin: AİHM kararlarının uygulanmasının Türkiye’nin AB ile ilişkileri bağlamındaki büyük fotoğraf içinde çok önemli bir yer tuttuğunu göz ardı etmemek gerek

24 Aralık 2020 08:03

Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, Avrupa ile ilişkilerde bazı şeylerin değişebileceği yolunda bir görüntü belirdiğini belirterek, "AİHM kararlarının uygulanmasının Türkiye’nin AB ile ilişkileri bağlamındaki büyük fotoğraf içinde çok önemli bir yer tuttuğunu göz ardı etmemek gerek" görüşünü savundu. 

Ergin, "Avrupa Konseyi sistemi bünyesindeki kurumların işlevleri birbirinin içine geçen bir bütünlük gösteriyor. Örneğin, AİHM’de görev alacak yargıçlar Parlamenter Assamble’nin onayından geçmek zorunda. Yargıçların AİHM’de verdikleri ihlal kararlarının bu ihlallere yol açan ülkelerde uygulanıp uygulanmadığını da Konsey’in siyasi kanadını temsil eden Bakanlar Komitesi denetliyor.Denetleme aşamasında AİHM’nin verdiği her ihlal kararının uygulanması yakından izleniyor. Karar icra edilmediği  sürece bu konudaki dosya Bakanlar Komitesi’nde açık tutuluyor. Komite, belli aralıklarla toplanarak uygulamayı gözden geçiriyor. Kararlar yerine getirilmediğinde bu kez uygulamayı sağlamak üzere muhtelif eşikler üzerinden kademe kademe yükselen bir uyarı ve önlemler mekanizması devreye sokuluyor." ifadesini kullandı. 

Ergin yazısında şunları kaydetti:

"Örnek olarak, AİHM’nin Osman Kavala dosyasında geçen yıl aralık ayında ‘ihlal’ vermesi ve bu kararın geçen mayıs ayında kesinleşmesinden sonraki süreç, Avrupa Konseyi içindeki denetim sisteminin işleyişini göstermesi bakımından önemlidir. Bu çerçevede Bakanlar Komitesi adına toplanan Delegeler Komitesi, Kavala dosyasını geçen eylül ayında iki kez ele almıştır. Komite, önce 3 Eylül, ardından 29 Eylül tarihlerinde olmak üzere AİHM kararında öngörüldüğü şekilde Kavala’nın tutukluluğunun ivedilikle sona erdirilmesi ve ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin Kavala’nın durumuna bir an önce bakması çağrısının yer aldığı iki ayrı karar almıştır. Bu kararlar uygulanmayınca bundan 20 gün kadar önce 3 Aralık tarihinde üçüncü kez aldığı genişletilmiş bir kararla bu taleplerini yeniden tekrarlamıştır.

Görüleceği gibi, Osman Kavala örneğinde AİHM kararının uygulanmaması bu kez Türkiye ile Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi arasında bir siyasi meseleye dönüşmüştür. AİHM Büyük Daire’den önceki gün HDP’nin eski eşbaşkanı Selahattin Demirtaş konusunda çıkan ihlal kararının da önümüzdeki dönemde benzer bir seyir izlemesi hiç şaşırtıcı olmayacaktır.

Sonuçta, AİHM kararlarının uygulanması faslının Türkiye’nin Avrupa ile ilişkileri bağlamındaki büyük fotoğraf içinde çok önemli bir yer tuttuğunu göz ardı etmemek gerekiyor."