Bahçeli'nin erken seçim çağrısı, gözleri ekonomik anlamda atılacak adımlara çevirdi. Ekonomistlere göre, hükümet iç piyasayı canlandırmak için ilk etapta yeni KDV indirimleri getirerek, kamu harcamalarını artırma yoluna gidecek. Bu adımın doğrudan sonucu ise seçim sonrasına sarkacak yüksek bütçe açıkları olacak. Merkez Bankası'na yönelik olası bir faiz indirimi baskısının ise TL'yi daha da değersizleştireceği ve piyasaları allak bullak edeceği uyarısı yapılıyor.
Gazete Duvar'dan Sinan Saygılı'nın haberine göre, yatırımcıların ise seçime kadar bekle-gör pozisyonu alması bekleniyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında 26 Ağustos’ta erken seçime gidilmesi çağrısı yaptı. Bahçeli’nin konuşmasında sarfettiği “Türkiye’nin 3 Kasım 2019’a kadar dayanması kolay değildir” sözleri, gözleri siyasi ortamın yanısıra ekonomiye de çevirdi. Ekonomistlere göre de ardı ardına açıklanan ekonomik teşvik paketleri ve kamu harcamalarını Türkiye ekonomisinin daha fazla taşıması mümkün değil.
İşsizliğin ve enflasyonun çift hanelerden düşmediği, döviz kurlarının rekorlar kırdığı, gıda fiyatları başta olmak üzere tüm ürünlere gelen zamlar, yatırımların büyük ölçüde durduğu, büyük şirketlerin dahi kredilerini ödeyemediği ve yeniden yapılandırma istediği bir ortamda erken seçim kaçınılmaz görünüyor.
Ekonomi çevrelerine, hükümetten, seçime yönelik yeni vergi ve teşvik paketleri ile işletmelere yönelik yeni kredi destekleri açıklaması beklenirken, finans piyasalarına yönelik olası faiz indirimi baskısının ise yabancı yatırımcıları kaçıracağı endişesi hâkim.
‘Böyle bir adım piyasaları allak bullak eder'
Atilla Yeşilada: ''Hükümet biraz daha ekonomiye teşvik verecek. KDV indirimleri gelebilir beyaz eşyada, konutta, mobilyada ve belki otomotivde… Bankalara yönelik faiz indirimi talebi de gelebilir. Asıl burada korku, çok sıkıntı verecek olan Merkez Bankası’ndan faiz indirmesi istenebilir. Böyle bir adım piyasaları allak bullak edebilir. Böylesi bir adım TL’nin değerini düşürür ve ekonomi güven bozulur. Yabancı yatırımcılar zaten faiz yüksek diye Türkiye’ye geliyor, yoksa herkes ülkenin içinde bulunduğu ekonomik bozulmanın ve karmaşanın farkında. Faizi düşürürseniz, o para da çıkar. Erdoğan’ın finansal piyasalara yönelik suçlamaları var, o ikna olmadıkça faiz artmaz. Şu anda da ikna olmuş gibi durmuyor. Şirketlerin durumu malum. Şu anda bile kredileri ödeyemiyorlar, büyük şirketler dahi yeniden yapılandırma istiyor, iflas edenler var.''
İş dünyası seçimin sonucunu bekler
Teşvik paketleri seçime kadar iç piyasayı canlandırır, oluşacak bütçe açığının bedelini ise gelecek sene öderiz. Ama Merkez Bankası ya da bankalara ‘faiz indirin’ diye baskı gelirse ekonomik güven daha da sarsılır. Vatandaşın ekonomi anlayışı TL’nin değeriyle ilgili. TL değer kaybettiğinde ekonomiye güvenini yitiriyor, o yüzden çok dikkatli olmaları gerekiyor. Hükümet cephesi anketlerde yüzde 50’nin altına düşerse çok ciddi çalkantılar olur. Şu anda bile iş dünyası Erdoğan ve AKP’nin kazanacağına yüzde 100 emin değilse yatırımları durdurur. Yani ne olacak diye bekler, çünkü hükümet değişikliği çok ciddi sonuçlar getirir.
Seçimler zaten 2019’un Kasım’ına kadar bekleyemezdi, bu tempoya ekonomi dayanamazdı, çok ciddi stresler vardı. Anketlere göre vatandaşların şu anda yüze 60’ı ekonomiden şikayetçi. O yüzden seçime giderken de ekonomiyi pompalamak gerek. O da çok ciddi sıkıntılar yaratabilir, çok dikkatli olmak gerek.
Seçime kadar tüketim teşviği
Prof. Dr. Yalçın Karatepe: ''Hükümetin de zaten son dönemdeki adımlarına bakıldığında yapısal tedbirler almadıklarını görüyoruz, daha çok geçici önlem alınma yoluna gidildi. Bundan sonra yapılacak şey ağırlıklı olarak kamu harcamalarını artırmak olacak. Maliye Bakanı’nın açıkladığı rakamlar da bunu teyit ediyor. Büyük olasılıkla KDV indirimi gibi hane halkının harcamalarını teşvik edecek adımlar gelecek. Küçük işletmelere krediler artırılacaktır. İç talebi teşvik ederek, seçime kadar ekonomiyi canlı tutmak isteyeceklerdir. Bütçe zaten geçen yıldan bu yana gözden çıkarılmış bir makro gösterge. Bütçe disiplini geçen yılki referandumdan bu yana gözden çıkarılmış. Kamu harcamaları artılarak, vergilerle oynanarak, KDV-ÖTV indirimi gibi işler yapılarak ekononimin canlı tutulması hedefleniyor. Bu politikanın seçim sonuna kadar devam edeceğini düşünüyorum. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu bu ayın 25’inde toplanıp faize ilişkin bir karar açıklayacak. Seçimin de gündeme geldiği bir ortamda Merkez Bankası’nın faiz artırımına gitme ihtimali oldukça düşük. Faiz artırımı talebi de frenleyecek bir gelişme olacağı için Merkez Bankası buna kalkışmayacağını düşünüyorum.''