Gündem

Savcı Zekeriya Öz’ün annesi: Cahilim ama Başbakan’dan daha vicdanlıyım!

Ailesi, oğulları Savcı Zekeriya Öz’ün odağında olduğu süreçte yaşadıklarını T24’e anlattı

12 Ocak 2014 02:11

Arzu Yıldız / Bursa

17 Aralık 2013’te başlatılan yolsuzluk operasyonundan sonra hakkında birçok iddia ortaya atılan ve görev yeri geçici olarak değiştirilen İstanbul Bakırköy Başsavcıvekili Zekeriya Öz’ün ailesi suskunluğunu T24 için bozdu. Savcı Öz’ün babası “Ben haram yemedim ki oğlum haram yesin. Oğluma kefilim” derken anne Öz, “Benim oğlumun suçu hırsızı yakalamak mı? Madem oğlum bu kadar kötüydü, 17 Aralık’tan sonra mı akıllarına geldi?” diye sordu. “Ergenekon soruşturması döneminde de sıkıntılar yaşadıklarını ancak o dönem karalama kampanyası yapılmadığını” söyleyen anne Öz, Başbakan Tayyip Erdoğan için “Oğlumu işten attırmak için uğraşıyor. Ben bir cahilim ama ondan daha vicdanlıyım” ifadesini kullandı. 

Ailesi, oğulları Savcı Zekeriya Öz’ün odağında olduğu süreçte yaşadıklarını T24’e anlattı. Birçok basın yayın kurumundan arandıklarını belirten aile, Öz’e yönelik basında yer alan haberlere dair “İkiyüzlülüğü ve vicdansızlığı gördükten sonra kimseyle konuşmama kararı aldık” dedi. Oğulları ile bir haftadır görüşmediklerini belirten aile üyeleri, soruşturma sonrasında yaşadıkları nedeniyle her gün hastaneye gittiklerini söylediler.  

 

Baba Öz: Oğluma kefilim 

 

Emekli bir esnaf olan baba Ali Öz, “Savcı Öz’ün Dubai’de masrafları yaklaşık 77 bin lirayı bulan bir tatil yaptığı ve faturayı işadamı Ali Ağaoğlu’nun ödediğine” yönelik iddialar hakkında T24’e şunları söyledi:

“Ben haram yemedim ki oğlum haram yesin. Ben oğluma kefilim. O iftiraları atanları vicdanlarıyla başbaşa bırakıyorum. Kabir korkuları ve oradaki hesaptan korkuları yok mu?”

 

‘Ölüm Allah’tan gelir, doğru bildiğin yoldan ayrılma, dedik’ 

 

Savcı Öz’ün ismini paylaşmak istemeyen, 73 yaşındaki annesi de yaşadıklarını şöyle anlattı: 

“Oğlumun dediği gibi, Başbakan iki kişi yollayıp oğlumu tehdit ettirdi. O gün akşam eve geldi. Morali çok bozuktu. Ne olduğunu sorunca kendisini Bursa’ya çağırdıklarını ve tehdit ettiklerini söyledi. Babası, ablası ve ben evdeydik. Biz ona ‘Ölümün Allah’tan geldiğini, doğru bildiği yoldan ayrılmaması gerektiğini’ söyledik. ‘Biz arkandayız, sonu ne olursa olsun, sana güveniyoruz’ dedik. Kendisi de korkmadığını söyledi. Oğlumu öldürseler görev şehidi olur. Bizim bu dünyada gözümüz yok, Sultan Süleyman’a kalmadı bu dünya, dünya malında gözü olanlar ölümden korkar.”

 

Anne Öz: Gözyaşım dinmiyor… 

 

“Ergenekon soruşturmasında Zekeriya benzer sıkıntılar yaşamıştı. Ama kimse bir karalama, iftira kampanyası başlatmadı. O dönemde de üzüntüden hastalanmıştım. Bugün evladıma yapılanlardan dolayı gözyaşım dinmiyor. Günlerdir hasta yatıyorum. Onları Allah’a ve vicdanlarına havale ediyorum. Ben bu memlekete hayırlı evlatlar yetiştirdim. Abdestsiz süt vermedim. Hem süt verdim, hem Kur’an okudum. 22 torunum var, evlatlarımdan da, onlardan da kimse haram yemez, hırsızlık yapmaz. Biz böyle evlat yetiştirdik.”

 

‘Cahilim ama Başbakan’dan daha vicdanlıyım’ 

 

“Başbakan çalışanları takdir edeceğine işsiz bırakmak için elinden geleni yapıyor. Benim oğlumun suçu hırsızı yakalamak mı? Madem oğlum bu kadar kötüydü, 17 Aralık’tan sonra mı akıllarına geldi? Neden hırsızı yakalayınca bunları yaptılar? Elim ayağım titriyor, her gün hastanelerde geziyorum. Suç muydu hırsızları yakalamak? Başbakan oğlumu işten attırmak için uğraşıyor. Ben bir cahilim ama ondan daha vicdanlıyım.”