Sanal ortamda hesaplarından para çekilen kişilerce kurulan Sanal Banka Mağdurları Derneğinin, 2008 yılı itibariyle internetten kredi kartı dolandırıcılığı mağduru olanların başvurularını da kabul etmeye başlamasıyla, derneğe başvuru sayısının geçen yıla göre şimdiden 13 kat artarak 30 bine yükseldiği bildirildi.
Dernek Başkanı Cem Polatoğlu, 2007 yılı şubat ayında kurulan derneğe daha önce sadece, bankacılık işlemlerini internet ortamından yaparken şifrelerinin çalınması sonucu hesaplarındaki paraları alınan kişilerin başvurularını kabul ettiklerini ancak, 2008 yılı itibariyle internetten çeşitli yollarla şifreleri çalınan ve adlarına alış veriş yapılarak dolandırılanların başvurularını da almaya başladıklarını belirtti.
Sanal mağdur sayısının 2006 yılında 4 bin, 2007'de 2 bin 200 kişi olduğunu hatırlatan Polatoğlu, yeni başvuruların gelmesiyle sayının 30 bine yükseldiğini ifade etti. Polatoğlu, şöyle konuştu:
"Derneğimiz kurulduğunda sanal ortamda şifreleri ele geçirilerek hesapları boşaltılan kişilerin bir araya gelerek ortak hareket etmesini ve mağduriyetlerin giderilmesini sağlamayı amaçlıyorduk. Bu çerçevede gerekli kurumlara başvurularımız oldu. Fakat 2007 yılının son aylarında internetten kredi kartı şifresi çalınması sonucu dolandırılan kişilerin başvuruları da sık gelmeye başlamıştı. Her iki mağduriyetin de sanal ortamda olması nedeniyle yılbaşı itibariyle o başvuruları da kabul etmeye başladık."
Mağdur sayısının, yapılan başvuruların 3 katı oranında olduğunu düşündüklerini ifade eden Polatoğlu, sayının yükselmesinde derneğin tanınmasıyla birlikte geçmişte yaşanan olaylarla ilgili başvuruların da gelmeye başlamasının etkili olduğunu kaydetti.
Lisanssız antivirüs programları
İnternetten alış veriş yapanları, güvenli olmayan sitelere bilgilerini vermemeleri konusunda uyaran Polatoğlu, sanal hırsızlık ve dolandırıcılık yapanların her geçen gün yeni yöntemler geliştirmelerine rağmen, vatandaşları koruyacak yöntemlerin gelişme göstermediğini öne sürdü.
Son yıllarda lisanssız anti virüs programı kullanımının arttığına dikkati çeken Polatoğlu, "korsan programlar içerisinde, 'keylogger' olarak adlandırılan ve yabancı kişilerin şifrelerinize ulaşmasını sağlayan programlar bulunuyor.
Lisansız koruma programı kullanarak önlem almak yerine kötü niyetli kişilerin işlerini kolaylaştırıyoruz. Ayrıca, son zamanlarda sanal soygunlarda Türk vatandaşlarının ön plana çıktığı da göz önüne alınırsa bu konuda daha dikkatli hareket edilmesi gerekir" dedi.
İnternet bankacılığından mağdur olmamak için dünya genelinde kullanılan "e-imza" uygulamasının faaliyete geçirilmesi gerektiğini belirten Polatoğlu, e-imza sisteminin USB'ye bağlanan ufak bir aparat (token) ile uygulandığını ve hackerın şifreleri elde etmesi için e-kartı da çalması gerektiğini kaydetti.
İlgili haberler:
Sanal suçlular çabuk öğreniyor
İnternete güvenli bağlanıyor musunuz?