Sabah yazarı Okan Müderrisoğlu, Prof. Dr. Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanmasıyla başlayan protestolara ilişkin güvenlik ve istihbarat birimlerini, “Şiddete evrilmeyen protesto gösterilerine katılan gençliğin, profesyonel eylemcilerden ayrıştırılması gerekiyor” diyerek uyardı.
“Muhtelif terör örgütlerinin çağrısı ile yapılan yasa dışı eylemlerin müdavimleri, tabii ki devletin kayıtlarında duruyor. Bu tipler, manipüle edecekleri her fırsatı, her an, her yerde kullanabiliyor. Ustaca diğer gençlerin arasına karışabiliyor. Veya o gençlerin içinden de marjinal gruplara aidiyeti bilinenler sahneye çıkıveriyor” diyen Müderrisoğlu devamında ise şunları kaydetti:
“Günün sonunda, gençlerin "protest kimliklerini" adeta esir alan örgütlü gruplar yüzlerce, binlerce masumu ve heyecanını istismar edebiliyor. Böyle olduğu içindir ki kitle psikolojisini sevk ve idare etmeyi bilen karanlık aktörler, olduklarından da etkin hale gelebiliyor.
Yasal bir işleme, yine yasal sınırlar içinde tepkisini ifade edenler, yasa dışı karakteriyle bilinenlerle yan yana düştükçe, sahada izler birbirine karışabiliyor. Emniyet birimleri meşru güç kullanma yetkisi dahilinde inisiyatif aldıkça zan altında bırakılabiliyor. Anlık bir görüntü veya senaryo, bir klip, tüm sürecin sembolü haline dönüştürülebiliyor. İster istemez kamu otoritesi örselenebiliyor. Kamu düzenine karşıt olanlar ise belirli kamuoyu unsurlarınca himaye edilebiliyor! Özetle...
‘Proaktif politikaları, titiz söylemi, gençlerin iknasını, örgütçülerin ayıklanmasını’ içeren koordinasyon gerekiyor.”
Yazının tamamı için tıklayın.