Sabah yazarı Mevlüt Tezel, Türkiye'de düzenlenen canlı bomba saldırılarıyla ilgili olarak "Bir canlı bomba; ailesine davalar açılacağını, terörist olduğunu bildikleri halde kendisine destek gösterenlerin ceza alacağını bilse, işte bu durum belki caydırıcı olabilir" iddiasını ileri sürdü. Tezel, "Masum insanların ölmesini bir ülkü uğruna mücadelede doğal karşılayan, canlı bombayı haklı gören, eylem sonrası örgütlerden yardım alan, hatta diğer çocuklarının terörist ve canlı bomba olmalarına ses çıkarmayan aileler de var. İşte bu aileler hukuk karşısına çıkarılmalı. Evlatları teröre kurban giden aileler de, terörü destekleyen bu ailelere maddi ve manevi tazminat davaları açmalılar" diye yazdı.
Mevlüt Tezel'in "Canlı bombaların aileleri ne olacak?" başlığıyla yayımlanan (13 Aralık 2016) yazısı şöyle:
İstihbarat teşkilatları bir terör örgütünün içine sızabilir ama canlı bombaları deşifre etmek sanıldığı kadar kolay bir iş değildir. Canlı bombalar, terör örgütlerinin en iyi korunan, haklarında en az bilgi sızdırılan elemanlarıdır.
Deşifre olan canlı bombaların bile bazen yakalanamadıklarını, eylemleri gerçekleştirdikten sonra öğreniyoruz.
Bugün terörle en sert yöntemlerle savaşan İsrail güvenlik güçleri ve dünyanın en başarılı istihbarat örgütü kabul edilen MOSAD bile canlı bombaları durduramıyor.
Çünkü hayatını ve bedenini silah haline getiren, büyük bir motivasyonla hedefe kilitlenmiş bir canlı bombayı durdurmak, terörle mücadelenin en zor kısmıdır.
Caydırıcı olabilir
Çünkü bir canlı bomba ölümden sonra ölümsüz olacağına, örgütü ve yaşadığı çevre tarafından kahraman ilan edileceğine inanıyor. Ki öyle de oluyor.
Peki, bir canlı bomba için ailesinin yargılanma ihtimali, yapacağı eylemde caydırıcı olabilir mi? Canlı bombalar, örgütün ailesine bakacağını, yakınlarının yaşadığı çevrede büyük saygı göreceğini bilerek ölüme gidiyorlar.
Bir canlı bomba; ailesine davalar açılacağını, terörist olduğunu bildikleri halde kendisine destek gösterenlerin ceza alacağını bilse... İşte bu durum belki caydırıcı olabilir!
Elbette evrensel hukuk kuralları içinde bir kişinin yaptığı eylemden bir başkası sorumlu tutulamaz. Ama bir tarafta canlı bombanın cenazesini almayan, evlatlıktan reddeden aileler, bir de canlı bombanın cenazesini gururla taşıyan aileler var. Masum insanların ölmesini bir ülkü uğruna mücadelede doğal karşılayan, canlı bombayı haklı gören, eylem sonrası örgütlerden yardım alan, hatta diğer çocuklarının terörist ve canlı bomba olmalarına ses çıkarmayan aileler de var. İşte bu aileler hukuk karşısına çıkarılmalı. Evlatları teröre kurban giden aileler de, terörü destekleyen bu ailelere maddi ve manevi tazminat davaları açmalılar!
Elbette bu noktada çağdaş hukuk kuralları içinde hareket edilmeli, örgütle gerçekten bağlantısı olduğu, örgütten destek gördüğü kanıtlanmalı. Belki ailesinin yargılanacak ve ceza alacak olması da her canlı bombayı durdurmayabilir ama en azıdan caydırıcı olabilir, canlı bomba olma motivasyonunu düşürebilir.
Durdurulması en zor düşmana karşı, canlı bombaların ailelerinin yargılanması yöntemi denenmeli. Bazen aynı aileden iki canlı bombanın çıktığını, masum insanların ölmesini önemsemeyenlerin ve canlı bombayla gurur duyan ailelerin olduğunu unutmayalım!