Kültür-Sanat

Recep İvedik’in nesini seviyoruz?

"Recep İvedik 2" iki haftada neredeyse 3,5 milyon bilet sattı, 27 milyon TL gişe hasılatı elde etti.

01 Mart 2009 02:00
"Recep İvedik 2" iki haftada neredeyse 3,5 milyon bilet sattı, 27 milyon TL gişe hasılatı elde etti. İlk film, Türkiye’de bugüne kadar en çok seyredilen yapım unvanını koruyor. Geçilirse zaten yine devam filmine geçilecek. Peki Recep İvedik’in nesine bu kadar bayıldık?

Bundan iki gün önce açıklanan en taze rakama göre “Recep İvedik 2”nin elde ettiği hasılat 26 milyon 713 bin YTL’ye ulaştı. 13 Şubat Cuma günü, yani yaklaşık 15 gün önce gösterime giren film için 3 milyon 440 bin bilet satıldı.

İlk günlerdeki hızının kesildiği söylenebilir biraz. Her salon dolup taşmıyor, uzun kuyruklar oluşmuyor; hatta bu haber için gitmeyi planladığımız Nişantaşı Movieplex seyirci yokluğundan birden fazla seansını iptal bile etmişti. Ama bir yandan da Samsun ve Diyarbakır’daki salonlarında günde 22, Kayseri’de 19, Bağcılar’da 18, Kadıköy’de 14 seans oynamaya devam ediyordu. Yani ilgi bitmiş değil.

Zaten merak edilen de bu. Yoga dersinde gaz çıkaran, sişe restoranında kız arkadaşının üstüne kusan bu kıllı kaba magandanın bitmeyen büyüsü nereden geliyor?

“İlk filmi çok beğenip birkaç kez seyredenler oldu ama bence buna bir kere gitmek yeterli”
Özgecan Arın (16) Lise öğrencisi


“Recep İvedik”i seyretmiş ve beğenmiştim. Bu nedenle ikincisini de kaçırmak istemedim. Arkadaşlarımın çoğu ilk filmi birkaç kez seyretmişti. İkincisinin bu kadar ilgi göreceğini sanmıyorum. Bir kere gitmek yeterli bence.

“Bu aralar Recep İvedik taklidi yapmak çok moda”
Serra Özköprülü (16) Lise öğrencisi

Birinciyi beğenmemiştim, ikinciyi çok sevdim. En komik şey nine karakteri. Bu aralar arkadaşlarımız arasında Recep İvedik taklidi yapmak çok moda. Gülüşünü, konuşma tarzını ve filmde geçen konuşmaları taklit etmeyi seviyoruz.

“Recep abinin tavırlarını kendime benzetiyorum”
Emrah Doğan (18) Garson - İlkokul mezunu


“Recep İvedik”i de “Recep İvedik 2”yi de korsan CD’den evde izledim. Sinemada film izlemeyi sevmiyorum yoksa Recep abiyi izlemeye sinemaya da seve seve gelirdim. Onu kendime benzetiyorum. Konuşma tarzı, küfürleri ve tavırları çok hoşuma gidiyor.

“Filmi izledim, beğendim ve bundan hiç utanmıyorum”
Ömer Gürün (55) Yönetici - Üniversite mezunu

Hollywood sinemasına aileden gelen bir ilgim var. Türk sinemasını takip etmem. Bu filme de eşimin ricası üzerine geldim ve çok şaşırdım çünkü espriler beklediğimden çok daha zekiceydi. “Recep İvedik 2”yi izledim, beğendim ve bundan hiç utanmıyorum.

“Çok güldüm, bu yüzden ikinci defa geldim”
Hüseyin Akın (24) / Fast food restoranında vardiya müdürü / Lise mezunu

Çok güldüm, ikinci defa geldim. Her şeyi pat diye söylemesi, utanmadan aklından geçenleri yapması.

“Beni en çok ağzına geleni söylemesi cezbetti”
Serdar Öztürk (35) / Fast food restoranında vardiya müdürü / Lise mezunu


Toplum içinde konuşma sahnelerine çok güldüm. Recep’in bir kahraman gibi davranması, insanların normalde yapamayacakları şeyleri yapması, ağzına geleni söylemesi cezbetti beni.

“Daha çok gülmeyi bekleyenler hayal kırıklığına uğruyor”
Gökşan Yeşilyurt (21) Üniversite öğrencisi


“Recep İvedik 2” birinci filmde de olduğu gibi fragmanın aynısıydı. Filmin tamamına baktığınızda fragmanda gösterilen komiklikler dışında komik bir şey olmadığını anlıyorsunuz. Bu nedenle izlediği kısımdan etkilenip daha da çok gülmeyi bekleyerek gelen seyirciler hayal kırıklığına uğruyor.

Film eleştirmenleri

“Modern kılıklı gençler de ‘Recep İvedik’e gidiyor”
Komediler dünyanın her yerinde çok izleniyor. Geçenlerde Berlin Festivali’nde popüler Alman sinemasını izlemek için bir filme gittim: “Short Cut to Hollywood / Hollywood’a Kestirme Yol”. Hayatımda bu kadar bayağı bir film görmedim. Oysa bu film çok izlenmiş.

Fransa’da “Bienvenue Chez Les Ch’tis / Welcome to The Sticks” adlı komedi film tam 20 milyon seyirci topladı. Demek ki bütün halkların kendi Recep İvedik’leri var. Basit, sade ve çoğu zaman bayağı şeylere gülüyorlar. Bu toplumsal bir ihtiyaç.

-Recep İvedik kaba çizgili bir güldürü, kitlenin hemen özdeşleştiği bir kahraman. Davranışları kısmen halka benziyor ama kısmen de halkın hiçbir zaman sahip olmadığı ama belki hayalinde “Keşke ben de bu kadar kaba olsam, kırıp geçsem” dediği biri Recep İvedik. Sorarım Kemal Sunal yıllar önce başka bir şey mi yapıyordu? Onu bugün baştacı ediyoruz. Ama Recep İvedik de belki yakın zamanların Kemal Sunal’ı olacak.

-Şahan Gökbakar başka bir karaktere bürünse bu kadar seyirci çeker mi, kestirmek zor. Ama ben Şahan’da ciddi bir yetenek seziyorum. “Recep İvedik”e asılı kalmaktansa bize daha başka komedi kahramanları da sunarsa hem toplum hem de kendisi kazançlı çıkar.

“İvedik’in tu kaka edilmesine kızıyorum”
Uğur Vardan


- Açıkçası “Recep İvedik”i, özellikle ilk film itibarıyla seviyor ve “beyaz Türk” refleksiyle tu kaka edilmesine kızıyorum. Ama ikinci filmin gişe kaygısıyla fazla aceleye getirildiği ve yalap şalap
bir senaryo ve olay örgüsüyle çekildiği kanısındayım.

-Recep İvedik karakteri belli bir yaş grubunu yakaladı. Çoğu öğrenci olan bu grup, İvedik esprileriyle kendilerine özgü bir jargon bile geliştirmiş durumda. Ayrıca bu grubun sinema kriterinde, karakterin eleştirilmesi diye bir kavram yok. O yapsın da ne yaparsa yapsın, salona yollanıyorlar.

-“Yeni Kemal Sunal olabilir mi?” tartışması uydurulmuş bir tanım gibi geliyor bana. Futboldaki “yeni Maradona”, “yeni Zidane”, “yeni Hagi” gibi zorlama ama basının işini kolaylaştıran bir görüş açısının eseri. Şaban aptallıkla zafere ulaşmanın, belli bir masumiyetin ifadesiydi; İvedik’in masumiyeti yok, aksine uyanık ve hınzır. Benzerlikleri ikisinin de “tanım gereği” aslında “iyi bir insan” olmaları.

Salondaki durumlar

“Bilet alanlar arasında gençler ağırlıkta”
Elif Kaplangı (Satış&Pazarlama Müd. / Mars Entertainment Group)


- “Recep İvedik” için bilet alanlar arasında gençler ağırlıkta. Özellikle pazartesi ve perşembe gnctrkcll kampanya günlerindeki seyirci yoğunlugu bunu gösteriyor. Filme getirilen yaş sınırı nedeniyle 13 yaşından küçükler filme ebeyvenleri ile birlikte alınıyor. Bu tabii gişeyi de etkiliyor. 12 şehirde 26 Cinebonus’ta filmi vizyona girdik. 13-26 Şubat tarihleri arasında en çok
seyirci gelen üç Cinebonus’un sıralaması; Adana M1 Merkez, İstanbul Tepe Nautilus (Kadıköy) ve Kayseri Park.

“13 yaş sınırı kararının etkisi: Yüzde 20 düşüş”
Esra Kökoğlu (Alarko Turizm Sinema İşletmeleri Sektör Müdürü)

-Recep İvedik 2’in her yaştan izleyicisi var. Ama lokasyonun hedef kitle yakınlığına göre geniş bir yelpazesi var. Yaş sınırının 13 olarak belirlenmesi Cinecity sinemalarını yaklaşık yüzde 20 oranında etkiledi. Cinecity Olivium (Zeytinburnu) ve İzmir Cinecity Kipa’da seyirci sayısının biraz daha fazla olduğunu söyleyebiliriz.


“Akşam seansları hâlâ oldukça dolu”
Hakan Köroğlu (Bağcılar Cinehat Sineması yöneticisi)

- “Recep İvedik”in ikinci filmini de birincisi gibi beğenerek izledim. “Recep İvedik 2” sinemamızda büyük ilgiyle karşılandı hatta ilk hafta geri dönmek zorunda kalan birçok seyirci oldu. Biletler neredeyse karaborsaydı. Şimdi, üçüncü haftada olmamıza rağmen akşam seansları dolu. Üçüncü kez gelen müşterimiz bile var!

Akademisyenler ne diyor

“Bizim insanlar kabadayılığa, küfre bayılıyor”
Prof. Dr. Ali Dönmez (Sosyal Psikolog - Ankara Üniversitesi)

-Bu filmde kabadaylık ön planda. Bizim insanımız maalesef incelikten anlamıyor, kabadayılığa bayılıyor. Dolayısıyla bu filmden insanlar çok hoşlandı. Küfürlü konuşmak, meydan okuyarak konuşmak bizim insanlarımızın çok hoşuna gidiyor.

-Bu bence eğitimsiz insanların hoşlandığı bir film. Eğitimli insanların bunu beğeneceğini zannetmiyorum, onlar daha ince şeyler ararlar.

-Bir kısım insan gülmek, bir kısım ise meydan okuyabilen birini seyretmek için bu filme gidiyor. Recep İvedik’e özeniyorlar, kendi yapamadıklarını görüyorlar.

“Cihangir’le Güngören’in buluşması”
Prof. Dr. Tayfun Atay (Sosyal antropolog - Ankara Üniversitesi)

-Recep İvedik postmodern bir maganda tiplemesi. Gülüyorsunuz ama sonrasında bir hüzün hissediyorsunuz. Çünkü folk kültürü ile kitle kültürü arasında sıkışıp kalmış toplumun trajikomik öyküsü var. Cihangir’le Güngören’in buluşması. Cihangir’deki hayat ultra modern, Güngören’de yaşayanlar ise hâlâ köylülükle kültürel bağını koparamamış. Şehirde var olmaya çalışan, zenginliğe karşı öfkeli kalabalıklar... Recep İvedik bir anlamda bu varoş kalabalıklarını keyiflendirecek hakimiyeti karşımıza çıkarıyor. Öte yandan Türkiye’de “burjuvazi” olarak değerlendirilebilecek kesimler de -Şahan’ın ifadesiyle kodamanlar- hicvediliyor, karikatürize ediliyor. Onlar da buradan kendilerine neşe çıkarıyorlar.

“Sempatik maganda; kodu mu oturtmuyor, laf salatasıyla oturtuyor”
Yrd. Doç Dr. Uğur Kömeçoğlu (Sosyolog - İstanbul Bilgi Üniversitesi)


- Recep İvedik biraz eskimiş bir tipleme aslında. Farkı şu: Doksanlı yıllarda entelle magandanın savaşı diye karikatür albümleri yayımlandı. Entel denilen figürasyon magandanın en hayvani, hiç gemlenmeyen, en şiddete eğilimli, en tacizci yönlerini ona karşı ağır bir nefreti dillendirmek için hem de aşırı abartılı bir resimle anlatıyordu. Recep İvedik de çok abartılı bir resim ancak eski resimdeki gibi bir toplum düşmanı değil. Sempatik maganda biçiminde çizildiği için popülerleşiyor. Trafikte sinirlenip silahıyla adam vurmuyor mesela. Sürekli ağzı laf yapıyor. Fiziksel şiddet kullanarak kodu mu oturtmuyor da, vulgar retorikle, laf salatasıyla oturtuyor.

-Filme beyaz Türkler de gidiyor çünkü bir kesimden nefret sempatikçe parodiyle kusuluyor. Gökbakar vulgar komedi yapıyor.

Rakamlarla Recep İvedik

İkinci film, ilkinden hızlı başladı

- "Recep İvedik 2" hafta sonu en fazla izlenen film rakamlarına ulaştı ve üç günde 1 milyon 209 bin 453 kişi tarafından izlendi. İlk filmi ilk üç günde 900 bin kişi izlemişti. Serinin ikincisi, gelmiş geçmiş en fazla izlenen hafta sonu rakamlarına Almanya’da da ulaştı ve 190 bin kişi tarafından izlendi.

- Film ilk haftasında 756 salonda gösterildi ve 2 milyon 236 bin 432 seyirci topladı.

- Recep İvedik"in ilk filmi 16 milyon 309 bin 223 TL’lik gelir elde etmişti.

- İlk filmin seyirci sayısı 4 milyon 300 bindi. Hâlâ Türkiye’nin gelmiş geçmiş en çok izlenen filmi. Daha sonra piyasaya sürülen DVD satışları 40 bin, VCD satışları 120 bini buldu.

“Havuzda gördüğüm adamın tipinden yola çıktım”

Şahan Gökbakar Recep İvedik karakterinin görünüşünü oluştururken ona 9 yaşındayken havuz başında gördüğü bir adam ilham verdi: “Bu kahraman internette okuduğumuz bir haberden çıktı. Adamın biri üst kattaki komşusunun sepetini çekmiş. Kadın sepetin ipini bileğine doladığı için hızlı çekince aşağı düşmüş. Bu adamın tipi nasıl olabilir diye düşünürken çocukken havuz kenarında gördüğüm adam aklıma geldi. Herkes mayoluyken o kılları yüzünden kazakla oturuyordu.” Karakterin adını ise skecini çekerken doğaçlama bir şekilde koyduğunu söylüyor.


“Filme dokuz kere giden insanlar biliyorum”
FARUK AKSOY (“Recep İvedik” filmlerinin yapımcısı)


Filmi daha çok kimler izliyor?

Film Türkiye’nin her yerinde izleniyor. İki hafta içerisinde 3 buçuk milyon kişi izledi. Her sınıftan insan izliyor. Levent Kanyon da, İstinyepark da, Gaziosmanpaşa, Şişli, Urfa, Erzurum, Ankara da doluyor. Birinci filmi değerlendirirken 4 milyon 300 bin gibi bir rakamın ancak böyle yaygın bir kitle ve sosyo-ekonomik gruptan, her kültürel gruptan insanın izlemesi durumunda elde edilebilir bir şey olduğunu söylemiştim. Sezen Aksu’nun müziği gibi bir film bu. Herkese hitap ediyor.

Birkaç kez gidenler de var. Bunun nedeni nedir?

Bunun nedeni ağızlarında bıraktığı tat. İlk filmi 4 milyon 300 bin kişi izlemişti. Bu, 4 milyon 300 bin ayrı insana bilet sattığınız anlamına gelmez. Çünkü Türkiye koşullarında bu kadar insanın sinemaya gidecek parası yok. 2 buçuk milyon ayrı kişi gitmiştir, 3-5 kere giden kişilerle ancak bu rakam 4 milyonlara ulaşır. Ben dokuz kere giden insanlar biliyorum.

“Bu bir film değil, art arda dizilmiş skeçler” yorumu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Türkiye’deki eleştirmenlerin anlamadığı, farkına varmadığı, bilmediği ya da bilmek istemediği bir şey var. Sinema tıpkı müzik gibidir. Müziğin içinde caz da, pop da, rock da vardır. Sinema da çok çeşitli alanlarda ürün vermek zorunda olan bir şeydir. Recep İvedik ise bir karakter komedisi. Dolayısıyla karakter komedisi olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Scorsese filmiyle karşılaştırılarak değerlendirilecek bir film değil ki. Recep İvedik’i bu filmlerle karşılaştıran bir eleştirmenin bence aklından zoru var. Bu filmi sanki biz Cannes Film Festivali için ya da Oscar’ı alması için hazırlamışız gibi davranıyorlar. Biz dünya ölçeğinde son derece başarılı bir karakter komedi yaptık. Tek amacımız insanları güldürmekti. Hedefimize fazlasıyla ulaştık.

Şu sıralar boş, hatta iptal edilen seanslar var. Neden?

Bu film 756 sinemada çıktı. Bu kadar yaygın olarak çıktığınızda bu kendiliğinden gelişen bir sonuçtur. Bizim ilk üç günümüz 1 milyon 200 bin kişiydi. Bu son derece başarılı bir gidiş. İnşallah 5 milyon barajını da geçeceğiz.