Yaşam

Pornocuyuz, mastürbatörüz!

Mizah dergisi Uykusuz çizerlerinden Memo Tembelçizer ile Radikal Cumartesi yazarı Kaan Sezyum, internette porno sansürünü protesto eden ‘Pornoma Dokunma’ kampanyası başlattı

16 Ekim 2008 03:00
Mizah dergisi Uykusuz çizerlerinden Memo Tembelçizer ile Radikal Cumartesi yazarı Kaan Sezyum, internette porno sansürünü protesto eden ‘Pornoma Dokunma’ kampanyası başlattı.
Tempo dergisinin son sayısında yer alan habere göre, ‘Pornoma Dokunma’ başlığı altında bir blog oluşturmanın fikir babası, Tembelçizer’in ‘Gençleri Koruma Yasa Tasarısı’nın ortaya atıldığı zamanlarda Uykusuz’da yazdığı ‘Yetti Gari’ başlıklı yazı oldu. Sezyum’un, “Bunu banner’lı bir kampanya yapalım” önerisiyle de iki aydır ‘pornomadokunma.blogspot.com’ faaliyette.

Tembelçizer ve Sezyum ile bir röportaj yapan Tempo dergisi, kampanyayla ilgili şunları yazdı: "Şimdilik google’da aranınca 100’e yakın sitede görüyoruz ‘Pornoma Dokunma’ banner’ını. Sadece porno yasağı meselesi olmadığı için bu ‘mücadelenin’ derdi, ‘destekçiler’i de çoğalacak gibi. Keza rahatsızlık, Memo Tembelçizer’in de belirttiği üzere, uzun zamandır süregiden bir muhafazakârlaştırma operasyonu. Bir uzantı da ‘ihbar web’ hattı. Özellikle Sezyum, bu hatta fena halde takmış durumda. Yararlı amaçlarla da kullanabilir lakin bu hat. Sezyum’un önerisiyle mesela, sürekli büyük bir site ihbar edilebilir ki kapandığında ses de büyük olsun.

BIYIKLI ÇEKİL ARADAN

İhbar web’in bir faydalı tarafı da hangi sitenin, hangi şikâyetlerle kapatıldığını öğrenebiliyor olmak Sezyum’a göre. Ve Sezyum’a göre, büyük ihtimalle ‘bıyıklı şikâyetler’ bunlar. Gazetelerin sitelerindeki yorum kısmına, “Söyleyecek bir şey bulamıyorum” yazabilen adamlar mesela. Bu durumda Sezyum, “Bıyıklı biri, benimle cinsel hayatım arasına neden giriyor?” diye soruyor.
Tembelçezir’in de altını çizdiği gibi, hiç bu kadar yasalarla dolup taşmamıştı sanki hayatımız. Hiç bu kadar mahkeme kararlarıyla ilgilenmemiştik belki de. Sivil hayat hiç bu kadar polisiyeleştirilmemişti. Sohbet esnasında vardığımız ortak kanıya göre, Türkiye de pek yakında, Çin gibi filtreleme sistemine maruz kalmış bir Google ile baş başa kalabilir. Bu manzara üzerine, yakın zaman önce öğrendiğimiz, Türkiye’nin, ‘Google'dan en çok porno aranır’ memleketler arasında önemli bir yere sahip olduğu gerçeği geliyor. Gerçeği Sezyum inceliyor: “Çünkü Türkler internet kullanmayı bilmiyor. Google’a porno yazdığında porno siteleri gelmiyor karşına. 1993’te bir arkadaşımın babasına internet kurduk. Adamın yahoo’ya woman (kadın) yazdığını gördüm ben. Çok normal, çünkü eksiğimiz var. İnsan bir şeyi niye arar, kendisinde olmadığı için arar. Türkiye’de, kusura bakmasınlar, ama cinsellik yeni yeni başlıyor. Kavgalar niye çıkıyor? Kız meselesinden niye kavga çıksın? Türkiye’de insanlar kadına bakmayı bitirmemiş ki başka şeylerle ilgilensin. Zaten millet olarak hobimiz de yok. O yüzden ne yapalım, pornoya sarılıyoruz. Kötü bir şey mi? Değil.”

RAKI BALIK 

Memo’nun cümleleriyle açıklar isek: “Bir şeyi sınırlamak için ahlakı öne sürdüklerinde, buna karşı çıkanlar direkt ahlaksız konumuna düşüyorlar. Birileri zinayı cezalandırmaya kalkıştığında, ‘Kardeşim biz zina ediyoruz’ diyemiyorlar. Pornoyu yasaklamaya kalktığında, ‘Kardeşim mastürbasyon yapıyoruz’ diyemiyorlar. Bunu diyebilmek adına ‘Pornoma Dokunma’ sloganını öne sürüyoruz.”
Porno ve mastürbasyon Sezyum’un tabiriyle rakı balık ikilisi gibi bir şey ve pornoya karşı olmak mastürbasyona da karşı olmak demek. Mastürbasyonsuz bir dünya çok tecavüzlü bir dünya gibi geliyor nedense akla. Memo, “O zaman da tecavüz haberlerini yasaklayacaklar ve o da yokmuş gibi olacak, hayatta cinsellik yok” diyor. Sezyum, Türkiye Cumhuriyeti ailesiyle devam ediyor: “Türkiye için devlet bir anne baba, çocukları var, bir kız, bir erkek. Bu çocukların 12-13 yaşında hormonlarının harekete geçmesini istememek ne kadar sağlıklı bir şeyse, pornoyu yasaklamak da o kadar sağlıklı. Mesela oğlu tuvalette mastürbasyon yapıyor, kadın fark edip çocuğunu cezalandırıyor. Bu, Türkiye’nin ayıbıdır. O çocuk Antalya’da önüne gelene tecavüz de eder, eteği açılan kadına da saldırır. Yamuk toplumu, yamuk anne-babaları, bu devlet yetiştiriyor. ‘Pornoma Dokunma’ hareketi bireysel özgürlük gibi görünse de toplumsal bir duruşu da var. İnsanlar pornocu olsun olmasın, sansüre karşıyız. ‘Pornoma Dokunma’ dediğin zaman bunu sivri bir şekilde söylüyorsun.”

ŞAHİN K. GERÇEKLERİ

Porno konuşulurken, sanat kısmına değinmemek ayıp olur. Zaten porno diye bir sınıflandırma bile bu anlamda, bir küçümseme, bir iteleme Memo’ya göre. Yoksa porno, erotik de bir eser. Ve neyin porno olduğu da belirsiz üstelik. “Cinsel ilişkiyi açıkça gösteren şey pornoysa, tapınaklardaki sevişme figürleri neden tapınak heykelleri?” sorusuyla başlayıp devam ediyor Memo: “Bağımsız sinemadaki porno olan olmayan ayrımının kalktığı filmler... O zaman porno nedir? Belki, ‘Mastürbasyona hizmet eden film, porno filmdir’ denilebilir; ama pek çok başka şeyler de var mastürbasyona hizmet eden.” Sonuçta bir sürü insan için gazetelerin arka sayfa güzelleri de yeterince pornografik olabilir. Bu sebeple olsa gerek, porno bir nevi işkembe çorbası Sezyum’a göre ve her yiğidin işkembe içişi ayrı. Ve pornografi, zamanla evrilen bir algı yine Sezyum’un söylediği gibi: “Tasarım gibi, arabalar gibi. Yıllar önce bize erotik gelene şu anda burnumuzun kılıyla bile bakmayız. Hep açlık ve doymuşlukla ilgili bir şey. Doydukça daha farklı bir şey arıyorsun.” Fransa’daki porno pazarı, Macaristan’daki filmler, bağımsız filmlerdeki kareler, kadın porno yönetmenleri, Japonya’da olup bitenler derken, Türk porno kitsch kralı Şahin K.’sız olmaz. Memo alıyor sözü: “Sinemada, resimde bir düzey varsa, pornografide de ona paralel bir düzey olur. Sinema son beş yılda yeni bir şeyler yapmaya başladı, ama pornografinin önünde ahlaki bir engel var. Porno ajansı da kuramıyor adam. Böyle imkânlarla da alakalı Şahin K.’da estetiğin olmayışı...”