Dünya

''PKK ABD'nin çıkarlarına da tehdit oluşturuyor'' WASHINGTON (A.A)

25 Ekim 2011 14:59
-''PKK ABD'nin çıkarlarına da tehdit oluşturuyor'' WASHINGTON (A.A) - 25.10.2011 - ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Ileana Ros-Lehtinen, ''terör örgütü PKK'nın sadece Türkiye'ye değil, ABD'nin bölgedeki çıkarlarına da tehdit oluşturduğunu'' söyledi.  Ros-Lehtinen, 1915 olaylarını ''soykırım'' olarak niteleme çabalarından kaygı duyduğunu da belirterek, ABD Kongresi'nin bu konuya müdahil olmasını uygun bulmadığını belirtti. Dallas'ta Türk-Amerikan Derneği TURANT'ın ''Cumhuriyet Birlik ve Dayanışma Yemeği''nde Türk ve Amerikalılardan oluşan 200 kadar davetli topluluğunun önünde bir konuşma yapan Ros-Lehtinen, terör örgütü PKK'dan, 1915 olaylarına, Türkiye'nin bölgesindeki rolünden, Türk-Amerikan ilişkileri ve Türkiye-İsrail ilişkilerine kadar önemli açıklamalarda bulundu. Ros-Lehtinen, ''Bu yüzyılda da Türkiye, gurur verici başarılarının üzerine yenilerini inşa ediyor ve bölgedeki diğer ülkeler için bir örnek haline gelmiş durumda'' dedi. -''Türkiye modeli, değerli bir niteliğe sahip''- ''Bölgede Arap Baharı olarak adlandırılan devrim niteliğindeki değişimlerin ışığında, modern, demokratik ve nüfusunun çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu Türkiye modelinin özellikle şu anda değerli bir niteliğe sahip olduğunu'' ifade eden Ros-Lehtinen, ''Bu ülkeler yeni yönetim şekillerini oluştururken, Türkiye'nin örnek konumu, etkisi ve desteği eşsiz nitelikte olumlu bir rol oynayabilir'' diye konuştu. Türkiye'nin artan rolünün Libya'da yaşanan olaylarda görüldüğünü kaydeden Ros-Lehtinen, Türkiye'nin binlerce Türk, Avrupalı ve Amerikalı sivili bu ülkeden emniyetli biçimde tahliye ettiğini hatırlattı. ''Türkiye'nin Suriye'deki devam eden kargaşayla alakalı attığı adımların, bu ülkedeki olayların gelişimi açısından giderek artan bir önem kazandığını'' dile getiren Ros-Lehtinen, Suriye'de barışçıl protestoların şiddet yoluyla bastırılmasının, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esar rejiminin gerçek doğasını bir kez daha gözler önüne serdiğini söyledi. -''Müttefikimiz Türkiye, Esad rejimine karşı ilkeli bir tavır sergiledi''- Ros-Lehtinen, ''Müttefikimiz Türkiye'nin, bu baskı ve saldırılara karşı ilkeli bir tavır sergilemesinden, özellikle de Suriye'deki rejimin acımasız saldırılarından kaçan yüzlerce demokrasi yanlısı eylemciye barınak sağlamasından memnuniyet duyuyorum'' dedi. ''Türkiye'nin Suriye halkının özgürlüğüne destek yolunda verdiği mesajların bundan daha açık olamayacağını'' ifade eden Ros-Lehtinen, konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye konusundaki açıklamalarından bazı alıntılar yaptı. Ros-Lehtinen, ''Türk yetkililerin, Esad rejiminin gitme zamanının geldiği yönünde kamuoyu önünde beyanatlarda bulunduğunu'' kaydederken, ''Türkiye'nin, Suriye'deki diktatörlüğe verdiği destek dolayısıyla İran'ı da eleştirdiğini'' belirtti. -''Başbakan Erdoğan, sözlerin ötesine geçti ve somut adımlar attı''- ''Başbakan Erdoğan, sözlerin ötesine geçti ve Türkiye ile Suriye arasındaki ticaretin tek taraflı olarak kısıtlanması da dahil olmak üzere somut adımlar attı'' diyen Ros-Lehtinen, ''Türkiye'nin ayrıca, kendi toprakları üzerinden Tahran'dan Şam'a silah nakliyatına artık izin vermeyeceğini açıkladığını'' söyleyerek, bu açıklamada doğrultusunda Türkiye tarafından atılan adımlardan örnekler verdi.  Ros-Lehtinen, ''durumun tehlikeli ve tahmin edilemez bir boyutta olduğunu'' kaydederek, ''Dolayısıyla Türkiye ve ABD, mümkün olan en erken biçimde barışçıl dönüşümü meydana getirmek için çabalarını koordine etmeyi sürdürmeli'' dedi. -''Türkiye'nin çabaları Amerikalıların hayatlarını kurtardı''- ''Türkiye'nin zor bir coğrafyada yaşadığının açık olduğunu'' belirten Ros-Lehtinen, Türk hükümetinin özgürlükler ve insan haklarına bağlılığını överek, ''Türkiye'nin baskılar, insan hakları ihlalleri ve aşırılık yanlısı örgütlere destek gibi konularda komşularıyla sık sık yüzleştiğini'' belirtti. Ros-Lehtinen, ''son yıllarda Türkiye'nin, Kitle İmha Silahlarının Yayılmasına Karşı Güvenlik Girişimi'nin (PSI) bir üyesi olarak, İran'dan Suriye'deki Hizbullah ve Gazze Şeridi'ndeki Hamas gibi radikal örgütlere çok sayıda silah nakliyatını engellediğini, buna ek olarak Türk polisinin bu yıl içerisinde, ABD'nin Ankara Büyükelçiliğine saldırı planlayan 15 kişi de dahil olmak üzere, Hizbullah ve El Kaide ile bağları bulunan 85'in üzerinde aşırılık yanlısını tutukladığını'' kaydetti. ''Türkiye'nin radikal gruplara karşı kuvvetli çabaları Amerikalıların hayatlarını kurtardı ve bunun için derinden minnettarım'' diyen Ros-Lehtinen, ''Türkiye'nin, radikal grupların yol açtığı yıkımları çok iyi bildiğini'' söyleyerek, PKK'lı teröristlerce geçen hafta Çukurca'da düzenlenen, 24 Türk askerinin şehit olduğu saldırıyı hatırlattı. Ros-Lehtinen, ''Bu son trajedinin de gösterdiği gibi, merhamet duygusuna sahip olmayan ortak düşmanlara sahibiz ve onları vatandaşlarımıza karşı yeni saldırılar planlamaları ve hayata geçirmelerini engellemek için yakın işbirliği içinde olmaya devam etmeliyiz'' diye konuştu. -''PKK sadece Türkiye'ye değil, ABD'ye de tehdit''- ''Bu son saldırının, terör örgütü PKK'nın neredeyse 30 yıldır sürdürdüğü, binlerce masumun hayatına mal olan acımasız terör eylemlerinin yeni bir halkası olduğunu'' kaydeden Ros-Lehtinen, ''PKK sadece Türkiye'ye değil, ABD'nin bölgedeki çıkarlarına da bir tehdit oluşturuyor'' ifadesini kullandı. ABD'nin, PKK'ya karşı verilen mücadelede kaçınılmaz bir rol oynadığını belirten Ros-Lehtinen, ''Buna gerçek zamanlı uydu görüntülemeleri, istihbarat paylaşımı, operasyonel planlama ve lojistik destek dahil ve tüm bunlar Türkiye'nin terörle mücadele operasyonları açısından kritik önem taşıyor'' dedi. ''ABD'nin bu desteğinin sessiz ve perde arkasında olduğunu, dolayısıyla da özellikle Türkiye'de iyi bilinmediğini'' söyleyen Ros-Lehtinen, ''birçok Türk arasında, Türkiye ile ABD arasındaki dostluğun bocaladığı ve aralarında artık ortak çıkarları paylaşmadıkları yönünde yaygın bir yanlış algılamanın bulunduğuna'' işaret ederek, ''bu açıdan ABD'nin terör örgütü PKK ile mücadelede verdiği bu desteğin kamuoyunca çok daha iyi bilinmesi gerektiğine inandığını'' söyledi. -''Türkiye'nin ekonomik büyümesi dünyayı hayrete düşürdü''- Ros-Lehtinen, ''Türkiye'nin ekonomik alanda son yıllarda kaydettiği etkileyici büyümenin dünyayı hayrete düşürdüğünü ve Türkiye ile ABD arasındaki ticaretin geliştirilmesi için birçok yeni fırsat yarattığını'' ifade etti. Türkiye ile ABD arasındaki ticaretin 2010 yılında yaklaşık 15 milyar dolara ulaştığını anlatan Ros-Lehtinen, iki ülkenin, aralarındaki iş bağlarının gelişmeye devam etmesi için adımlar atmaya devam ettiğini belirtti. -''ABD'deki Türkler, Amerikan ekonomisini ve toplumunu zenginleştirdi''- Ros-Lehtinen, nihayetinde iki ülke ilişkilerinin temelinde, iki halk arasındaki sıcak bağların yattığını belirterek, nesiller boyu ABD'ye göç eden Türklerin, Amerikan ekonomisini ve toplumunu zenginleştirdiğini ve her yıl binlercesinin daha gelmeye devam ettiğini söyledi. ABD'ye göç eden Türkler arasında, işadamlarından mühendislere, doktorlardan, ekonomistlerden ve diğer yüksek eğitimli bireylere kadar çok farklı iş sahalarından kişiler bulunduğuna değinen Ros-Lehtinen, tüm bu kişilerin ''eşsiz yetenekleri ve donanımlarıyla'' ABD'ye katkılar sağladığını kaydetti. -''1915 olayları konusuna ABD Kongresi'nin karışması uygun değil''- Ros-Lehtinen, diğer kaygı duyduğu bir konunun ise, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde yaşanan 1915 olaylarını ''soykırım'' olarak nitelendirme çabası olduğunu kaydederek, ''Bu son derece duygusal bir konu ve ABD Kongresi'nin bu konuya karışmasının uygun olmadığına inanıyorum. Bunun yerine, bu konunun Türkiye ve Ermenistan tarafından doğrudan ele alınması en iyisi ve bu çerçevede Türk ve Ermeni tarihçilerin, işbirliği içeren ve olumlu bir süreçle bu trajik olayları gözden geçirmesi teklifini kuvvetle destekliyorum'' diye konuştu.