Gündem

Patlayıcı ve silahlar unutkanlıkmış!

Ergenekon davasında savunma yapan emekli binbaşı Emek, annesinin evinde bulunan patlayıcı ve silahları unuttuğunu söyledi

02 Aralık 2008 02:00
Eskişehir’de annesinin evinde bulunan patlayıcı ve silahları PKK’lılardan ele geçirdiğini belirten Ergenekon tutuklusu emekli binbaşı Fikret Emek, ‘Anne gibi kutsal birinin evinde’ silah unuttuğu için pişman olduğunu söyledi.

Ergenekon davasının 23. duruşmasında savunmasını yapan tutuklu sanık emekli Binbaşı Fikret Emek, annesinin Eskişehir’deki evinde ele geçirilen patlayıcı ve silahları Kuzey Irak’taki operasyonlarda PKK terör örgütü mensuplarından ele geçirdiğini belirtti. Emek, “Anne diye tabir ettiğimiz kutsal birinin evinde unuttuğum bana ait silah ve patlayıcıların bulunmasından dolayı manevi olarak zarar gördüm. Vatanıma ve milletime sadakatle bağlıyım. Kişisel hatamı kabul ediyorum. Ancak terör örgütü suçlamasını çok ağır buluyorum” dedi.

22. duruşmada savunmasını tamamlayan Aydın Yüksek’in çapraz sorgusu dün avukatı olmadığı için yapılamayınca Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, tutuklu sanık Fikret Emek’in savunmasına geçilmesini istedi. Ancak Emek’in avukatı da gelmediği için duruşmaya bir süre ara verildi.

‘Silahlar özel merakım’

Avukatının gelmesinin ardından sorgusu başlayan Emek, üzerine atılan ithamlarla yıllarca görev yaptığı Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın yıpratılmaya çalışıldığını öne sürdü. Emek, Eskişehir’de annesinin evinde bulunan çok sayıda patlayıcı ve silahın orduya ait olmadığını ve 1992 ile 1995 yılları arasında görev yaptığı Kuzey Irak’taki operasyonlarda PKK mensuplarından ele geçirildiğini söyledi.
Bu malzemeleri de özel merakı nedeniyle aldığını belirten Emek, 1995’de Cudi Dağı’nda girdiği çatışmada ağır yaralandığını, 2004’te fiziki durumunun görev yapmasına engel olması nedeniyle gazi olarak ordudan ayrıldığını bildirdi.

‘Patlama özelliği yok’

Emek, bu silahların 14-15 yıldır annesinin evinde olduğuna dikkat çekti. Ele geçirilen TNT kalıplarının 1950 tarihli olduğunu, el bombalarının da 1977-78 ve 1984 tarihli olduğunu vurgulayan Emek, bunların patlama özelliğinin olmadığını savundu.
Soruşturma sırasında bu patlayıcıların imha edildiğini, bu şekilde savunma hakkının kısıtlandığını öne süren Emek, yeni bir bilirkişi heyeti tayin edilerek yeniden inceleme yapılmasını da talep etti.
Ümraniye’de ele geçirilen bombalarla ilgili ise Emek, “Bombalar ele geçirildiği zaman ben ailemle birlikte umre ziyaretindeydim. Örgüt üyesi olsaydım Eskişehir’de annemin evinde ve Ankara’da benim evimde bulunan malzemeleri imha ederdim. Bu bile benim örgüt üyesi olmadığıma işarettir” dedi.

‘Hurafelerle dolu’

Emek, ticari faaliyetleriyle ilgili ajandasındaki şema ve krokilerin, iddianamede suç unsuru olarak yer aldığını ileri sürdü. Orgeneral Eşref Bitlis’i taşıyan uçağın düşmesinde sabotaj ihtimaliyle ilgili olarak elektromanyetik dalgalar ve uçak düşmesi konusunda okuduğu kitaplardan bilgilenme amacıyla aldığı notların da iddianameye konulduğunu savunan Emek, “iddianamede belirtilen saçma sapan, hurafelerle dolu örgüt eğer gerçekten varsa benim fikri yapımla uyuşmaz” diye konuştu.

‘TSK ganimet toplamaz’

Öğleden sonraki bölümde de çapraz sorgusu yapılan Emek, Cumhuriyet Savcısının, “Hizbut Tahrir ve İBDA/C gibi örgütleri istihbarat amaçlı kullandınız mı?” sorusuna, “Hayır” yanıtını verdi. Müdahil olarak katılan Şebnem Korur Fincancı’nın avukatı Özkan Yücel’in, Emek’e, terörle mücadele sırasında ele geçirilen el bombalarını kendi evine götürmesini hatırlatması üzerine, Başkan Şengün, “TSK’nın kendine özgü kuralları vardır. TSK ganimet toplamaz. Suç alan kişinin, TSK’nın değil” diyerek avukatı uyardı.
Oturduğu yerden sorulara tepki gösteren tutuklu sanık Aydın Yüksek ise Mahkeme Başkanı Şengün tarafından salondan atıldı.

Tutuklu sanıklardan Sami Hoştan da, “İddia makamı, ‘uluslararası mafya lideri’ demiş benim için” diye konuştu. Başkan Şengün’ün, “mafyanın ulusal ve uluslararası şeklinde iki tür mü?” sorusu üzerine Hoştan, “Ben uluslararasıyım” dedi.

Evdeki patlayıcı 12 katlı binayı çökertir

Emek’in annesinin evinden çıkan silah ve patlayıcıların dökümü şöyle:
11 kilo C-3 tipi plastik patlayıcı, 1 adet kanas tipi dürbünlü tüfek, 1 adet kalaşnikof otomatik tüfek, 1 adet av tüfeği, M-16 mermileri, 10 adet Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) yapımı savunma ve taarruz tipi el bombası, 2 adet MKE yapımı olmayan el bombası, gaz bombası, sis bombaları, 210’ar gramlık 12 TNT düzeneği, 6 adet yarımşar kiloluk TNT kalıbı, 1 adet 1.5 kilogramlık TNT kalıbı, 1 kilogramlık tahrip kalıbı, naylon torbada ateşleme mühimmatı. Evde bulunan 11 kilo C-3 tipi plastik patlayıcının tahrip gücünün büyüklüğünü göstermek için şu örneği verebiliriz: Bu miktarda C-3, 12 katlı ve her katı en az 400 metrekare büyüklüğünde olan betonarme bir yapıyı sıfırlayabilir.