CHP’nin, AKP’nin alternatifi olma yolunda uyguladığı ‘açılım ve uzlaşma politikası’na sol siyasetin ‘kara kutusu’ Hüsamettin Özkan da dahil oldu. Özkan, Baykal’la son dönemde iki kez görüşmüş ve ortak hareket etme kararı almış, ‘Baykal’la çok samimi diyalog içindeyim’ diyor
Yakın dönem Türk siyasi hayatının “en etkili” adamı, “kara kutusu”, kimilerine göre DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümetinin “gizli Başbakanı”, Türk solunun efsane ismi Bülent Ecevit’in “sağ kolu” Hüsamettin Özkan, bu kez anamuhalefet partisi CHP ile uzlaşı için yola koyuluyor.
Özkan, “Yeni oluşumda değil, CHP lideri Deniz Baykal’ın yanındayım. Güzel, sıcak, samimi bir diyaloğumuz var, ben Türkiye’nin anamuhalefeti ile uzlaşı arıyorum” mesajı verdi.
2009 Mart’ındaki yerel seçimleri 2011’deki genel seçimden bile daha fazla önemsediğini vurgulayan Hüsamettin Özkan’ın “2009 model siyasi duruşunda” öne çıkan çarpıcı başlıklar şöyle:
BAYKAL’IN YANINDAYIM: Yerel seçim sürecinde Sayın Baykal’ın yanında yer aldığıma ilişkin tespit doğrudur. Ben aslında bunu gizli tutuyordum. Çünkü benimki siyasal bir beklenti değil. Önümüzdeki yerel seçimleri bir sonraki genel seçimlerden bile önemli görüyorum. Bugün CHP anamuhalefet partisi. İktidar partisi AKP’den sonra açık ara birinci parti. Bütün araştırmalar da bunu gösteriyor. Görüştüğüm insanlarla birliktelik oluşturarak bir katkı vermeye çalışıyoruz.
İKİ KEZ UZUN UZUN GÖRÜŞTÜK: Ben anamuhalefetle bir uzlaşı arıyorum. Bu arayışım da kesinlikle şahsi değil. Sayın Baykal’la birisi Ankara Gölbaşı’nda, diğeri İstanbul’da olmak üzere iki kez uzun görüşmelerim oldu. Bu görüşmelerimde de kendi adıma hiçbir şey gündeme gelmedi. Şu anda bir çabanın, bir arayışın tam ortasındayız. Diyaloğumuz devam edecek. Ne arıyorsunuz derseniz; uzlaşı arıyoruz.
KAYITSIZ KALAMAZDIM: Sayın Baykal’la çok sıcak, güzel ve samimi bir diyalog içindeyiz. Devam da ettireceğiz, geliştireceğiz. Niçin, ülke için. Ben olaya, yani önümüzde duran yerel seçimlere ülke meselesi olarak bakıyorum. Bu çerçevede gidişata da kayıtsız kalamazdım, kalamadım.
CHP KİLİT ROLDE: AKP’nin kaybetmesi için karşı tarafta olan siyasetin bir çaba göstermesi gerekiyor. İşte burada CHP kilit bir rolde. Biz de ona destek vererek bu sürece katkıda bulunmak istiyoruz. Ben bunu Türkiye adına yapıyorum. Eğer bu diyalogdan bir kazanan çıkacaksa Türkiye kazanır. Benim samimi inancım bu yöndedir.
Derviş’li oluşum iddiaları doğru değil
YENİ PROJEDE YOKUM: Öncelikle söyleyeyim ki, ben yeni hiçbir siyasi projede yokum. Tavrım oluşumlarda yer almak değil, Sayın Baykal’ın yanında yer almak şeklindedir. Sayın Derviş’le ilgili yeni siyasi oluşum ve parti kurma iddiaları var... Bunlar doğru değil. Söylentiler çıktı ama yanlış. Tabii 29 Mart’tan sonra ne olur bilemem...
AKP’YE KARŞI KİM KAZANACAKSA: Sonuçta diyebilirim ki, şu anda AKP’nin karşısında güçlü bir sosyal demokrat oluşum için katkı veriyoruz. Bu çerçevede de anamuhalefetle ilgili bir uzlaşı arıyoruz. Yerel yönetimlerle ilgili duyarlılık sergiliyorum. Nerede kim kazanacaksa, AKP karşısında kim güçlü olacaksa onun arkasında durmak gerekir. Yapmaya çalıştığımız şey budur.
Ecevit’in gölgesi gibiydi, ‘anayasa’ krizinde başroldeydi
1950 Develi doğumlu, evli ve iki çocuk babası olan Özkan, Galatasaray İktisat ve İşletmecilik Yüksekokulu’nu bitirdi. Devlet Bakanı ve Başkan Yardımcılığı görevinde bulundu. Ecevit’e yakınlığı ile tanındı. Genel başkanını bir an olsun yalnız bırakmaması nedeniyle karikatürlere ve fıkralara bile konu oldu. Ecevit’in basına yansıyan her karesinde Özkan da vardı. Birlikte üç hükümette yer aldılar. Aynı zamanda bir işadamı olan Özkan, DSP’ye 1991 yılında girdi. Aynı yıl yapılan genel seçimlerde DSP’nin 7 milletvekilinden biri olarak Meclis’e girdi. 4 DSP’li SHP’ye geçerken Erdal Kesebir ile birlikte Ecevit’in yanından ayrılmadı. Meclis’te Grup Başkanvekilliği görevini üstlendi. 1995 seçimlerinden sonra kurulan 55, 56 ve 57’nci hükümetlerin tümünde görev alan Özkan, hükümet kurma çalışmalarında da başrolü üstlendi.
KOALİSYONU HEP TOPARLADI
Ecevit, liderlerle yine onun aracılığı ile görüştü. 57’nci hükümetin kurulma aşamasında Rahşan Ecevit’in verdiği demecin ardından yaşanan sıkıntıyı yine Özkan giderdi. Bir geceyarısı operasyonu ile Bahçeli ile görüştü ve buzlar eritildi. DSP, ANAP ve MHP arasında doğan krizleri çözmek de Özkan’ın işi oldu. Dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ile İçişleri Bakanı Sadettin Tantan arasındaki krize de yine o el koydu.
CHP YÜCE DİVAN’A GÖNDERDİ
2001 krizi ve Çankaya Köşkü’nde dönemin Başbakanı Ecevit ve Cumhurbaşkanı Sezer arasında yaşanan Anayasa kitapçığı fırlatılması olaylarında da kilit rol oynayan Özkan, 2002’de AKP iktidarı ile başlayan yeni siyasi dönemde CHP’nin de oyları ile “Halk Bankası’nı zarara uğratmaktan” Yüce Divan’a gönderildi. Özkan, yargılanıp aklandıktan sonra köşesine çekildi.
DANS KRALI SEÇİLDİ
Özkan, 1968 yılında AKŞAM gazetesi tarafından düzenlenen Altın Fener Dans Yarışması’nda birinci seçildi. Samba, rock and roll ve twistteki başarılı figürleriyle “Dans Kralı” olan Özkan, bu hobisini amatörce devam ettiriyor. Kayserili olmasına rağmen Özkan’ın tek ve en büyük tutkusu “tekneler ve deniz”. Vakit buldukça, ailesi ve dostlarıyla birlikte teknesinde vakit geçiriyor. Özkan teknesinin bakımıyla bizzat ilgileniyor.
Üç büyük kulüple değişik yollarla bağlantılı olan Hüsamettin Özkan, aslında koyu bir Beşiktaş taraftarı. Ali Şen tarafından kendisine boş bir kağıda imza attırılması sonucu aynı zamanda Fenerbahçe kongre üyesi. Özkan’ın sarı-kırmızılı camia ile bağı da Galatasaray İktisat ve İşletmecilik Yüksek Okulu mezunu olması.