Fikret Bila
(Milliyet - 12 Eylül 2012)
'O komutan kim' telefonu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Azerbaycan, Ukrayna ve Bosna Hersek’i kapsayan gezisi, Ankara’da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na sabotaj iddiasıyla ilgili verdiği yanıtla başladı. Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun, “yüzde 99 sabotaj” iddiasına sert yanıt verdi. Kılıçdaroğlu’nu kiminle görüştüğünü açıklamaya davet etti. Böyle bir olaydan bile siyasi rant devşirmek peşinde olmakla suçladı.
Erdoğan, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın Kılıçdaroğlu’nu aradığını açıkladı. Kılıçdaroğlu’nun, Orgeneral Akar’a açıklama yapacağını söylediğini belirtti.
Ayrıca Genelkurmay Başkanlığı’nın, Kılıçdaroğlu aleyhine yargıya başvuracağını, hükümetin de bu yolu açık tuttuğunu söyledi.
Başbakan’ın uçağı Kebele’ye indiğinde CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun bir basın toplantısıyla cevap vereceği haberi geldi.
Başbakan Erdoğan, jest yaparak kendisini havaalanında karşılayan Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’le birlikte oteline vardığında CHP lideri Kılıçdaroğlu, basın toplantısına başlamıştı.
Kılıçdaroğlu, görüşünde ısrar ediyor, görüştüğü uzmanların hepsinin sabotaj ihtimalinin kaza ihtimalinden fazla olduğunu söylediklerini vurguluyordu. Hatta birinin, “Yüzde 99 demiyorum, yüzde 99,5 sabotaj” dediğini duyuruyordu. Kılıçdaroğlu, kiminle veya kimlerle görüştüğünü açıklamadı.
Telefon trafiği
Erdoğan’ın verdiği bilgilerden sonra Ankara-Kebele yolunda ve Ankara’yla yaptığım temaslar sonucunda Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’la CHP lideri Kılıçdaroğlu arasındaki görüşmeyi şöyle özetleyebilirim:
Kılıçdaroğlu’nun, “yüzde 99 sabotaj” ifadesi, gazete manşetinde yer alınca Genelkurmay Başkanlığı da harekete geçiyor.
Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrul Özkürkçü, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Haluk Koç’u arayarak, demecin Kılıçdaroğlu’na ait olup olmadığını araştırıyor.
Haluk Koç, bu telefon görüşmesini doğruladıktan sonra dünkü görüşmemizde, “Ben kendisine, bu röportaj yapılırken, Sayın Kılıçdaroğlu’nun yanında olmadığımı, Genel Başkan’ın İstanbul’da bu röportajı yaptığını ifade ettim” bilgisini verdi.
Org. Akar: Biz de görüşelim
Sonraki aşamada ise, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, CHP lideri Kılıçdaroğlu ile telefonda görüşüyor. Akar, Kılıçdaroğlu’na, gazetede çıkan beyanın kendisine ait olup olmadığını sorduktan sonra, “Eğer size aitse kaynağınızı, kimlerle görüştüğünüzü öğrenebilir miyiz? Biz de o kişilerle temas ederek, incelemelerimizi sürdürelim istiyoruz” şeklinde özetlenebilecek bir soru yöneltiyor.
Kılıçdaroğlu ise, Orgeneral Akar’a, “Emekli komutanlarla görüştüğünü” söylüyor, ancak isim vermiyor. CHP lideri, Genelkurmay 2. Başkanı’na, “Bu konuda zaten açıklama yapacağım” diyor. CHP lideri, bu açıklamayı da dün yapıyor.
Her ihtimal araştırılıyor
25 askerimizin şehit olmasıyla sonuçlanan Afyon mühimmat deposundaki patlamayla ilgili soruşturmanın boyutları ve hangi aşamada bulunduğu konusuna gelince...
Bu konuda aldığım son bilgileri ise şöyle yansıtabilirim:
Genelkurmay Başkanlığı, inceleme ve soruşturma bir sonuca bağlanıncaya kadar kesin bir ifade kullanmıyor. Hafta sonunda patlamaya ilişkin olarak yaptığı açıklamada “kaza” ifadesini kullanmaması da bu özenden kaynaklanıyor.
İnceleme ve soruşturma bütün ihtimaller dikkate alınarak yapılıyor. İhtimalin az veya yüksek olmasına bakılmıyor, sabotaj ihtimali de dahil olmak üzere bütün ihtimaller araştırılıyor.
Ziyaretler mercek altında
Soruşturma geriye doğru ve çok boyutlu bir biçimde yürütülüyor. Patlamanın meydana geldiği Mete Saraç Kışlası’ndaki tüm askerlerin 1 ay geriye doğru yaptıkları bütün telefon görüşmeleri inceleniyor. Bu amaçla bütün GSM şirketlerinden telefon kayıtları istenmiş durumda.
Ayrıca bu kışlaya son 1 ya da 1,5 ay içinde yapılan tüm asker ziyaretleri de inceleniyor. Kışlada görevli tüm personeli, kim, ne zaman ziyaret etmiş, askerler izinlerini nerede, nasıl geçirmiş bütün bunlar mercek altında.
Patlamanın olduğu gün ve öncesindeki depo çalışmaları da tek tek inceleniyor.
Erken ayrılmış
Patlamanın gerçekleştiği günün sabahında bizzat Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in emriyle patlamanın olduğu tesisin komutanı olan Albay Veysel Özbay, astları bir yarbay ve bir binbaşı ile patlamanın olduğu depodan sorumlu bölük komutanı yüzbaşı ve bir astsubay da görevinden alınarak pasif noktalara tayin ediliyor.
Patlamanın olduğu depodaki taşıma ve istifleme işlemini yapan bölüğün komutanı yüzbaşının, bu çalışma bitmeden 15 dakika önce, “istiflemeyi tamamlayın, kapıları kapatın” emri vererek, kışladan ayrıldığı da tespit edildi. Sorumlu yüzbaşının bu gerekçeyle görevden alındığı ve soruşturulduğu bilgisi de kritik önemde.
Bu boyut ve detayda yapılan incelemenin zaman alacağı, birkaç gün içinde sonuçlanmayacağı belirtiliyor.
Bugüne kadar askeri kaynaklardan kamuoyuna yansıtılmış veya yansımış bir rapor veya ön rapor olmadığı da vurgulanıyor.