Kayak için Erciyes'e çıkan üniversite öğrencilerini taşıyan iki midibüsün karıştığı ve 11 kişinin hayatını kaybettiği kazayla ilgili duruşmada, midibüs şoförü, Durmuş Ozan, "Allah'ın takdiri efendim, kader. Önce Allah'a sonra adalete havale ediyorum" şeklinde savunma yaptı. İkinci midibüsün sürücüsü Adem Akpınar ise savunmasında, "Bilinçli suç işlemedik, ya da birilerini öldürmedik. İstemeyerek oldu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz" diye konuştu.
Demet Öztürk’ün DHA’da yer alan haberine göre, sürücülerin 'kader' şeklindeki savunmalarına ölen gençlerin yakınları tepki gösterdi.
Niğde'den kayak yapmak için Erciyes Dağı'na çıkan Niğde Üniversitesi öğrencilerini taşıyan kar lastikleri bulunmayan iki midibüsün şarampole devrilmesiyle 9'u öğrenci 11 kişinin ölümü 31 öğrencinin ise yaralandığı kazayla ilgili davanın görülmesine devam edildi. Tutuklu midibüs şoförü Durmuş Ozan'ın Mahkeme Başkanı'na "Allah'ın takdiri efendim, kader" demesine, ölen öğrencilerin yakınları tepki gösterdi.
Kayseri 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanıklar Adem Akpınar ve Durmuş Ozan'la, sanık avukatları ve müşteki avukatları hazır bulundu. Mahkeme Başkanı, kazayla ilgili doktor raporları ve bilirkişi raporunun geldiğini belirtti. Bilirkişi raporunda sürücülerin asli ve tam kusurlu olduğunun belirtildiğini vurguladı.
Kazada yaşamını yitiren Alpay Bahadır Utar'ın Malatya'dan gelen annesi Seher Utar, sürücülere oğlunun fotoğrafını göstererek, "Durmuş Ozan şu fotoğrafa bak. 'Kader' diyorsun. Evlatlarımızın tek suçu üniversite okumaktı. Ben bunu kader olarak kabul etmiyorum. 11 kişiyi öldürüp sonra kader diyorlar” diye tepki gösterdi.
Aileler, tanık Selçuk Kocaoğullar ve İlker Bayramoğlu'nun, “Biz ikinci araçtaydık. Virajı dönünce kendimizi kazanın ortasında bulduk. Ambulansa çarptık, birkaç kişi ezdik ama yerde çok fazla yaralı yoktu" şeklindeki ifadelerine de tepki göstererek, onların 'yalancı şahitlik'ten cezalandırılmasını istedi.
Bilirkişi raporu trajikomik
Sanık Durmuş Ozan'ın avukatı Emre Ayan, kazada sürücü hatası kadar, Karayolları ve belediyenin de hatası olduğunu iddia ederek bilirkişi raporuna itiraz etti. Avukat Ayan, Erciyes dağ yolunun yüzde 8 eğimli olduğunu anımsatarak, "Kış turizmi için bölgeye önemli yatırımlar yapıldı. Ama ‘kaçış rampası' yok. Bilirkişi raporunda 'Şoför Durmuş Ozan, kazadan önce yoldan çıksa ya da başka yere sürse bu kadar vahim sonuç olmayabilirdi. Kar yığınına sürseydi' diyor. Burası dağ yolu, başka yere sürseydi kazanın daha vahim olup olmayacağını kimse bilemez. Bu sadece tahmin. Ek rapor talep ediyoruz. Bu yolda 'kaçış rampası' mutlaka olmalı. Benzeri kazaların bir daha olması istenmiyorsa kusurlu kurumlar da cezalandırılmalı. Yolda ciddi kusur var. Ayrıca müvekkilim Durmuş Ozan kaza anında eve çarparak durabilmiş. O evin orada ne işi var? O ev yolun içinde olmamalıydı. Adalet istiyorsak tüm kurumlar denetlensin, örnek teşkil etsin. Evin yola mesafesinin ölçülmesini, ek bilirkişi raporu düzenlenmesini istiyoruz" diyerek savunma yaptı.
Mahkeme heyeti, sanık avukatı Emre Ayan'ın bilirkişi raporuyla ilgili taleplerini reddederken, sanıkların tutukluluklarının devamına, bir sonraki duruşmanın 8 Eylül 'de yapılmasına karar verdi.
Kaza nasıl olmuştu?
21 Aralık 2013'de Niğde Üniversitesi'nden bir grup öğrenci kayak yapmak için Erciyes Dağı'na gelmiş, dönüşte Durmuş Ozan'ın kullandığı 51 AD 105 plakalı midibüs, karlı yolda rampa aşağı inerken, freni tutmayınca yol kenarındaki elektrik direğine çarparak, şarampole devrilmişti. Midibüste bulunanlardan yaralananlar olurken, kaza yerine 112 Acil Servis ekibi sevk edildi. Sağlık görevlileri ve yoldan geçenler, yaralılara müdahale etmeye, yaralıları ambulansa taşımaya çalışırken, rampa aşağı hızla gelen ve Adem Akpınar'ın kullandığı 51 HV 762 plakalı diğer midibüs, hem ambulansa hem de yaralılara müdahale eden görevliler ve otobüs yolcularına çarpmıştı. Kazada 11 kişi yaşamını yitirirken 31 kişi de çeşitli yerlerinden yaralanmıştı.